2. Bölüm

31 5 10
                                    

11:37 (5.ders)
Edebiyat dersindeyiz ve evet çok sıkıcı .

''Kaç dakika kaldı ışık?''diye sordu Hayal.Saatime baktım ve ;

''23 dakika...''

''Yuh zamanı mı durdu bu ne ya'' diye isyan ederken edebiyat hocasının gözünün bize kaydığını gördüm.
''Işık...bana üç tane saf şiir örnekleri verir misin?'' kalbim çok hızlı atıyordu. Sorunun cevabını biliyordum ama tereddüt ediyordum.

''Evet Işık bekliyorum. ''O an sınıftan birinin güldüğünü duydum.

''Necip Fazıl Kısakürek-Çile, Asaf Halet Çelebi-Naima ve...''

''Evet ve...?''

''Ve Cahit Zarifoğlu-Yaşamak.'' Dedim emin bir şekilde. Daha sonra sınıfta büyük bir sessizlik oluştu ve daha çok korkmaya başlamıştım. Sorunun cevabını doğru verdiğime emindim. Yoksa yanlış mıydı?

''Tebrik ederim Işık. Cevap veremeyeceğini düşünmüştüm, demek ki yanılmışım.'' dedi ve gülümsedi. İçim öyle ki rahatladı ki anlatamam size.

"Işık! Işık zil çaldı hadi." Ne zil mi çalmıştı nasıl? Ben o kadar uyumuş olamazdım.

"Nasıl zil çaldı? Eve mi gidiyoruz herkes nerede?"

"Hayır Işık eve gitmiyoruz. Öğle arasındayız herkes dışarıda. Senin aklın nerede asıl."

"Hayal kanka uykudan yeni uyanmışım ne bekliyorsun."

"Tamam sakin. Asya ve Pınar kantine indi bizi bekliyorlar. İniyoruz dimi?"

"İniyoruz tabii, hadi gidelim." Dedim ve sınıftan çıktık. Okuldaki 9'ları anlayabilmek çok zor. Durduk yere nah çekiyorlar falan.

"Allah affetsin onların yerine ben utanıyorum aq"

"Sadece sen mi..." gülmeye başladık. Kantine indiğimizde Asya ve Pınar'ı gördük ve hemen yanlarına sandalye çekip oturduk.

"Gelirken gülüyordunuz gene ne oldu" dedi Pınar

"9'ları konuşuyorduk" hemen anlamış olacaklar ki gülmeye başladılar. Asya söze atladı.

"Abi daha geçen cemcel mi cercel mi diye tartışırken kavga ettiler ya hatırlamıyor musunuz. Saç başa girdiler, sonra hocalar geldi disiplinlik oldular. Ama nasıl kavgaydı ya uzun zamandır öyle kavga görmemiştim."

"Unutur muyuz..." Biz öyle kendi aramızda konuşurken iki çocuk yanımıza geldi ve;

"Naber güzellikler, bize eşlik eder misiniz?" diye sordu ve çikolata uzattı. Evet çikolata uzattı çok saçma ama gerçek. Abi çikolata ne alaka, ne alaka.

"Teşekkürler." diyerek onları başımızdan savmaya çalıştı Hayal. Başaramadı...

"Rica edemem çünkü böyle bir güzelliğe nasıl rica edilir bilmiyorum. Öğretir misin?" Hayal dayanamayıp küfür edecekti ki onu durdurdum.

"Hayal sakin hocalar arka masamızda oturuyor." ve devam ettim;

"Siz de artık gidin çünkü kötü şeyler olsun istemiyoruz. Tekrar söylüyorum hocalar arka masada." dedim tehdit eder gibi.

"Oo prenses tehditkar çıktı tam sevdiğim." dayanamıyordum ki iki çocuk daha geldi. Kuzey ve arkadaşı. Kuzey'i tekrardan tanıtmama gerek yoktur umarım. Kuzey;

"Noluyor beyler, bir sorun mu var?" derken Asya'nın gözündeki heyecan beni bitirdi.

Kuzey bize yavşayan çocukları kenara çekmiş konuşurken Asya heyecandan ölüyordu. Kuzey'in bize doğru geldiğini gördüm.

•Gecenin Işığı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin