Bölüm 9

408 16 0
                                    

En son telefon görüşmeleriyle Barın'ın kendisini aramamıştı.  onunla tartışmak istemiyordu.

Bugün bütün gün köşkün içinde ve dışında olan sorunlarıyla uğraşmış tadilat listesi oluşturmuştu.

Şimdi çalışma odasında Ahmet Bey'den,araştırmasını istediği malzemeleri ve işçiliğiyle verilen fiyat listesini toparladı.  çıkan hesap genç kızın yüreğine inecek kadar çok fazla bir meblağı gördü.

" Ahmet bey çok teşekkür ederim,birde bu konu aramızda kalabilir mi? Yani Barın bey' in özellikle bilmesini istemiyorum.

" Tabi ki küçük hanım,sizi anlıyorum merak etmeyin, bu ailede olan herşey her zaman burada kalmıştır. Şimdi izninizle

diyerek çıktı.
Elindeki kağıda  dalgınca bakmıştı.

'Bunu ödeyecek ne param nede gücüm var."

Çalışanların yüzlerinde mutlu bir tebessüm görmüştü.
Genç kız Nedenini biliyordu.
Çalışanların, odaların camları artık silinsede temizlenmiyor yerdeki tahtalar temiz görünmüyordu.

Hele mutfak kötü durumdaydı.
Oraya giden sıcak su yoktu.
Ve çok soğuk günlerde çalışanlar üşüyordu.
Çatı surekli yağmurlu günlerde akıyor üst katta olan odaları nerdeyse şiddetli yağmurlarda ,su basacak kadar nerdeyse oluyordu.
Yine canı çok sıkılmıştı, genç kızın bakımsızlıktan koca köşk Zor durumdayım der gibi hâli vardı.

Barın'la evlilik istemiyordu.zorba adamın dediğim dedik tavırları hiç nazik değil, oysa ki kendisine ılımla yaklaşsa belki onunla evlenmeyi kabul edebilirdi.
"Ama Yok kendini bilmez serseri, görgüsüz adam dedi. Genç kız

Uygur saygın Bir avukat geleceği parlak iyi bir insan, ama köşk için maddi açısından zayıf

Banu'nun dediği gibi burayı satsa uzun bir süre çalışmasa da maddi sıkıntı çekmez kendi hayatını kendi, isteğiyle yaşardı.

Aması vardı genç kızın Büyük babasına son nefesinde verdiği söz vardı.
Şimdi verdiği söz karşısında ezilsede bir karara varmalıydı.

Verdiği söz üzerine kendini feda edecek,yada herşeyi satıp buralardan gidecekti.

Akşam yemeğini yedikten sonra odasına çıkıp kitabını eline alarak uyuyana kadar okudu.

Sabah uyanmış yataktan sarkıttığı çıplak ayaklarıyla yere bastığında üşümüştü.
Hemen terliğini giyip banyoya elini yüzünü yıkayıp çıktı.
Günlük kıyafetlerini giyinip yemek salonuna kahvaltı için oturmuştu.

"Günaydın Ahmet bey"

" Günaydın küçük hanım"

" Dadım nerede"

" Mutfakta efendim , Yeni gelen hizmetliyle görüşüyor.

" Anladım, sultan hanım ayrılmıştı,değil mi? Artık unutkanlığım beni üzüyor

" Küçük hanım kendinizi üzmeyin ,siz sadece yorgunsunuz.

" Genç yaşta olsam da bu köşk kadar yorgun hissediyorum, artık kendimi"

" toparlanacağınıza inanıyorum küçük hanım,siz güçlü Baruthan ailesinin son uyesisiniz başarabilir, Kendi ayaklarınız üstünde durabilir siniz."

" Bana inanmamız beni çok mutlu etti."

" Sizlerle uzun süre çalışmak güzel efendim ,benim ve çalışanlarınız, bu aile' ye minnettar"
" Teşekkür ederim,beni yalnız bırakmadığınız için"

SON İSTEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin