Tezahüratlar eşlinde ringten indim.
Kağan abi'nin yanına gidip paramı aldım.
İllegal maçlara çıkıyordum. Çünkü sorumluluklarım vardı.
Ben Liya Aktan. 24 yaşındayım. Fen ve Edebiyat fakültesi Edebiyat öğretmenliği bölümü mezunuyum. Anhidrozisli Konjenital Ağrıya Duyarsızlık sendromuna sahibim.
4 buçuk yaşında bir erkek kardeşim var Eymen. Onunla bu iğrenç dünyada yaşamaya çalışıyoruz.
Ailemi 4 yıl önce trafik kazasında kaybettim.
Part time olarak bir kafede barista olarak çalışıyorum. Oradan kazandığım ücret yetişmiyordu.
Bende teklif geldiği zaman illegal maçlara çıkıyordum. Kağan abi'nin uzattığı zarfı alıp çantama koydum ve Harley Davidson Fat Boy 2020 model motoruma binip eve sürmeye başladım.
Siyah Maserati Levante Trofeo Q4 model arabaya sahibim.
Evimiz ise ailem ile yaşadığımız yerdi. Babam bin bir emekle almış zamanında bu evi. Bende ayrılıp kiraya vermek istemeyip ailem ile anılarımın olduğu yerde kalmak istemiştim.
Onlar hayatta değilken hatıraları yaşasın diye düşünmüştüm.
8 yıldır illegal maçlara çıkıyordum. İlk zamanlarda ağrıyı hissetmek amaçlı başlamıştım ama daha sonra maçlara çıkmak bana haz vermeye başlamıştı.
Ve 8 yıldır kazandığım maçlardan aldığım parayı motor ve araba üzerine yatırdım.
Çocukluktan beridir arabalara ve motosikletlere aşık biriydim.
Kapıyı sessizce açıp yine sessizlikle içeri girdim. Eymen'in içeriden ağlama sesleri geliyordu. Neredeydi bu Aslı.
Sessizce salona baktığımda Aslı bacak bacak üstüne atmış kahve eşliğinde telefonu ile ilgileniyordu!.
Hemen salona geçip; "Ne yapıyorsun sen!?"diyerek bağırdım. Ve Eymen'in yanına koştum. Gördüklerim sinirimi hoplatmaya yetmişti.
Bebeğimin yüzü ağlamaktan morarmıştı neredeyse.
Hemen kucağıma alıp salona geçtim. Aslı ayakta endişe ile beni bekliyordu.
"Elimden bir kaza çıkmadan defol!"dedim.
O koşarak evden ayrılırken ben kucağımda Eymen ile koltuğa oturdum.
"Ne olduğunu anlatmak ister misin bebeğim?"
"Ben bir şey yapmadım anne."dedi titreyen sesi ile.
"Biliyorum bebeğim."dedim sıkıca sarılıp.
"Ben sadece Aslı abla ile oyun oynamak istemiştim. Onun yanına gidip benimle oyun oynayıp oynamayacağımı sordum. O ise beni itip 'ben oradan bakınca çocuk gibimi duruyorum?' deyip tekrar itti. Küçük ellerini gösterip; "yere düştüm ellerim acıdı."dedi.
Ellerini öpüp; "Pansuman yapalım mı bebeğim?"diye sorum. O ise sadece başını salladı.
Banyodan ilk yardım çantasını alıp avuç içlerine öpücük bırakıp pansuman yaptım.
Pansumanlar bittikten sonra " Ne yemek istersin bakalım?"diye sordum. Cevabı tabiî ki biliyorum 'Nugget'
Kollarını yukarı kaldırıp büyük bir neşe ile "Nugget."dedi.
Onun bu tatlı halleri beni gülümsetti.
"Yardım edeceksin ama."deyince tatlı tatlı gülmüş ve "ellerim uf oldu ama."demişti masum bir şekilde.
"Peki madem öyle olsun bugünlük tolerans gösterebilirim size."dedim gülerek.
O büyük bir mutluluk ile animasyon izlemeye başlarken bende yemek yapmaya koyuldum.
Nugget ve patates kızartması yapıp her şeyi hazırladım.
Salona baktığımda Eymen çizgi film izliyordu. "Eymen ablacığım masayı hazırlamamda bana yardım eder misin?"diye seslendim. Ben tabakları çıkarırken Eymen geldi onun eline tabakları verdim ve dikkatli olmasını söyleyerek salona yolladım. Bende arkasından nugget ve patates tabağını bardakları ve çatal bıçakları götürdüm.
Salondaki iki kişilik yemek masasına tabakları karşılıklı koyup sandalyeye oturdu.
Son olarak kapalı ayranlarımızı getirip bende masaya oturdum.
Tabaklarımıza yiyebileceğimiz kadar koyup yemeye başladık.
" bugün ne yaptın bakalım?"diye sordum.
"Resim çizdim, çizgi film izledim. Parka gitmek istedim ama Aslı abla izin vermedi."dedi üzülmüş bir şekilde.
"yarın beraber gideriz olur mu bebeğim?"dedim.
"Teşekkür ederim anne."dedi. mutluluk ile.
Yemek Eymen'in yarın için planları ile geçti.
Masayı yine beraber toplayıp, ben bulaşıkları yıkarken onu ise salona gönderdim animasyon filmi seçmesi için.
Salona geldiğimde filmi seçmiş beni bekliyordu.
Bende filmi hazırlayıp yanına oturdum. Eymen hemen başını göğsüme yasladı.
Beraber sessiz bir şekilde filmi izlerken Eymen'in düzenli ve yavaş nefes alış verişlerinden uyuduğunu anladım.
Onu dikkatli bir şekilde odasına götürüp yatağına yatırdım. Üzerini de güzelce örtüp başucu lambasını yaktım. Geceleri uyandığı zaman karanlıktan korkuyordu.
Odadan çıkıp siyah mini buzdolabından Efes Pilsen şişe bira, yanına da yağ ve pul biber ile harmanladığım dilimlenmiş kornişon turşuyu alıp balkona çıktım.
Bir süre önce KPSS'ye girip iyi bir puan ile Doğuda da bir Çok Programlı Anadolu Lisesine zorunlu görev olarak atanmıştım.
Okul il merkezine 117 KM, ilçe merkezine 10 KM uzaklıktaydı.
Yeni bir şehir veyahut yeni bir yaşam beni korkutmuyordu.
Eymen için endişeliydim.
Daha fazla düşünmeden biramı yudumlamaya başladım.
2 HAFTA SONRA
Kısa bir süre öncesinde Eymene anlayabileceği bir şekilde her şeyi anlatıp okul için tüm işlemleri internet üzerinden halletmiştim. Sadece gidip kendimize kalacak bir yer ayarlamamız gerekiyordu. tüm hazırlıklarımız tamamdı. Evimizi kiraya vermemiştik. sadece kendimize bir kaç kıyafet almıştık.
Kağan abi ile de vedalaşmıştım bu süre içerisinde. Eğer maçlara çıkmak istersem gideceğim şehrin merkezinde bir tanıdığı varmış ve onunla görüşebilmem için telefon numarasını vermişti.
kağan abi ile de vedalaşıp 17 saatlik yola koyulduk.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzaklardan Yakınlara
Novela Juvenil24 yaşında, Anhidrozisli Konjenital Ağrıya Duyarsızlık Sendromuna sahip, ailesini trafik kazasında kaybetmiş, sorumlulukları olan genç bir öğretmen. Liya Aktan...