Büyük gün gelip çatmıştı. Eminem en güzel kaftanını giymişti. Huysuz kocası kravatını bağlamaya çalışıyordu. Sakince ellerine dokundu. Kravatı alıp kendi bağlamaya başladı.
"İstemiyorsan gelmek zorunda değilsin." dedi umutla. Alexle başbaşa olmak istiyordu.
"Hayır." dedi Reçel Tahin. "Hangi kadın yanında beyi olmadan gezer?"
Eminem üzülse bile çaktırmadı. Kravatını bağlayıp haydi çıkalım dedi sabırsızlıkla.
Büyük bir evde oturuyorlardı. Yardımcıları ve bahcıvanları evin içinde dolaşıyordu. Hep kalabalıktı bu ev. Ruhsuz, silik ve huzurdan yoksun. Oysa o küçük bir köy evini tercih ederdi. Küçük ama huzurlu...Arabalarına (Audi A8) doğru ilerlediklerine şöförleri kapıyı açtı. Teşekkürler diyip oturdu eminem. Reçel tahin öne oturmuştu. Zırhlı arabanın kapısı kapandı çünkü you know suikast falan(jfk)
1 saate Gaziantepteydiler. Kültür merkezinin içinden girince hazırlanan sahneyi gördü eminem. İçi yine kığır kıpır olmaya başlamıştı. Backstage'e gitmeyi ne kadar istese de yapamazdı. Çünkü ona neydi. Gözlerden uzak ama Alex'in gözlerine yakın olmalıydı. Birkaç stand geçip imza atıp hayranlarla fotoğraf çektikten sonra anonsu duydu
"Evet değerli sakinler birazdan yöresel grubumuz arctic monkeys sahneye çıkacak . Ama öncelikle 31 RN 639 plakalı aracın sahibi lütfen aracınızı çekin "Aman tanrım. İşte gerçek oluyordu. Hayaldi gerçek oldu. Buradaydı. Aynı havayı soluyordu. Mis gibi isot kokuyordu. Birazdan görecekti onu ve her şey gerçek olacaktı.
Grup sahneye çıkmaya başladığında Eminem gözünü alexin poposundan alamıyordu. Öyle dalmıştı ki kocasının da kendiyle aynı durumda olduğunu fark etmemişti. Reçel Tahin bu ilk kez gördüğü minik ingiliz çocuğa hayranlıkla bakıyordu. Bu hissettikleri neydi? Kusacak gibiydi ama iyi anlamda. Bu aşk mıydı? Hayır hayır olamazdı. Böyle bir şwyi yapamazdı karısına ve ailesine. Ama daha önce hiç hissetmediği duygular aklını silmiş gibiydi.
İngiliz çocuğun mikrofonu tutup "Marhaba Turkiyee!" demesini hayranlıkla alkışladı. O ses tonu aman tanrım içini gıdıklamıştı adeta.
Daha sonra şarkılar başladı. Bilmediği bir dildi bu. Hiçbir şey anlamıyordu ama bütün şarkılar onu anlatıyor gibiydi. Nutku tutulmuştu biraz hava almaya ihtiyacı vardı.
Öte yandan sahnedeki Alexin dikkatini hava almak için dışarı yönelen bu uzun adam çekti. Ne kadar heybetli diye düşündü Alex.
Konser bitmiş ve grup sahneden inmişti. standların arasında geziyor ve kilimlere bakıyordu Alex. Bir tane kaytan bıyıklı göbekli adamın kolundan çekiştirmesiyle yemek standında buldu kendisini. Adam ona yemekleri tanıtıyor ve susmuyordu.
Alex aç değildi yiyip gelmişti. Uçakta da tuzlu çubuk vermişlerdi toktu yani. Ama bir tatlıdan bir şey olmazdı. Elini usulca yuvarlak tepsiye uzattı. Ama diğer taraftan uzanan eli görmemişti. Kocaman elleri çarpıştı havada. Alex elin sahibine baktı. Aman tanrım o uzun heybetli adamdı bu.
"Kusura bakma güzelim buyur." dedi heybetli adam. Alex adamın ses tonundan çok etkilenmişti. Sonsuza kadar kendisinr güzelim demesini istiyordu.
"Ay yok efendim siz buyur eyleyin." dedi alex. Gülüştüler ve uzun adam eline baklava aldı.
Yemeden önce Alexe bakıp "Gaziantep baklavası nasıl yenir bilirmisin sen?" dedi. Alex hayır anlamında başını salladı. Reçel Tahin yaklaşıp elini alexin çenesine koyup ağzını açmasını sağladı ve baklavayı ters çevirip damağına yapıştırdı.
Alex ağzında eriyen bu güzel tat ve kanındaki kelebeklerle bir duygu patlaması yaşıyordu. Kimdi bu adam? Nasıl etkilemişti onu bu kadar?
Tam adını sormak için ağzını açtığında bir bayan yaklaştı. "Merhaba ben eminem" diyip elini uzattı.
"Ne kadar eşsiz bir isim." diyip tuttuğu elini öptü Alex(çünkü kibar biri)
Gözleri Reçel Tahine kaydığında kasıldığını gördü. Kızmış mıydı ona yoksa kıskanmış mıydı. O da aynı şeyleri hissetmiş olmalı dedi içinden. Ta ki Eminem konuşana kadar.
"Eşimle tanıştınız sanırım."
![](https://img.wattpad.com/cover/292597337-288-k723334.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alex Turner × Reçel Tahin
Literatura KobiecaGizli bir aşktı onlarınki. En masumu ve en kirlisi. Bu aşk uzun sürer miydi?