"Baji-san~ Hmmm Baji-san uyan"
(Hmm esneme arkadaşlar)
Gözlerimi açtığımda Chifuyu başımdaydı.
"Chifuyu? İyi misin? Neden uyandın?"
"Bilmiyorum, uyandım işte. Seninle uyumak istiyorum."
"Tamam o zaman."
Yana kaydım.
Chifuyu düşermiş gibi yanıma yattı. Örtüyü çekti.
"Baji-san... Beni neden seviyorsun?"
"..."
Chifuyu'ya sarıldım.
"Seni sevmemin tek bir nedeni veya özel bir sebebi yok, senin herşeyini seviyorum. Bunları sevmemin de özel bir nedeni yok, çünkü içimden öyle geliyor. Hep seviyordum. Fark etmemek gibi bir aptallık ettim. Bu yüzden bunları düşünerek kendini yorma. Tamam mı?"
Chifuyu bana daha sıkı sarıldı.
Bende seni çok seviyorum Baji-san!"
Saçlarını okşadım, öptüm. Nefesleri sıcacıktı.
"Yarın toplantı var, istiyorsan birlikte gideriz?"
"Gidelim Baji-san"
Sesi çok yorgun geliyordu.
Toplantıdan bahsedince bir anda aklıma çaktı.
Ben şuan valhallaya katılabilecek kişiler listesinin başını çekiyorum
"Siktir! Tamamen unuttum, Chifuyu bunu öğrenirse suratına nasıl bakarım? SURATINA BAKMAYI BIRAK ! SADAKAT SINAVI?!"
Şimdi de önümde iki şey vardı.
Kazutora yada Chifuyu.
Cevap belliydi.
Bir daha asla Chifuyu'ya vuramam. Ona zarar gelmesine izin veremem. Korkuyorum.
Chifuyu'ya daha da sıkı sarıldım.
"Merak etme... Kurtulacağım!"
Karanlıkta azda olsa seçebildiğim yüzüne baktım.
Çok güzeldi.
Onun güzelliğine zarar gelmesine izin veremem.
Yarın ilk iş kazutora'yı buluyordum.
Uzandım.
Başımı Chifuyu'nun yüzüne çevirdim.
Nefesini boynumda hissedebiliyorum.
Çok huzur verici.
..."Baji-san! Uyan hadi"
"Biraz daha chifuyu... Daha çok erken."
"Çok uykucusun! Kalk hadi!"
Chifuyu'nun kolunu tutup yanıma çektim.
"Sende uyu..."
"Hayır! Sen kalk"
Daha fazla dayanamadım. Kalktım.
"Sen daha üstünü bile değiştirmemişsin ki?"
"Olsun."
Odama gittim. Esneye esneye üzerimi değiştirdim.
"Baji-san bana da birşeyler ver!"
Sırıttım
"Chifuyu! Senin için çok güzel bişi buldum!"
Chifuyu önümde bitti
"Bana maid dress vermeni değil neden sende olduğunu sorgulamak istiyorum."
"Sadece bir iddiayı kaybetmenin hazin sonu, sorgulama yani"
"Tamam şimdi düzgün birşeyler ver."
"Kendin al"
"Tamam"
"..."
"Çıkman gerekmez mi?"
"Dur dimi öyle"
Odadan çıktım
Chifuyu'yu görünce gülümsedim
"Benim bedenim üstüne birde oversize, çuval gibisin"
"Evet, harika"
"Herneyse, acıktın mı?"
"Acıktım, yumurta yiyelim"
"Nasıl yumurta?"
"Deve kuşu yumurtası Baji. Nasıl yumurta olabilir?"
"Hayır ya öyle değil haşlanmış mı falan öyle işte"
"En kolayı hangisi?"
"Bilmiyorum"
"Haşlayalım o zaman"
Ocağa su koydum
"Bak, böyle yumurta."
Chifuyu yumurtaları suya koydu.
"Yumurta su kaynadıktan sonra koyulmaz mıydı?"
"Farketmez heralde, Dur! Benim kedim vardı! Ona yemek vermem gerek!"
Chifuyu koşa koşa çıktı.
"Beş dakikaya gelir her halde?"
Bende yumurtaları bırakıp beklemeye başladım.
Gözlerimi tavana diktim.
"Unutma, bugün ilk iş kazutora'yı bulmak"
Soğuk hissettim.
Cidden bu soğuk nereden geliyor?
Kapıya baktım, tahmin etmiştim. Chifuyu kapıyı açık bırakmıştı.
Yerimden kalkıp kapıyı kapatacakken önünde Chifuyu'yu gördüm
"Erken geldin?"
"Evet, uyanmamıştı bende uyandırmak istemedim. Mamasını doldurup döndüm işte."
"Beni uyandırıyordun"
"Neyse işte"
Chifuyu oturdu, bende can sıkıntısından domates parçalamaya (doğramak denemezdi buna) başladım.
"Salatalık yer misin?"
"Bilmem, yerim heralde"
Elindeki bala batırılmış kaşıkla daha çok ilgileniyor gibiydi.
Salatalığın hayatına da son verdikten sonra bende masaya oturdum, yeni kurbanım olan elmayı masada yuvarlamaya başladım
"Ee şimdi ne yapacağız?"
"Bilmem, yumurta oldu mu?"
"Hassiktir! Ocakta yumurta vardı!"
Ocağa vardığımda su taşmıştı, altını kapadım. Yumurtaları tabağa koydum. Tabağıda masaya koydum (wow!)
Chifuyu kaşığı emmeyi bıraktı, yumurtayı eline almaya çalıştı
"Dur suya tutmadım! Sıcak!"
"Şimdi mi söylenir?!"
..."Doydun değil mi? Açsan biraz daha ye"
"Doydum işte!"
Daha fazla zorlamadım, dişlerimi fırçalamaya gittim."Chifuyu, benim halletmem gereken bi işim var, çıkmam lazım. Yarım saate gelirim. Tamam mı?"
"Ne oldu Baji-san?"
"Birşey yok, yani markete gidip gelirim. Sen yorulma. Evde kal"
"Tamam, ama çabuk gel. Sıkılırım."
"Tamam"
Sarıldım.
"Görüşürüz Baji-san! Geç kalma!"
...Banka oturdum, Kazutora'yı aradım
"Ha? Baji? Bugün Hanma y-"
"Kazutora, valhallaya katılmak için sadakat sınavı gibi birşey var demiştin dimi?"
"Evet."
"Kimi getirmeyi planlıyordun?"
"Senin bölüğün ikinci lideri var ya. Matsuno. Niye sordun?"
"Katılmıyorum."
"Ne?! Neden?! Şuan sana ihtiyacım var! Çok istiyorsan başka birini ayarlarım!"
"Hayır, özür dilerim."
"Tüm planlar buna göre yapıldı! Sinir bozuyorsun! Uzatma!"
"Biraz daha düşündüm, diğerlerine ihanet edemem"
"Mikey'i bana tercih mi ediyorsun?!"
"Hayır! Mikey'i karıştırma alakası yok! Yapamam dedim!"
"Seni göreceğiz Baji! Sonra ayrılırdın, aksaklık yapma."
"Katılmıyorum."
"Pazar günü kendin görürsün katılmayı Baji"
Suratıma kapadı.
Konuşma kısa sürmüş, 3 dakika anca.
"Markete gideyim bari, zaman israfı olsun"
Zaten gidiş on dakikamı alıyordu. Süreyi tamamlamama yeter.
...
Poşetlere rastgele şeyler doldurup gelmiştim. Çoğunluğu abur cuburdan oluşan poşetleri yere bırakıp kapıyı çaldım. Beklemeden açıldı.
Yukarı çıktım poşetleri kapının önüne koydum.
"Sekiz dakika erken geldin, güzel!"
"Chifuyu..."
Ayakkabıları çıkarmakla meşguldüm
Sonunda çıkarabildiğimde ceketimide bir kenara atıp içeri geçtim, Chifuyu poşetleri yerleştiriyordu.
"Chifuyu şu andan itibaren ben olmadan apartmanın dışına çıkma, tamam mı? Hatta okuldan da bensiz çıkma"
"Tamam, ama neden?"
Gözlerim doluyordu, ona sarıldım.
"Özür diledim, bir hataydı. Sen sadece yalnız kalmadığından emin ol, tamam mı?"
"Pekala..."
...
"A-Ah! Baji-san yavaş ol! Acıyor..."
"Gayet nazik davranıyorum Chifuyu, sakinleş."
Chifuyu gecenin köründe kırdığı bardağın üstüne düştüğünden dolayı bacağını sarmaya çalışıyorum.
"Ama çok acıyor!"
"Shhh, geçti..."
Chifuyu'nun saçlarını önünden çektim.
"Daha iyi misin?"
"Evet..."
"Dikkatli ol artık, bardak alırken ışığı aç, kendini doğrama."
"Tamam Baji-san."
Chifuyu'yu yatağa taşıdım.
"İyi geceler Chifuyu-"
"Sende burada kal!"
"Baştan söyleyesene"
"Olmaz, yatmadan önce söylerken utanırım."
"Utanır mısın?"
Chifuyu'yu kucağıma oturttum
"Ben şuan utanmıyorum"
Yalan.
"Ben şuan utanıyorum!"
"Utanma o zaman"
Başını kendime dayadım.
"Baji!-"
Öptüm.
Ne oldu bilmiyorum, içimden öyle geldi. Bende yaptım.
Bir süre sonra geri çekildim. Ama Chifuyu elleriyle başımı tuttu, kendine çevirdi. Ve bu sefer o benim dudağıma yapıştı. Bu o kadar uzun sürmedi.
"Utanıyorum dedikten sonra mı? Beklemiyordum."
"Utangaçlığımı yendim tamam mı?!"
"Belli oluyor Chifuyu, suratın alev almış."
"Yatıp uyumak bu kadar zor olmamalı!"
Kucağımdan indi. Başını yorganın altına soktu.
Bende ışığı kapayıp yattım, yorganın altına girdim.
"Seni burada da öperim."
evet dışarıdaki oksijen bile az ama burada.
"Evet lütfen"
"Öyle mi?"
Kollarımdan destek alıp üzerine geçtim.
"Bu sefer atılmadın?"
"Atılırım"
Kollarını boynuma dolayıp beni kendine çekti. Hafifçe dudaklarını bastırdı.
"Utangaç falan değilmişsin işte."
"Bu ayrı!"
Beni yana ittirdi.
Kollarımı etrafına doladım.
"İyi geceler."
Boynunu öptüm.
"H- Sanada."
Bana doğru döndü, oda bana sarıldı.ABİM YAN ODADA AGLAYA AGLAYA İNLEDİGİ İCİN MASUMİYETİMİ KORUYAMİYORUM.
neyse iste sevgililer falan bol bol öpüşsünler bi iki bölüm sonra sürüncek zaten baji.
Yorum yapin oylayin cunku oyle begendiyseniz yani
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚃𝚠𝚘 𝚖𝚘𝚗𝚝𝚑𝚜/ Bajifuyu
Fanfiction"Ama seni çok seviyorum!" "Ama ben seni sevmiyorum?" --Tw: tetikleyici madde kullanımı