yirmi üç 〄

589 55 103
                                    

sonuna kadar bencil olduğum için kendime ne kadar kızsam da yeterli değildi.

başından sonuna arkadaşıma ihanet ettiğimi düşünerek sadece kendimi düşünerek başkalarının nefretini alırsam daha iyi hissedeceğimi düşünmüştüm ama asla jennie'nin ne hissettiği hakkında kafa yormamıştım.

onu hâlâ arkadaşımın sevgilisi olarak gördüğüm ve sanki sonsuza kadar öyle kalacakmış gibi düşündüğüm için onun hislerini görmezden gelmiştim.

bana hislerinden bahsetmişti ve ben yine bencilce davranıp kendimi suçlamıştım. oysa ki benden daha büyük bir yükün altındaydı.

ayağa kalktım, yanına gidip oturdum ve gözlerinin içine baktım.

"özür dilerim, seni daha iyi anlamaya çalışmadığım için."

"önemli değil." gözleri dolduğunda kendimi daha kötü hissedemem diye düşündüğüm şeyin yanlış olduğunu öğrenmiş oldum.

kendimi daha da kötü hissetmeyi başarmıştım.

"jennie..." her ne kadar konuşmaya başlamış olsam da ne söyleyeceğimi bilemeyip susmuştum.

"alt tarafı liseli insanlarız, nasıl tüm dünyanın yükü omuzlarımızda hissediyoruz?" jennie sorduğunda ona hak vermiştim.

"elimizde olmadığı halde kötü şeyler yapınca nasıl düzelteceğimizi bilmediğimiz için bunu hissediyor olabiliriz." onayladı.

"peki, nasıl düzelteceğiz?" sordu.

jennie'yi her ne kadar seviyor olsam da ve jennie her ne kadar beni seviyor olsa da ortada yoongi vardı ve yoongi her ikimizinde değer verdiği bir insandı. belki bir başkası olsa her şey daha kolay olabilirdi ama yoongi'ydi.

"sanırım çözüm bizde değil, yoongi'de." söylediğimde kafası karışmış bir şekilde bana baktı.

"yoongi benim sana karşı olan hislerimi biliyor, peki senin bana karşı olan hislerini biliyor mu?" sorduğumda başını iki yana salladı.

"öyleyse bunu söylemelisin. yoongi'yi değil de beni seviyorsan daha fazla onunla olman sadece yanlış bir davranış şekli olur. bırakalım da bizimle ne yapacağına yoongi kararı versin." söylediğimde jennie kaşlarını çatarak başını iki yana salladı.

"kendi yükümüzü yoongi'ye mi taşıtalım istiyorsun? yeterince acı çekmediğini mi düşünüyorsun?"

"başka ne yapabiliriz? onu sevmediğin halde yanında mı kalacaksın? bu ona daha da acı vermez mi? ayrıca sen ne olacaksın, senin hislerin ne olacak?" söylediğimde suçlulukla ifadesini değiştirip bakışlarını çekti.

"jennie." bana bakması için seslendim ve bana baktığında, "biliyorum, hiçbirimiz için kolay değil ama sanırım hislerimizi kabul etmekten başka bir şey yapamayacağız. ve evet, bunu aptal halimle ben bile düşünebiliyorum. sen benden daha zekisin, bunu anlayacağına eminim." söyledim.

"sanırım yoongi'yle yapmam gereken bir konuşma var." üzgün bir şekilde söylediğinde daha önce de söylediği gibi destek olmak adına elimi omzuna koyup hafifçe sıktım.

"bu konuşmayı yaparken yanında olmamı ister misin?" sorduğumda başını iki yana salladı.

"oh! neyse ki istemedin, kabul edeceksin diye çok korkmuştum." elimi kalbime götürdüm ve rahatlamış bir nefes verip gülerek söyledim.

"ah– asla değişmeyeceksin değil mi?" söylediğinde daha da güldüm.

"değişmemi mi isterdin?"

love of my life | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin