4.BÖLÜM-DOĞUM VE ARYA

122 13 10
                                    

Defterin ilk sayfasında Toprak Dili ile "Yakut'uma, anne ve babasından" yazıyordu.

Toprak Dili, annemin bana küçükken öğrettiği ve sadece annemle babamın bildiği bir dildi. Okula gitmeden önce altı yaşındayken bana bu dili öğretmişti. Alfabesi de farklıydı. Yetimhanedeyken ve kaçtıktan sonra ne kadar arasam da araştırsam da bulamamıştım. Kimsenin artık kullanmadığı dillere bile bakmıştım. Bu dilin alfabesi bana kendi dilimin alfabesinden bile önce öğretildiği için bazen okuldayken Toprak alfabesiyle karıştırabiliyordum. Kimseye öğretmemem için söz verdirmişlerdi. Annemler öldükten sonra bu dili bir daha hiç kullanmamıştım. Annem ve babamın ailesi asla bu evliliği onaylamadıkları için bu ülkeye kaçarak evlenmişlerdi. Neden ülke değiştirdiklerini sorduğumdaysa beni hep geçiştirmişlerdi.

Kitabın içinde ne yazdığını bilmesem de sayfaların kenar kısımlarından neredeyse sonuna kadar yazıldığını anlayabiliyordum. Ve bu kitabı bu odada okursam içinde yazanları kaldıramayacağımdan korkuyordum. Bu yüzden kitabın kapağını kapattım. Ardından yatağın yanındaki komodinin çekmecelerini karıştırmaya başladım. İçinden üçümüzün olduğu bir fotoğraf çıktı. Muhtemelen bir yaşında bile yoktum. Arkasında bir tarih vardı.

13 Eylül 2000

Fotoğrafı ve kitabı alıp sırt çantama koydum. Sonra ne evde ne odada duramayacağımı fark edip kendimi dışarıya attım ve spor salonunun yolunu tuttum.

°

Spor salonunun kapısından girmek üzereyken telefonum çaldı. Ali abinin aradığını görünce hemen açtım. Arka plandan sesler gelirken Ali abinin endişeli ve aceleci sesini duydum. "Ruby, acilen merkezdeki hastaneye gel! Nesrin doğuruyor, Araf'ı da evden al gel!" dedi. Spor salonuna girmeden kapıdan döndüm ve koşmaya başladım. Ne kadar zaman koştum bilmiyorum ama Ali abilerin evine geldim ve çantamdaki anahtarlıkla kapıyı açtım. Araf koridorda ağlıyordu. Koşarak yanına gittim ve onu kucağıma alıp sarıldım. Saniyesinde boynuma sarıldı. Onu sakinleştirmek amacıyla sırtını sıvazladım ve sarıldım. Ağlaması yavaşladığında onu da alıp hastaneye götürdüm.

Hastanedeki görevli hemşireye Nesrin ablayı sorup 4. kat, 2. ameliyathanede olduğunu öğrendim. Asansörle 4. kata çıktım ve 2. ameliyathaneye gittim. Ali abi ameliyathane kapısının dibine yere çökmüş, dolu gözlerle karşısına odaklanmıştı. Hala kucağımda olan Araf'ı yere indirdim. Koşarak gidip babasının karşısında durdu. Yanaklarını tutup yüzünü kendine yaklaştırdı ve öptü. Ali abi bizim geldiğimizi ancak o zaman anladı. Etrafta hiç akrabaları yoktu çünkü Ali abi de benim gibi bir yetimdi. Nesrin ablanınsa annesi ve babası 2 yıl önce bir trafik kazasında ölmüşlerdi. Nesrin ablanın akrabaları da yoktu. Bu yüzden sadece biz vardık.

Ali abi Araf'ı kucağına aldı ve sarıldı. Sayıklar gibi "Alaz'ım, kardeşin geliyor. Ona iyi bir abi ol, tamam mı?" dedi. Araf'ın, kimliğinde yazmayan ikinci bir adı daha vardı. Alaz alev demekti. O benim ateş parçamdı. Araf uslu bir çocuk gibi babasına sarıldı ve kafasını aşağı yukarı hızla salladı.

O sırada ameliyathanenin kapısı açıldı içerden koşarak bir hemşire çıktı. Ali abi hemen ayağa fırladı. Hemşirenin kolunu tuttu ve "N'oldu?!" diye bağırdı. Hemşire "Bırakın beyefendi, hasta doğumda çok kan kaybetti acil kana ihtiyaç var!" dedi. Ali abi kurşun yemişçesine bir iki adım geriye sendeledi, bakışları beni buldu ve yalvarır gibi baktı. Ali abi hemşireyi bırakınca bu sefer ben onu tuttum ve "Ben kan verebilirim." dedim. Hemşire, kısa bir duraksamanın ardından "Bu taraftan gelin." dedi. Ali abiye baktığımda bana minnet dolu gözlerle bakıyordu. Ona buruk bir tebessümle baktım ve hemşirenin ardından gittim.

Kan almak için odaya girdiğimizde beni bir koltuğa oturttu ve kolumu açtı. Ardından da koluma birşey bağladı ve kanımı aldı. Çok kan aldığı için epey uzun sürdü. Ardından üstüne bir pamuk tuttu ve biraz uzanmamı tembihledi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 17, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KOLYE|ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin