Harikalar Diyarı

593 39 10
                                    

Alice o yıl on üç yaşına basmıştı. Bu özel gün için ablasının ona bir sürprizi vardı. Birlikte kıra çıkıp piknik yapacaklardı. Hazırlıklar tamamlanmıştı. Örgü sepet ağzına kadar doluydu. Rengarenk çiçeklerin arasında Alice kahkahalar atarak koşmaya başladı. Zavallı ablası da peşinden koşuyordu.

Sonunda ablası yorulduğunu söyleyip bir ağacın altına oturdu ve bir kitap açtı. Alice kitabın ne hakkında olduğunu çok merak etti. Gidip ablasının kucağına yatıp kitabı onunla birlikte okumaya başladı.

"Harikalar Diyarı nerede?" diye soru Alice. Ablası kıkırdadı.

"Ben de bilmiyorum. Ama benim Harikalar Diyarı'm, ailemin ve arkadaşlarımın olduğu yer. Bütün güzellikler orada. İsteyebileceğim her şey var." ablası yüksek sesle hikayeyi okurken Alice uykuya daldı. Rüyasında çok de

Uyandığında ablası piknik örtüsünü sermiş, yemekleri koyuyordu. Karnının gurultusuyla piknik örütsünün yanına gitti ve bir sandiviç aldı.
"Senin yaptığın yemeklere bayılıyorum. Çok güzel yapıyorsun."
"Teşekkür ederim ama önce beni bekleseydin."
"Ama çok açım." Alice sandiviçinden kocaman bir ısırık aldı. Yanakları sincap yanağı gibi şişmişti.
"Yavaş ye. Boğulacaksın."

Yemeklerini yedikten sonra ablası biraz uzanacağını söyledi. Alice de etrafta koşuşturup duruyordu. Beyaz, takım elbiseli bir tavşan gördü. Elinde bir cep saatiyle koşuşturuyordu.
"Geç kaldım! Geç kaldım!" Alice tavşanın peşinden koştu.
"Hey! Tavşan Bey! Bekleyin lütfen!" tavşan bir deliğe girdi. Çok derin ve karanlık. Alice hafifçe eğilip ne olduğuna baktı ama arkadan biri onu ittirip düşmesine neden oldu. Sonsuz çukurda durmadan düşüyor ve korkuyla çığlık atıyordu. Sonunda yere çarptı. Kapılarla dolu bir odadaydı.

*buradan sonrası bildiğiniz Alice. Bizi ilgilendiren kısmı son kısmı*

Kırmızı Kraliçe, Alice'nin ayakları bidinde diz çökmüştü.
"Eğer ben ölürsem, sonsuza dek burada kalırsın."
"Onca insanın acı çekmesine izin veremem. Bu yüzden..." eline bir balta alıp havaya kaldırdı. "Onları koruyacağım." baltayı indirip kraliçenin kafasını bedeninden ayrıdı.
"Alice." Şapkacı kızın omzuna elini koydu. "Bizim bir kraliçeye ihtiyacımız var. Buna uygun tek kişi sensin. Üzgün olduğunu biliyorum ama-''
"Ne üzgünü?" Alice gülmeye başladı. Gitgide kahkahalarının şiddeti arttı. Etraftakiler Alice'nin bu halinden çok korktular.
"Eğer ben sonsuza dek burada kalacaksam buraya gelen, Harikalar Diyarı'na ayak basan herkes, hiç kimse buradan çıkamayacak! Buna izin vermem! Bu rüyadan çıkamazsınız! Benim hayal ettiğim bu rüyayı herkes bilecek! Kimse uyanamayacak!" belki küçük Alice bunu o anda sinirle söylemiş olabilir ama rüyası gerçeğe dönüştü. Onu buraya yollayan, bu rüyanın asıl yaratıcısı onun bu dileğini kabul edip herkesin bu rüyayı görmesini sağladı. Hepsi kendi isteklerine göre rüyayı tekrar yazdı. Ve asla rüyadan çıkamadılar.

Hikayenin ilk bölümü burada bitiyor. Umarım hoşunuza gitmiştir. bir şarkıdan uyarlama ilk hikayem. Daha fazla konuşmayayım. yb en kısa zamanda gelecek. ^-^ o zaman by by

Alice of Human Sacrifice <Vocaloid>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin