-13. Bölüm-

227 34 19
                                    

Kurban: Choi Jisu
Ölüm Saati: 21.30(?)
Ölüm Nedeni: Kan Kaybı-İç Kanama(?)

Vücudunun 10'a yakın yerinden bıçaklanmış, boynu kesilerek öldürülmüştür. Bıçaklandığı sırada kurbanın aort damarına zarar verilmiş, pompalanan kan kalbe gidememiş, bu da iç kanamaya yol açmıştır.

Kurbanın cesedi saat 10.05'te bulundu. Bulunduğu sırada beyin ölümü gerçekleşmişti.
_________________________________________

Kim Namjoon, katil sanki kaçacakmışcasına arabasını hızlı sürüyor, trafik kurallarından kaçınıyordu. Gökyüzü, birazdan olacak olayları sezmiş gibi, yağmur taneleri genç kızın toprağını ıslatıyordu.

Namjoon havaya, trafik kurallarına, katile, kendine, her şeye lanet ediyordu. Başından beri gözünün önündeki katili görememişti. Tanrı bilir, kaç defa yüzyüze gelmişlerdi?

Ne olursa olsun, Choi Jisu 17 yaşında, kanlar içerisinde soğuk bir mermerde yatmayı haketmiyordu.

Saatine baktı, bu saatte öğrenciler okuldaydı, kendisi ise okula uzak bir yerdeydi. Çıkmalarına az kalmıştı.

Vitesi çevirdi ve gaza yüklendi. Julia'nın davasını ne zaman bu kadar önemsemeye başladığını anlamamıştı.

Eli polis telsizine gitti, gerekli ekiplere açıklamasını yaptı, memurlar ise şefi dinleyerek kendi merkezlerinden yola koyuldu.

Hwang Hyunjin, adamın aklına takıldı. Bayılmıştı. Fakat şuan hastanede ve iyi olduğunu öğrenmişti. Sadece bitkin düştüğü için bayılmıştı.

Yarım saatlik yolculuktan sonra okula gelmişti. Kapıdaki memurlar ise gözüne çarpan ilk şeydi.

Kısaca durumu anlattıktan sonra gözleri binaya çevrildi. Öğrenciler yeni yeni çıkıyordu.

Gözleri, merdivenlerden inen kızla buluştu. Anında ikisininde gözbebekleri alev aldı. Genç kız yanındaki arkadaşına bir şeyler diyip okul binasına girdi. Daha doğrusu koşarak kaçtı. Arkasından ise memurlar...

Yeji, Soobin ve arkadaşları polisleri gördükleri gibi tuhaflığı sezdiler. Onlar okul binasına girerken arkalarından Karina, Giselle, Winter, Ningning ile Hyunjin'in biricik arkadaşları ve birkaç öğrenci daha binaya girdi.

Memurlar Lalisa'yı en üst kata, hatta çatıya kadar takip ettiler. Lalisa, elindeki -muhtemelen çantasından çıkarttığı- makası polislere doğru tutuyor, gelmeleri durumunda geri geri gidiyordu. Mesaj çok basitti, eğer ona yaklaşırlarsa kendini atacaktı.

Yeji ve arkadaşları olayları kavramaya çalışırken Lalisa'nın üst dudağı kıvrıldı. "Sonunda yakalandım ha?" Memurlar silahlarını çıkartmıştı, Namjoon kısa bir el hareketi ile indirmelerini işaret etti. "Lalisa, sakın saçma bir şey yapmaya kalkışma."

Lalisa bağırdı. "Neden? Daha önce çok saçmaladım, Lia'yı öldürmek ise en büyük saçmalığımdı!" Yeji gözlerini büyüttü. Dedikleri doğru muydu?

Namjoon dikkatli bir adım attığında Lalisa hızlıca geriledi. "Yaklaşma!"

Memur, ilk defa ne yapacağını bilmiyordu, genç kızı kurtarmaya çalışırken Lalisa'dan -normal olmayan düzeyde- bir kahkaha yükseldi. Ve sonrasında alev alan gözlerini tekrar memura çevirdi. "Benim kaybedecek bir şeyim kalmadı memur!" dedi ve gülümsedi. Lalisa'nın akli dengesi iyi değildi.

"Lisa dur, yalvarırım dur..." herkes pür dikkat olanları inceliyordu. Namjoon'un dedikleri fayda etmemiş olsa gerek, Lalisa birkaç adım geriledi ve son kez önündeki topluluğa baktı. "Üzgünüm memur." dedi ve kollarını iki yana açıp kendini çatıdan attı.

Yeji, ağzını şokla açmış, ve elleri ile kapatma gereksinimi duymuştu. Ryujin olayları pür dikkat izlerken kızın soğukkanlılığı onu bile ürkütmüştü.

Yuna, dolu gözleriyle Lalisa'nın az önce durduğu yere odaklanmıştı. Chaeryeong ise en yakınındaki kişi olan Taehyun'a sıkıca sarılmıştı. Kim olduğunun şuan önemi yoktu, şuanda herkesin tek düşündüğü, her gün görüştükleri Lalisa'nın kendi kız kardeşini öldürecek kadar kötü olduğuydu.

Memur, hareket edemedi, ilk defa böyle bir olaya şahit olmuştu.

Yeji dolu gözlerini yağmurlu gökyüzüne çevirdi. "Umarım artık mutlusundur Lia, artık her şeyi öğrendik..."

Lalisa, yaptıklarını kendine yediremeyip intihar etmişti.

Lalisa, kardeşi Choi Julia'nın yanına gitmişti.

what happened to julia? || 𝘮𝘶𝘭𝘵𝘪𝘧𝘢𝘯𝘥𝘰𝘮✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin