Akşın çalışma odasından çıkan cifte bakarken bir anda ne kadar birbirlerine uygun oldugunu düşündü.
Oysa Barın'la hic bu kadar yakınlaşmamış aralarında herzaman mesafe olmuştu,tabi ki bunun nedeni kendisinİnde soguk durması, Barın'ında sert imajıyla tam bir zıt kutuplardı.Akşın Kendi üstüne baktığında banuy'la giyim tarzı arasında epey bir fark olduğunu biliyordu,Banu her zaman canlı renkler ve son derece curetkarken kendi giyim tarzı kapalı ve mutevazıydı, sadece 21 yaşlarında iken buyukdedesinin isteği uzerine Barın'la basbasa gittigi yardım gecesinde giydigi curetkar kiyafetten sonra yine aynı tarz giyimine geri dönmüştü.
Genç kız kot pantolan giymeyi cok isterdi ama halası genc bayanların o şekilde giyinmelerinin uygun olmadığının asil aileden gelen genc kızların pantolan değilde etek ve elbise giyebildiklerini her zaman dile getirirdi.
Artık ailede sadece kendisi kalmıştı,belki bazı şeyleri değiştirebilirdi.Akşın genç adamı düşündü onun yanında ve kolları arasında gecelere katılmak onun kendisine gülümserken hayal ederken birden aklına yaşamı suresince cevresinde tanıdığı erkekler avukatları Tugrul bey, oğlu uygur, şirketin muhasebe müdürü ayhan ve Barın dışında kimseyle görüşmemiş konuşmamıştı.
Şimdi neden Barını düşünüyordu, hep aklına ittifak tohumlarını üvey kardeşi sokmuştu, geldiğinden beri adamın her yönünü övüp genc adamı gözüne gözüne, sokmuştu halbu ki uygur aklına gelmesi gerekirken neden BarınUygur 26 yaşlarında avukat, görgülü mutevazi ve olgun bir adam kendisine karşı sevgi beslediğini bir kaç kez dile getirmiş ciddi olduğunu söylemişti, sadece cevap bekliyordu, ona eninde sonunda evet diyeceğini bilsede hemen acele davranmak istemiyordu, elbette ki Akşın okuduğu ask romanlarında anlatılan erkek bir karekter hayali kurmuşsada evliliği aşk üzerine dayalı degil de sadece mantık evliliği yapacaktı,genç adamdan hoşlanıyor olsada yinede icinde kalacak eksik bir parça olacağına nedense inaniyordu.
Eksik parçanın ne olduğunu bilmesedeBirden dışarıdan gelen kahkaha seslerini duymasıyla,bu sekilde kahkaha atmadığını farketti, halası olsa bu durumu hic tasfir etmezdi.
24 yaşında olmasına rağmen hayatını normal genc kızlara göre silik yaşamış olduğunu düşünse de bulunduğu camia ve aile kuralları kaçınılmaz olmuştu, omuzlarına aldığı yük ve eğitim aynı cizelgede ilerlemesini sağlıyordu.
Genç kızın yaşam tarzını üvey kardeşi ve Barın için acınası olsada, onların acıması cok canını yakıyordu,ilk kez Banu'nun yaşam tarzını kıskanmıştı,belki de Barın'la yakınlığını hemen bu düşünceyi aklından silmesi gerekirken uygur icin neden bunları düşünmüyordu,hic onu kıskanmamıştı,dedesinin ölümünden sonra bir kac kez uygurla dışarı çıkmış ya kahve yada yemeğe çıkmışlardı. onunda cevresinde güzel ve fizigi yerinde kizlar olsada Akşın hic rahatsızlık duymamıştı belki de küçüklüğünden beri uygurla tanışıklığından kaynaklanıyordur, diye düşündü onunla huzurlu,iyi sohbetler eder, sıksık, gülümserdi.
Oysa Barın'la her karşılaştığında durum ise vücudundan geçen elektrik akımı gibi beyin hücreleri stres ve öfkeyle doluyordu.🌿🌿🌿🌿🌿🌸🌸🌸🌸🌸🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸
Sonunda köşkün belli bir kısmını kullanan film seti işlerini bitirmiş ve herseyleri toplayıp köşkten ayrılmışlardı,yine koca köşkün duvarları sesizlige bürünmüş hali Akşına huzur versede tek başına zaman geçtikçe sıkılıyordu, iyi olansa çalışanlarının 2 aylık maaşlarını düşünmeyecek olması kısa sürede olsa genç kızı mutlu etmişti.
Çalışma odasına geçip aylık muhasebesinin tuttuğu defterini eline aldı, büyük dedesinin masasına geçip sandalyesine oturdu.yine hesaplarla ilgilenecekti,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON İSTEK
RomantizmBARIN _ Sana ne dedim lan ben ne dedim,benden gidemez,kaçamazsın seni bulurum, demedim mi? Koynumda inlete inlete acımadan Seni benim yaparım her gece demedim mi? AKŞIN _ Nefes alamıyorum,senin yanında yapamam istemiyorum seni BARIN _ BENİMLE E...