8. Bölüm: "Bir Çaresizlikten Doğan Katilin Hikayesi"

52 29 8
                                    

8. Bölüm: "Bir Çaresizlikten Doğan Katilin Hikayesi"

Katil çoğu sadece kendini düşünen hatta yeri geldiği zaman kendini bile düşünmeyen psikolojik sorunları olan insanlardır. Kendilerince hep haklıladır öldürdüğü kişileri yeri geldiğinde zevk için ama çoğunlukla da intikam için öldürür.

Hiç bir zaman yakalanmayacağını düşünürler, yakalanrlar.

Katiller iki çeşide ayrılır; ruh öldüren ve insan öldüren genelde hep insan öldürenlere ceza verilir. Kimse birinin alnından anlanılmaz ruh öldüren katil olduğunu güvenirsin, seversin ve sonunda öldürülürsün suçunun ne olduğunu bilmeden önce ruhun sonra bedenini öldürürler. Bedeninin öldürüldüğü her yerde yazar ama sen yaşarken öldürüldüğünü kimse anlamaz.

Beyza da ruhu öldürüldüğünde fark edilmeyen ama onu öldürdüğünde fark edilen bir kail olmuştu. Onun suçu sadece anlık öfkesiydi, öfkesi katil olmasını sağlamış başta vicdanını sustursa da sonunda anlaşılmıştı.

Kazaya ilk müdahale eden polis memuru ile konuşuyordu Orhan bazı şeyleri anlamak için,

"Nasıl olmuş kaza?" şaşırmıştı Orhan, böyle olacağını düşünmüyordu.

"Başkomiserim, Ayça komiserim hakimiyetini kaybetmiş yada suçlu yaptı. uyandıklarında bileceğiz."

"Tamam sağ ol gidebilirsin."dedi Orhan hastanedeyken "İyi günler başkomiserim." Dedi trafik polisi kafasını saklamakla yetindi Orhan o sırada Ayça'nın odasından çıkan doktorun yanına gitti.

"Doktor hanım Ayça'nın durumu nasıl?" dedi doktor gülümseyerek "Gayet iyi bir şeyi yok. sadece biraz sarsılmış."

"Önemli bir şey değil mi?" dedi yenilen endişeli sesiyle "Yok sadece biraz sarsıntı sadece."

"Pekala ziyaret edebilir miyiz?" dedi Orhan "Tabiki girebilirsiniz." Dediğinde doktor giderken Orhan başkomiser de kafa sallamıştı.

Ayça ve Beyza, ağaca çarpmışlardı tabi bu biraz da Beyza'nın yüzünden oldu. Kazayı duyunca Selim ve Orhan hemen gelmişti.

Selim Beyza'nın yanına giderken, Orhan da Ayça'nın yanına gelmişti ve şuanda da Ayça'nın yanındaydı zaten Ayça da uyanmak üzereydi.

"Ayça iyi misin?" dedi yarı baygın yarı uyanık Ayça Orhan'a "Orhan en son kaza yapmıştık." Dedi kalkmaya çalışırken "Kalkmaya çalışma doktor sarsınıt geçirdiğini söyledi şimdilik dinlen." Dedi

"Beyza nasıl? O hamileydi?" dedi hemen "Merak etme o da bebeği de iyi. Bana sadece kazanın nasıl olduğunu söyle."

"Beyza direksiyona atıldı o yüzden oldu kaza." Dedi başını tutarken "Sen dinlen ne kadar hafif olsada sarsıldın. Bu arada katil Beyza değil mi?"

"Evet itirf etti telefonumda kaydı var. Maktül tecevüz etmiş sonra o gün evine gelince o da sinirlenip bıçaklamış. Ama artık çok pişman ama ona da çok kötülük yapmış."

"Tamam bakalım ben bakayım ona da. Sende biraz daha dinlen en azzından serumun bitene kadar." Dedi ve çıktı

O sırada Beyza da uyanmıştı ve Selim de onun yanındaydı, yatağa kelepçelenmişti kaçması mümkün değildi.

"Beyza neden yaptın suçun daha da katlanacak?" sessizliği bozmak adına "Ölmek istedim." Dedi Selim'e bakarak ama o kadar yalnız, çaresiz ve kimsesiz bakıyordu ki Selim'in bile canı acıdı.

"Ayça Komiserin suçu neydi?" dedi toparlarken hem olayı anlamaya çalışarak

"O masumdu aynı ben gibi yani." Dedi sonuna da "Eski ben" diye ekledi

LavinyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin