"sonunda!"
Chifuyu'yla iskelede oturuyorduk, güneş batıyordu. Şansımıza hava soğuk değildi.
"Sevdim burayı, manzara güzelmiş."
"Değil mi?"
"Evet, yakınlarda market falan var mı? Susuzluktan ölüyorum."
"Evden çıkarken alsaydın ya, her neyse sanırım bir tane vardı. Bakıp geleyim."
"Bende geliyorum."
"Sen bilirsin."
Chifuyu'yu takip etmeye başladım. Biraz yürüdükten sonra karşımıza bir market çıktı.
"İstediğin birşey var mı?"
"Yok"
"Tamam, bekle burada."
Yapacağım tek şey su almaktı. Çabucak çıktım. Suyu Kafama dike dike Chifuyu'nun yanına gittim.
"Banada bırak."
"Söyleseydin ya."
"Şimdi susadım belki?"
"Al."
Yarısı boş şişeyi Chifuyu'ya uzattım.
Suyu içerken pür dikkat izliyordum. Bitirdikten sonra bana baktı.
"Acaba aklından neler geçirdin şuan onu merak ediyorum."
"Umarım boğulur dedim."
"Çok kötüsün demek isterdim ama bu sefer düzgün bir şeydi."
"Şaka yapıyorum. Boğulman konusunda yani."
"Tahmin edildiği gibi."
"Seviyorum seni ya, şaka yaptım."
"Boğulmamı düşünmeni kötü şeyler düşünmene tercih ederim"
"Asıl sen 'kötü şeyler' düşünüyorsun, ben sadece baktım!"
"Güzel öyleyse."
İskeleye doğru yeniden ilerlemeye başladık.
"Güneşin batışı çok güzel değil mi?"
"Nasıl bakabiliyorsun? Ben kör kaldım."
"Doğrudan güneşe bakmayacakdın, beyin bedava."
"Ah, haklısın sanırım."
Chifuyu bir süre ufku izledi.
"Böyle bakınca cidden güzel görünüyor"
"Senin kadar güzel olamaz."
İskeleye varmıştık, banka oturduk.
"Ne demeliyim? Teşekkürler"
"Ahaaha! Yalnız olduğunu bu kadar belli etme."
"Artık değilim."
"Kurtardım seni"
Biraz sertçe Chifuyu'nun başını okşadım
"Biraz daha yumuşak okşa, öyle daha güzel oluyor"
"Görende kedi seviyoruz sanacak."
Dokunuşlarımı yumuşatım, Chifuyu dizlerime başını koydu. Saçlarını karıştırmaya başladım.
"Çok uykum geldi..."
"Evde uyursun."
"Acımasız."
"Şaka yapıyorum, hatta burda uyu. Daha güzel"
Chifuyu gözlerini kapattı, derin bir nefes aldı.
...
"Artık gitsek mi Chifuyu?"
Alev rengi gökyüzü pembeye dönmeye başlamıştı. Geçe kalmak istemiyordum. İstemesemde Chifuyu'nun uykusunu bölmek zorundaydım.
"Birazcık daha... Lütfen."
"Tamam, 15 dakika."
Bir süre sonra Chifuyu kalktı, Şimdi sadece bana bakıyordu.
"Baji..."
Ellerini boynuma doladı
"Uykunu alınca keyfin yerine geldi heralde?"
"Evet."
"Güzel."
Onu kendime çektim, morluklar ve yaralar varken bile yüzü çok güzel görünüyordu, gitgide daha da yakınlaşıyorduk.
"Hey, Baji! Chifuyu! Siz misiniz?..."
Mikey'in sesiyle sıçradık. Arkasında Draken'le bize doğru koşuyordu.
"Romantik anınızı böldük sanırım."
"HAHAHA! Endişelenme Ken-chin, evleri dip dibe onların. İstedikleri zaman-"
"Aklınızdan neler geçiyor bilmiyorum ama kesin!"
Chifuyu'nun utançtan mı sinirden mi kızardığını düşünüyordum.
"Benim değil onun aklından geçiyor. Tek zeki kişi olmak bazen yoruyor."
"Aslında yalan söylemiyor, Chifuyu da isterse-"
"İstersem gelebilirim."
Cümlemi aklımdan geçen şekliyle tamamlamamış olsada yinede tamamlamıştı Chifuyu.
"Neyse ne, burada ne işiniz var?"
Aslında hiç, geçiyorduk sadece."
"Oh."
"..."
"Ee?"
Draken mırıldandıyordu.
"Gidelim biz?"
"Bizde gitsek iyi olur. Chifuyu burada yatacak yoksa"
"Yatarım."
"Evde benimle yatman daha iyi olur sevgilim"
"BAHAHAHAHAHA!"
Mikey bağıra bağıra güldü. Draken Chifuyu'ya bakıp sırıttı.
"Aptal! Böyle şakalar yapma dedim!"
Chifuyu kızarmıştı.
Ayağa kalktım, Chifuyu'ya baktım.
"Burada mı uyuyacaksın? Hava da kararıyor ha,"
"Geliyorum... Of."
Chifuyu kalktı. Yeni uyandığından mı bilinmez sendeliyordu.
"Görüşürüz çocuklar."
Draken mikey'i sürükledi.
"Toplantılara uzun zamandır gelmiyorsunuz, konuşacağız!"
Mikey giderken bunları söylüyordu.
"Bizde gidelim. Gel hadi."
Chifuyu cevap vermedi, sadece kolluma sarıldı.
"Uwahhh..."
"Uykun geldi, değil mi? O kadar uyumuştun halbuki. Eve kadar dayan."
"Evet..."
...
"Geldik Chifuyu! Sarhoş musun? Ayakkabılarını çıkarsana."
"Ah, unutmuşum."
"Yakında kendini de unutacaksın."
"Hey, şu öğretmenler gibi davranma!"
"Tamam tamam..."
Chifuyu kapıyı kapadı.
"Uyuyacak mısın?"
"Evet, neden sordun ki?"
"Ona göre bende uyuyacağım."
"İstediğin zaman uyusana"
"İstediğim zaman senin uyuduğun zamansa eğer?"
"O zaman ben uyuduğum zaman uyu"
Chifuyu odama gitti, arkasından bende gittim. Neden bilmiyorum. Benim odam sonuçta.
"Keşke birkaç saniye sonra gelseydim."
Chifuyu tişörtünü çıkarmak üzereydi.
"Git şuradan, sapık!"
Kendi odamdan da kapı dışarı edilmiştim.
"Gireceksen şimdi gir"
Chifuyu'nun sesi duyuldu.
"Neye sırıtıyorsun?!"
Chifuyu'nun utançla karışmış kızgın yüzü çok tatlı, bir yandanda çok komikti.
"Üzgünüm, utanırken çok komiksin. Kendimi gülmeden tutamıyorum!"
"Bu doğru değil, bende seni öyle görmek istiyorum. O zaman görürüz komik olanı."
"Öyle desene-"
Bir anlığına gerçekten tişörtümü çıkarmaya yeltendim.
"Ah-! Hayır şimdi değil Baji!"
Chifuyu kolunu gözüne koymuş, daha da kızarmıştı.
"Şimdi daha da komiksin."
"Yarıştığım yok?!"
Dolabı karıştırıyordum, Chifuyu tarafından dağıtılmış dolapta pijama aramak samanlıkta iğne aramak gibiydi. Sonunda birini buldum. Üzerimi değiştirdim.
Arkamı döndüğümde Chifuyu bana bakıyordu. Evet, sanırım bilerek söylemedim. Suratı alev almıştı.
"Chifuyu?"
Chifuyu cevap vermedi. Yatağa girdi , suratını yastığa bastırdı. Yanına oturdum.
"Hey, boğma kendini. Bu kadar utanmana gerek yok. Birkaç gün öncesine kadar memnundun?"
"Bu öyle değil!"
"Chifuyu üstümü değiştirdim."
"..."
"O kadar güzel olduğuna inanmıyorum."
"Güzeldi..."
"İtiraf ettin işte."
"SUS!"
Yastıkla birlikte duvara döndü. Işığı kapadım. Yanına yattım.
"Tamam tamam, kızma artık bana."
Utançdan dolayı ısınmış bedenine sarıldım.
"İyi geceler Chifuyu."Buda böyle bi bölüm oldu.
Görüşmüyoruz bayadır nasılsınız^^
İyisinizdir umarım.
Biraz kararsızım smut yazsam mı diye, ona da siz karar verin dedim yorum yapmaktan çekinmeyin!!!
Oylamayı ve yazar-chanın sizi sevdiğini unutmayın 🤙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚃𝚠𝚘 𝚖𝚘𝚗𝚝𝚑𝚜/ Bajifuyu
Fanfiction"Ama seni çok seviyorum!" "Ama ben seni sevmiyorum?" --Tw: tetikleyici madde kullanımı