on altı 〄

559 56 200
                                    

"yemek ve diğer her şey için teşekkür ederim." büyükanneye sarılırken söyledim.

"ne demek kızım, istediğin zaman gel. hatta gelmek zorundasın, bebeklerim de seni çok sevdi." büyükanne söylediğinde gözlerim doldu.

neden bugün bu kadar duygusalım?

"yah! büyükanne beni çoktan unutmuş gibisin." sejun sitem ederek söyledi.

"sen geldiğinde lalisa'yı getirme de asıl seni o zaman nasıl unutuyorum gör." büyükanne tehditkar bir şekilde söyledi ve ardından gülümseyip sejun'a kollarını açtı. sejun da sarıldığında büyükannesiyle vedalaşıp evden uzaklaşmaya başladık.

"nasıldı, eğlendin mi?" sejun yüzündeki gülümsemeyle beklenti içinde sordu.

"daha önce bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum. love'ı cebime atıp kaçırmamak için kendimi zor tuttum." minik kedinin yüzü gözümün önüne gelince yeniden mutlu olmuştum.

"kedileri bu seviyede sevdiğini bilseydim, seni buraya çok daha önce getirirdim." bir süre durduktan sonra devam etti, "seni mutlu görmek beni de mutlu ediyor."

"sejun–" araya girdi.

"umutlanmamam adına beni uyaracağını biliyorum, bu yüzden bunu yapmana gerek yok. sadece gerçekleri söylüyorum, senin mutlu olman ve arkaşın olarak hayatının bir parçası olmak benim için yeterli. sana sadece aşk anlamında değer vermiyorum ki, insan olarak da benim için çok önemlisin. bu yüzden endişelenmeyi bırak ve mutlu olmaya bak, senden bir şey beklemiyorum." yüzündeki gülümsemenin altındaki üzüntüyü gördüğüm için kendini kötü hissetsem de söylediklerinde samimi olduğunu biliyordum.

"arkadaşım olduğun için teşekkür ederim." böyle şeyler söyleyecek biri değildim ama sejun'un arkadaşım olması minnettar hissettiriyordu.

"yah! bu lalisa'dan hoşlanmadım, her zaman ki lalisa nerede?" ellerini kollarıma koyup beni bir sağa bir sola çevirip etrafımda başka birini arıyor gibi yapıyordu.

sürekli çevrilmekten başım dönmeye başladığında hızlıca göğsünden ittim.

"başım döndü." sinirli bir şekilde söyledim.

"ah– buradaymışsın." sevimlice gülümseyip yeniden yürümeye başladı. arkasından gülümseyip onu takip ettim.

evin önüne geldiğimizde durup bana döndü.

"iyi akşamlar, okulda görüşürüz." söyleyip gülümsedi.

birkaç adımda yanına geldiğimde kafası karışmış bir şekilde yüzüme bakmaya başladı. daha fazla beklemeden kollarımı belinin etrafına sardım.

"bugün için teşekkür ederim, sayende kendimi çok daha iyi hissediyorum." söylediğimde sarılmama karşılık verdi.

"bundan sonra arkadaşın olarak her zaman yanında olacağıma emin olabilirsin. hadi daha fazla aileni bekletme, yarın görüşeceğiz zaten." söyleyip kollarımı tutarak beni hafifçe kendinden uzaklaştırdı. bir adım gerileyip onu onayladım.

"görüşürüz."

bir süre ikimizde öylece dikilip birbirimize baktık.

"içeriye girmeni bekliyorum." gülerek söyledi.

"ben de gitmeni bekliyorum."

"bu salak saçma önce sen kapat muhabbetine dönmeden önce eve girdiğini görmek istiyorum." başıyla evi işaret ettiğinde gözlerimi devirdim.

"peki, uzatmayacağım. dikkatli git." arkamı dönüp eve doğru adımladım ve kapıya gelince anahtarımı çıkarmıştım ki kapı açıldı.

"hoş geldin lisa." jennie soğuk bir şekilde söylediğinde burada olmasına mı yoksa sinirli olmasına mı şaşırmam gerektiğine karar veremedim.

love of my life | jenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin