1. Bölüm

52 11 26
                                    

Evvet birinci bölümle karşınızdayızzz.
Aşırı heyecanlıyım çaktırmayın.





Günümüz...

Merhaba ben Işık, 18 yaşındayım ve...bu kadar.

Sabahın köründe istemeye istemeye kalktım, her sabah olduğu gibi. Üzerime okul kıyafetimi geçirdim. Evet lise sondayım ama hâlâ okul kıyafeti giyiyorum. İşte Türkiye'de klasik bi okul, neyse en azından okul kıyafetim turuncu veya mavi değil. Portakal ya da a101 çalışanı falan gibi gözüküyorsunuz düşünsenize. Ama bizimki siyah, bu konuda çok şanslıyım. Neyse işte üzerimi giyindim, saçımı taradım ve annemin yanına gittim. Kahvaltı hazırlamıştı ama ben sabahları pek birşey yiyemem, sırf onu üzmemek için yiyorum.

"Günaydın anne"

"Günaydın günümün ışığı." Evet bana günümün ışığı diyor ve benim çok hoşuma gidiyor.

"Kızım kendine bi çeki düzen ver bu ne hal?"

"Ne var halimde anne? Biri mi beğenecek."

"Neden olmasın. Senin yaşındaki bütün kızların bu yaşına kadar 2 3 sevgilisi olmuştur." dedi ve devam etti;

"Sende hâlâ erkeklerden nefret etmeye devam et."

"Ben halimden gayet memnunum anne, hadi ben okula geç kalıyorum. Görüşürüz!"

"Peki. Hadi iyi dersler" diye seslendi arkamdan. Evet bu konuları hiç sevmiyorum ve bu konular açılınca hep kaçmaya çalışıyorum. Babamın bizi terk etmesinden sonra bütün erkeklerden nefret etmeye başladım ve haklıyım hepsi aynı.

Telefonumu ve kulaklığımı çıkarıp şarkı dinlemeye başladım. En sevdiğim aktivite 'şarkı dinlemek'. En sevdiğim şarkıyı da sorarsınız siz şimdi. Türkçe 'Sen İstanbulsun' ve İngilizce de 'Another Love'. İkisi de birbirinden güzel. Tabii bunların dışında k-pop da dinliyorum, yani öyle dediğine bakmayın tek 'Blackpink' dinliyorum diyebiliriz.

Öyle dalmışım ki otobüs durağına vardığımı bile anlayamadım. El kartımı çıkarttım ve otobüse bindim.

"Senin küçük bir elvedan
Böyle büyük bir aşkı bitirebilir mi?
Ne sanıyorsun?

Bazen Kanlıca Sahili, bazen yalnız Kız Kulesi
Yani sen İstanbul'sun

Köşedeki çiçekçi seni sordu bu sabah
"Burada yok." dedim, selam söyledi, tazeymiş gülleri
Yokluğun gibi..." diyordu şarkıda. Benim için hiçbir şey ifade etmiyor ama güzel bir şarkı.

Otobüste rastgele bir yere oturdum, telefonumu çıkarıp Instagram'a girdim ve biraz gezindim. 15dk sonra indim ve okula doğru yürümeye başladım. Lise son olmanın kazandırdığı iyiliklerden biri kimsenin sana bulaşmıyor olması. Tabi bulaşmayamlar yok mu var ama en azından 9. sınıfken yaptıkları kadar yapamıyorlar. Yani erkeklerin durduk yere yavşamalarını saymazsan güzel bir sene. Okulun bahçe kapısına geldim ve içeri girdim. Birkaç sınıf arkadaşımı gördüm ve selam verdim.

"Günaydın kızlar" dedim. Pınar ve Hayal neşeli bir şekilde;

"Günaydın Işık" diye cevap verdi. Peki ya Asya? Ha doğru o her sabah uykusuzluktan ölerek okula geliyordu değil mi pardon.

"Asya galiba gün sana aymamış" dedim ve kıkırdamaya başladık.

"Off abi aşırı uykum var. Neden sabahın köründe okul olur ki, o sıcacık yatağımdan çıkıp okula gelmek çok saçma." diye isyan etti. Her zamanki Aysa işte ne olucak.

"Asya yeter bırak şu uykuyu da bak seninki karşıda." dedi Pınar. Ben size açıklayayım Pınar'ın Asya'ya seninki diye hitap ettiği çocuk 'Kuzey', Asya'nın platonik olduğu çocuk.

"Ne nerde? Güzel miyim? Uykulu gözükmüyorum değil mi"

"Yok Asya uykulu gözükmüyorsun ve çok güzelsiinn." dedi Hayal

"E hani Kuzey nerde?"

"Şimdi sıçtın Pınar..." dedim ve kendi kendime kıkırdadım.

"Şey kanka...uykun kaçsın diye söylemiştim" dedi ve tatlı gözükmek için gülümsedi, daha sonra olayı anladı ve kaçtı. Asya da onu kovalamaya başladı. Hey Allahım, lise lise değil ilkokul sanki.

Bizde Hayal ile sınıfa doğru yürümeye devam ettik. Sınıfa girdiğimizde Pınar ve Asya'nın sınıfta olduğunu gördük, tabi onlar koşarak çıkmıştı değil mi? Pınar Asya'nın gönlünü çabuk almış olacak ki birlikte sohbet ediyorlardı. Ben orta sıraların üçüncüsünde Hayal ile, Asya ve Pınar ise bizim hemen arkamızda birlikte oturuyorlardı. Biz böyle dörtlü gruptuk, gerçi Güneş de vardı benim ortaokul arkadaşım. O bizim okulda değildi ama ben Güneşi ve bizim kızları tanıştırmıştım. Beşimiz hep birlikte takılırdık. Dipnot geçeyim kimseyi dışlamıyoruz hepsini çok çok çok seviyorum...





EVET BÖLÜM SONU. KISA OLDU BİLİYORUM AMA İLK BÖLÜMÜ UZUN YAPMAK İSTEMEDİM UMARIM BEĞENİRSİNİZ<33

BİRKAÇ SORU SORACAĞIM...

SİZCE
Işık'ın babası onları neden terk etti?

•Işık'ın arkadaşlarından hangisi sizin favoriniz?


•Gecenin Işığı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin