KAR KÜRESİ-BÖLÜM 2-

57 1 0
                                    

Yıldızları izlediğin sürece güvendesin..

1 hafta sonra

"Çağla, Çağla, Çağla uyan." Yağız'ın sesini duyduğumda uyuyakaldığımı fark ettim.

"Ne oldu ya?"

"Kalk geldik." Kerem'in sesini duymamla gözlerimi açmam bir oldu.

"Nereye geldik?" dedim. Hepsi gülmeye başladı.

"Dersin sonuna. Hadi kalk ders bitti. Eve gideceğiz." 

"Yaaa, 5 dakika daha." dedim. Bu sefer daha da çok güldüler.

"Kalkmıyor musun?" dedi Yağız. Bense sadece yerimde kıpırdanmakla yetindim. Yüzüme gelen birazcık suyla sıçrayarak uyandım.

"Ne yapıyorsun Yağız sen? Canına mı susadın?" dedim. İşte şimdi uyanmıştım ve Yağız için intikam vakti gelmişti. Yağız da anlamış olacak ki kaçmaya başladı. bir on dakika boyunca koşturmaca oynadıktan sonra sınıfa tekrar geldik.

"Gidelim." dedim. Eşyalarımı toparladıktan sonra sınıftan çıktık.

"Çağla biz bugün benim evimde toplanacağız." Yağız konuşurken Can araya girdi. 

"Sende gelsene Çağla." Can'ın araya girmesine sinirlenen Yağız konuşmaya başladı.

"Ya abi sanki ben başka bir şey diyecektim."

"Geleceksin değil mi Çağla?" Can'ın sorusun cevap verecekken bu sefer araya Kerem girdi. Aras ise boş gözlerle bizi izliyordu.

"Kanka o nasıl soru ya tabi ki gelecek."

"Teyzemden izin almam lazım." değince bu sefer araya giren Yağız oldu.

"Elif teyze izin vermezse ben konuşurum." dedi.

"Tamam, sorarım." dedim. Kerem ne yapacağımızı anlatmaya başladı.

"Biraz film izleriz, sonra yemek yeriz. Yemekler Çağla'nın ellerinden olur. Sohbet filan ederiz."

"Abi bir sus ya!" Aras ilk defa konuşuyordu. Zaten sonra kimse konuşmadı. Tabi ben araya da küçük bir laf sıkıştırdım.

"Yemekleri ben yapacağım ha? Seçin bakalım, zehirli hamburger mi yoksa zehirli ayran mı içirsem? Yok yok. Yaprak sarmaya kimse hayır diyemez. Zehirli olduğunu bile bile gömersiniz siz." dedim. Herkes söylediğime güldü. Daha sonra onlar Yağız'ın evine bende kendi evime gittim. 

"Teyze evde misin?" diye mutfağa doğru seslendim.

"Evet. Yemek yapıyorum gel de yardım et." Yine mi? Bugün herkes neden marifetimi görmek istiyor ki?

"Geliyorum." Mutfağa girip masaya yaslanıp konuşmaya başladım. Bir yandan da maydanoz doğruyordum.

"Teyze biliyor musun Yağız ile aynı sınıftayım." Heyecanla konuşurken teyzem bir yandan yemek yapıyor bir yandan da bana laf yetiştiriyordu.

"Çok iyi olmuş tatlım."

"Teyze Yağız beni evine davet etti. Gidebilir miyim?"

"Gidebilirsin ama çok geç kalma."

"Tamamdır." Hızlıca odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Aşağı iner inmez teyzemi yanağından öptüm.

"Fazla güzelsin." Teyzemin lafı üzerine gülümsedim. Siyah pantolonum, yeşil tişörtüm ve özensizce tepeden toplanmış sarı saçlarım. Aslında saçlarım doğal maşalı, bukle bukle olduğu için hoş duruyordu. Ha bir de teyzemin zoruyla eyeliner çekmiştim. Fena olmadı, yeşil gözlerim çok tatlı duruyordu.

"Teşekkür ederim teyzoş. Hadi görüşürüz." 

"Görüşürüz." Evden çıktım ve konumun gösterdiği yöne doğru ilerledim. Yaklaşık 20 dakika sonra kapının önündeydim. Kapıyı çaldım ve Kerem açtı.

"Oo, bu ne güzellik!" Kerem'e gülümsedim.

"Sen bana yürüyor musun yoksa bana mı öyle geliyor?" dedim dalga geçerek.

"Alt tarafı iltifat ettik. Hadi geç." dedi ve ayakkabılarımı çıkartıp içeri girdim.

"Gel salona geçelim." Kerem eliyle işaret ettiği yere yöneldim. Salona girmemle şok olmam bir oldu. Konfeti sesleri arasından Yağız, Can, Kerem ve kısık sesle söylese bile Aras'ın seslerini duydum.

"İyi ki doğdun Çağla."

"İyi ki doğdun."

"İyi ki doğdun ponçik terlik."

"İyi ki doğdun.."

Kerem kulağımın dibinde ıslık çalıyordu. Gülerek konuşmaya başladım.

"Kerem galiba sayende duyamıyorum." onlar gülüşürken Yağız'a döndüm.

"Bugün benim doğum günüm müymüş?" Bunu maalesef herkes duydu. Ve gülmeye başladılar. Sonra dönüp Yağız'a sarıldım.

"Ya şey.. ııı.."

"Teşekkür mü edersin?" dedi Yağız. Bunda bile yardım ediyor bana.

"Hah, evet ondan" dedim utanarak. Teşekkür edemiyorum işte.

"Kız daha teşekkür edemiyor baksanıza." dedi Kerem gülerek. 

"Çok teşekkür ederim hepinize." dedim mırıldanarak.

"Ooo, Çağla ve doğum günlerini umursamak. Benim teyzene bıraktığım Çağla nerede?" gülerek hepsine sarıldım ve teşekkür ettim. Daha sonra aldıkları çikolatalı pastayı yedik ve play stationda oyun oynadık.

"Evet, ilk hediye benden." Can yanıma geldi ve bana bir kutu uzattı. "Hadi aç."

"Ya çok teşekkür ederim. Hiç gerek yoktu." kutuyu açtım ve içinde sarı bir bere vardı.

"Sıra bende." dedi Kerem bağırarak elindeki kutuyla bana doğru koşup yanıma oturdu. 

"En güzel hediye benden." Gülümsedim ve kutuyu açtım. Gerçekten çok güzel bir hediye almıştı. Kutuda bir şiir kitabı ve güller vardı. Şiirleri çok severim. Özellikle de Shakespeare. Anlık heyecanla Kerem'e sarıldım. 

"Çok teşekkür ederim Kerem. Galiba daha güzel bir hediye alamam."

"Ee ne sandın."

"Sıra bende." Yağız'a döndüğümde bana küçük bir kutu uzatıyordu. Kutuyu açtığımda içinde çocukluğumda çok istediğim atlı karınca maketi vardı. Çok duygulandım. Gözüm doldu.

"Ağlamayacaksın herhalde." dedi. Yağız'a gülerek "Yok canım gözüme toz kaçtı." dedim ve sarıldım.

"Aras sen vermeyecek misin?" Kerem, Aras'ın koluna vurdu. Aras bana bir kutu uzattı.

"Al." dedi soğuk bir sesle. Nedensizce üzülmüştüm.

"Teşekkürler." dedim sessizce. Kutuyu aldım. Kutuyu açtığımda çok güzel bir kar küresi gördüm. Kar küresinin üstünde "YILDIZLARIN ALTINDA" yazıyordu. Kürenin içinde bana çok benzeyen bir kız vardı. Kar küresinin tavanından sarkan yıldızlar vardı. Kız da yere uzanmış yıldızları izliyordu. Küreyi salladığımda yıldızlar sallanıyordu. Kürenin altında bir tuş vardı. Ona basınca kar küresinin melodisi çalıyordu. Çok tatlıydı. Sonra kutuda bir not olduğunu fark ettim. Notu elime aldım ve sesli bir şekilde okudum.

"Yıldızları izlediğin sürece güvendesin..."

Birden Aras'a sarıldım. 

"Çok teşekkür ederim. Hayatımda aldığım en güzel hediyeydi bu." Aras'a sıkı sıkı sarıldım. O da bana sarıldı. Ya da sarılmak zorunda kaldı.

"Rica ederim.

"Çok ayıp ya. Hani en güzel hediye benimkiydi?" Kerem tripli tripli konuşurken gülmeye başladık. Biliyor musunuz? Ben doğum günlerimi hiç umursamayan bir insanım. Ama bu doğum günümü hiç unutmayacağım. Çünkü bu doğum günümde alabileceğim en güzel hediyeyi aldım. Yanımdan ayırmak bile istemiyordum. Nedense bu kar küresine çok bağlanmıştım. Bu kar küresini yıllar önce babamın aldığı kar küresinin yanına koyacağım. Çünkü...

Yıldızları izlediğim sürece güvendeyim...

BELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin