𝚃𝚠𝚘 𝚖𝚘𝚗𝚝𝚑𝚜/ Bajifuyu

0.4-1

"Uykum var"
Sıramda kendi kendime mırıldandıyorum, felsefe gibi sıkıcı bir derste uyumam gerekirdi normalde. Ama yanımda duran ispiyoncu aptal yüzünden uyuyamıyorum. Telefonu açmaya cesaretim de olmadığından dinliyordum, daha doğrusu dinlemeye çalışıyorum, ama göz kapaklarım her dakika ağırlaşıyor.
Gözlerimi ovuşturdum. Ama kendime yenik düşüp sıraya başımı koyup gözlerimi kapadım.
...
Uyandığımda sınıfta kimse kalmamıştı ;
"Sanırım ders beden"
Sanırım ders beden, yani iki dersi uyuyarak geçirdim, yani yanımda oturan çocuk beni fark etmedi yada cidden söylemedi. Buna şükrediyorum.
"Siktir ya, zile birkaç dakika var, hazırlanmazsam geç kalacağım!"
...
Zil çalmıştı ve ben hala ayakkabıları giymeye çalışıyordum. Umarım yoklamadan önce yetiştirim.
Koridora çıkıp koşarak salona gitmeye başladım.
"Hocadan önce gidersem sorun yok"
Sonunda salona ulaşmıştım, oflaya oflaya kenara geçtim;
"Nerede kaldın fuyu? Uyuduğuna yemin edebilirim"
"Uyudum zaten"
Ai, sınıfın hatta okulun canlı radyosu. Onunla olan konuşmayı genellikle kısa kesmek gerekir. Ağzınızdan birşey kaçırır yada önemli işlerinizi ona yakalatırsanız ertesi gün bütün okul olayları duyar. Onunla konuşmak Cnn'de canlı yayın basın açıklaması yapmak gibidir.
"Baksana fuyu! Bajiyle aranızda ne oldu? Birlikte görülmüyorsunuz? Meraktan öleceğim"
Ai genellikle sinir bozucudur, eğer tüm gün erkek model konuşan kızlardan değilseniz büyük ihtimalle ondan hoşnut olmazsınız.
"Ai, birşey yok. Hem niye sordun ki?"
"Birşeyler var! Çok yalnız görünüyorsun son günlerde."
Sanırım Ai tarafından dikizlenmiştim son günlerde. Tesadüf olmasına imkan yok.
"Ai yok birşe-"
Cevabı verecekken kapıda bir kurtarıcı göründü, hoca bize sıraya geçmemiz için emir verirken ilk kez hocanın gelişine memnundum.
"Sahanın etrafında 15 tur!"
Bu sesi duyana kadar memnundum.
...
Canım çıkana kadar koştuktan sonra merdivenlerden birine geçtim. Geç uyuyup erken uyandığımdan dolayı öldüresiye uykum vardı. Ders boyu uyumayı planlıyordum.

"Uyan"
"Ha, Baji-san?"
Kokuyla duraksadım
"Sözünü tutmamışsın?"
Önümden hafifçe ittirdim, çok ağır kokuyordu.
"Kolaysa git sen tut"
"Okuldada yapma be! Basın belaya girince göreceksin!"
"Uğraşmak istemiyorum"
Arkasını dönüp gitti
"O piçin suçu."
Bajinin bu halde olmasının tek sorumlusu var biliyorum, ölsem bile umurunda değil. Onu bulacağım.

...
"Evet, öyle birini biliyorum, hanma değil mi?"
"Nerede bulabilirim onu?"
"Sınıfının bu katta olduğunu duydum, hangisi bilmiyorum"
"Tamam, teşekkürler!"
"Onu görmek istediğine emin misin?
"Evet, görüşürüz"
Sohbeti kısa kestim ve baştaki sınıfa doğru koşmaya başladım.
"Hanma diye birini tanıyor musunuz? Bu sınıfta mı?"
"O baş belasını tanımayan mı var, yan sınıfta"
"Teşekkürler!"

Bu aralar hiç boş zamanım yok :')
Olabildiğince yazmaya çalışıyorum, buda baya kısa ama boş kalmayın diye atayım dedim 0.4-2yi yarın atarım
Oy vermeyi bol bolda yorum yapmayi unutmayın 😭