Alex Turner × Reçel Tahin

4

"Değerlenir mi buralar?" dedi Alex önündeki uçsuz bucaksız boş araziye bakarak.

"Buraya bir otel dikeriz. Yanından da yol geçtik mi fena değerlenir." dedi Recep. Burada otelin ne işi vardı ama Alex için her şeyi yapardı.

Alex gülümsedi. Yanındaki bu adam ona güven veriyordu. Bir de etrafındaki korumalar. Ne kadar çok vardı... E normal dedi koskoca ülkenin başkanı sonuçta.

Biraz daha arsada tur attıktan sonra almaya karar verdi Alex. Sahibine doğru yaklaşırken Reçel elini önüne koyarak engelledi. Alex sebebini anlamamıştı.

"Pazarlık yapmadan olmaz." diyip göz kırptı Reçel.

Arsa sahibinin eline uzanıp sallamaya başladı. Bu da neydi böyle kurban mı alıyordu amk.

"Şimdi bize kaça olur." dedi Reçel.

"Abi vallaha bi kuruş inemem. 1.670.900 lira 99 kuruş."

"İnersin inersin. 5000'e bırak bize."

"Abi yapamam beni de anlayın."

"6000 lira, bir paket de çay vereyim siktir git."

"Tamam."

Anlaşmayı bağlamıştı Reçel. Son kez el sıkışıp ayrıldı adamdan. Usulca Alex'in yanına döndü.

"İndirim yaptı mı?" dedi Alex

Reçel sırıtarak "Evet 6000 liraya hallettim güzelim." dedi. 6000 lira kaç pound yapıyor diye düşündü Alex. Galiba 100 falandı.

"Teşekkür ederim." diyip Reçelin yanağına bir öpücük kondurdu. Bunu yaptığına inanamıyordu. Nasıl cesaret edebilmişti. Yüzü hemen kızarmaya başladı. Reçelin tepkisinden korkuyordu sonuçta o evli bir adamdı.

Yavaşça kafasını kaldırıp Reçel'in suratına baktı. Yüzü kasılmış gözbebekleri büyümüştü. Alex ona kızacağından korkmuştu ama hiç beklemediği bir şey oldu.

Reçel onu belinden kavrayıp dudaklarını öpmeye başladı.