4. Bölüm: "Kayıp 4 saat"

58 31 17
                                    

4. Bölüm: "Kayıp 4 saat"

...
Ali birşey söylemez iken Orhan Ali'yi sorgu odasında bırakır ve ofise geçer. Ofise geldiğinde Selim ve Ayça'yı tahtanın başında görür. (normal beyaz yazı tahtası üzerine olayla ilgili fotoğraflar ve yazılar yazıyorlar.)

"Başkomiserim geldiniz mi?"der Selim dalmış gözlerle Ayça ve Selim sorgudan çıktıktan beri kafa patlatıyorlardı. "Geldim, Defne ve Hayat ne dedi? Açıklarını bullabildiniz mi?"

"Maktül, Ali ile kavga ettikten sonra Defne'ye gitmiş Defne'den para almış ve evden çıkmış gitmiş sonrada Defneye uğramamış haberi yok Defne'nin."

"Hayat ne dedi Ayça?"

"Ayhan'ı 1 hafta önce Ahmet tatile gitmeden önce görmüş ve Ayhan'ı sevmiyor, nefret ediyor. Hayat'a tacizde bulunmuş maktül ondan öncede sevmiyormuş taciz sonrası iyice nefret ediyor ve Defne de Orhan'ı seviyormuş öyle söyledi.

"Evet, Ali de sevdiğini söyledi. Ama Ali cinayet saatinde nerede olduğunu söylemiyor. Kaçarken de çete felan demişti. Ali de çok başka şeyler var." bir sessizlik olduktan sonra sessizce "Üçü de şüpheli durumda şu anda."dedi Selim Ayça mırıltılarla katılırken, Orhan bir şey dememişti.

"Kameraların sonucu ve diğer testlerin sonucu çıktı mı?" diye konuştu sonunda Orhan "Zeynep ve Nisa bir şey söylemedi daha" O sırada Asya(adlı tıp uzmanı) gelir. "Siz gelmeyince ben geleyim dedim." Diye odaya girer elindeki belgelerle "Noldu Asya ne çıktı sonuçlarda." Diye sordu Orhan

"Son araştırmalarımı yaptım. Maktül ölmeden 17-18 saat önce kavga etmiş kaşı ve dudağı patlamış herhangi bir dna örneği yok sargılıydı aynı zamanda yani tedavi olmuş. O kavgadan 2 Ekim 12.00-13.00 arası da başına vazo gibi sert bir cisimle vurulmuş uzun süre baygın kalmış olmalı çünkü sert bir darbe kolay kolay ayık duramaz mutlaka bayılması gerekir. Bayıldıktan en fazla 7-8 saat yani 2 Ekim günü 18.30-19.00 arası da ilk bıçak darbesi karnından bıçaklanmış büyük ekmek bıçaklarından. İlk darbeden sonra bayılmamış öldürücü bir darbe değil ama yürümüş. yürüyünce de daha çok kan kaybı yaşamış yaklaşık 40-50 dakika sonra da öldürücü darbe göğüs kafesinden girmiş, girmesi ile de zaten sağ akcigere denk gelmiş hala ölmemiiş olacak ki katil durmamış ve bıçaklamaya devam etmiş bıçak izleri göğüs kafesinden bir kısım sonra uzaklaşmış ve 15-20 dakida sonra tekrardan başlamış o arada muhakka kendini savunmaya çalışmış ama başaramamışm katil kaldığı yerden devam ederek karnına karnından da kasıklarına inmiş ve orada baya bı hasar bırakmış. Zaten yeterince kan kaybından ölmüş. Katil nasıl biriydi biilmiyorum ama hıncını alamamış demek ki kalbini yerinden çıkarmış gözlerini oymuş ve cesedi orada bırakıp gitmiş."

"Kanım dondu resmen" dedi Selim tiksinerek "Daha var katil ne kadar sinirlenmiş ki yanlışlıkla kendini de bıçakamış ya da Maktül kendisini korumak için yaptı bilemem ama çok küçü bı kan damlası DNA bulunur mu bilmiyorum? bir şey daha var kafasına vurulduktan sonra öldü zannedilip atılmış galiba." Dedi ve etrafındakilere teker teker baktı "Sen nereden biliyorsun?" diye sorunca Orhan "Tabiki de bilemem ama darbe sonrası anında beyni durmuş kalbi de beyni ile orantı da çok ama çok yavaşlamış yani bi insan o telaşla ve tıp bilgisi olamadan çok zor, ambulans da çağırmamışlar çağırsalar şuan ölü olmazdı değil mi?"

"Aslını sadece katil ortaya çıkınca anlayacağız ama mantıklı bir yaklaşım." Dedi Orhan hala tahtaa bakarken "Tamam o zaman ben işime döneyim." deyip giderken "Teşekkürler Asya bir şey olursa gelirsin yine." Dedi Ayça ve gitti

Orhan, Ayça ve Selim tahtani başında dikilip düşünürken Selim'in aklına "Defne bir şey daha söylemişti Orhan bı kıza tecavüz etmiş ama kim olduğunu bilmiyor Defne de Ayhan'a aşık olduğu için kızı suçluyor 'istemese olmazdı' diyor."

LavinyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin