11

126 44 38
                                    

Selamlarr yeni bölüm ile geldim ama biliyorum bölümler kısa kısa geliyor fakat çok zor şartlar altında yazdığımı belitmek isterim. Yine de olduğu kadar yazmaya çalışıyorum. Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalarr <3

'Senden hoşlanıyorum?'...

Zaten yanına gelmemle  ifadesini alan yüzü daha da belli ediyordu şaşırdığını. Bana, söylediğime bir anlam veremeyerek boş gözlerle bakıyor ne demeliyim diye düşünüyor olmalıydı. Onu bu ifadeden çıkarıp daha da şoka sokacak bir şey yaptım:

Bir anda dudaklarına yapıştım... Onu kısa bir süre öpüp bıraktım. O ise ağzı açık bir şekilde hâla konuşamadan izliyordu.

Beni reddedebilirdi, beni itip yoluna devam edebilir, hatta bana küfür edip başından kovabilirdi.. Yine de onu öptüğüm için pişman olmayacaktım.

'Seni seviyorum ve beni sevmesende bundan vazgeçmeyeceğim.'

 hiçbir şey demeden yüzüne takındığı ifadesi ve kısılan gözleri ile sırıtarak yanımdan geçip gitti.

Onu seviyor olmam hoşuna mı gitmişti? Belkide bana bir şans verebilirdi...

* * * 

İş çıkışında Taehyunglara geçtim. Onlar da kararıma saygı duyup destekliyorlardı. Yoongi'yi kendime aşık etmeliydim..

TAEHYUNG

Sabah; gece, Jimin ve onun aşk hayatı ile konuşmaktan uyuya kaldığım koltukta açtım gözlerimi. Yanımda hissettiğim Jungkook hâla uyuyordu. yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdum. Bunu yapmamla araladığı gözleri ile bana baktı ve hafif gülümsedi. Kısık ve boğuk sesiyle 'günaydın sevgilim' dedi. 

Onunla geçen hayatımı seviyordum. Gün içinde işte olsamda bolca vakit geçirecek zaman bulma şansımız oluyordu. Çıktığımız evde ikimiz ve köpeğimiz Yeontan ile kalıyor, sıklıkla Jimin'i de ağırlıyorduk. Bugünse Jungkook için, çalıştığım klinikte iş bakacaktık. İkimizde aynı bölümden mezun olduğumuz için birlikte, aynı mesleği yapma imkanımız vardı. 

Klinikteki yan odam boştu ve orada Jungkook'u hayal edebiliyordum. Hemen de bir iş bulmamız ile oda da onun olmuştu. İkimizin odası da sade ve birbirimizin resimleri bulunuyordu. 

Yarın için ilk hastasının olduğu konusunda iletişime geçmiş, ilk görevine başlayacaktı. Ondan daha tecrübeli olarak yardımda bulunacak her zaman yanında olacaktım...

Bu yorucu günün ardından akşam Jimin'in geleceğini yine o ve sahip olmak istediği Yoongi olaylarını dinleyecek olmak beni deli ediyordu. Yine de onun adına mutluydum. Tanımadığı biri tarafından öpüldüğü halde pek bir tepki vermemesi Jimin'i rahatlatmış olmalıydı.

JİMİN

Ona açıldığım günden sonra geceyi Taehyunglarda geçirmiştim. Endişeli bir o kadar da heyecanlıydım.  Ofisin kapısında, girmeden önce derin bir nefes verip sakinliğimi korumaya çalışarak içeri girdim. Önümde belirdiği masasında her sabah olduğu gibi kafasını bilgisayarına gömmüş erkenden işe çalışmaya başlamıştı. Kapıda onu izlerken bakışları bir anda beni bulmuş bana flörtöz bir bakış atıp sırıtmıştı. 

Masama doğru ilerledim. Yanında duran koltuğuma oturup önce bilgisayardaki emailleri kontrol ettim. Zaman geçirmeye çalışıyordum. Belkide ona bir şey demem gerekmeden o bana cevap verecekti ama beklememe rağmen hâla başını dosyalardan kaldırmamış tek bir kelime dahi etmiyordu. Dayanamadan koltuğumu çekerek ona doğru yaklaştım. Hafif kulağına yaklaşıp 'Bir cevap vermedin?' diye sordum.

Yüzündeki imalı gülüşünü kaybetmeden bana doğru döndü. Derin bir nefes verip, 'Neden ben?' diye sordu. 

Bilmiyordum. Onu ilk gördüğüm anda etkilenmiştim. Hiç bir şey düşünmeden yalnızca ona sahip olmayı kafama yazmıştım.

'Bilmiyorum, belkide bana çekici geliyorsundur' dedim.

Yüzündeki gülümseme daha da büyüdü. Konuşurken gözlerime bakması beni daha da sterse sokuyordu. Hafif yüzüme yaklaşıp, 'Peki sevgili olursak, sonra ne olacak? Beni tanımıyorsun bile..' dedi.

Bu sefer sırıtan bendim. Yüzüme yaklaşan yüzüne daha fazla yakınlaşıp, 'O zaman seni tanımak isterim' dedim. Konuşurken yüzlerimizin yakın oluşu, bana bakarak sırıtması gerçekten orada bayılmamak için zor duruyordum.

Bana son kez imalı bir bakış atıp masasından kalktı ve kurucunun odasına gitti. Ardındansa eşyalarını alıp ofisten çıktı. Anlam veremiyordum. Bana ümit verip bir anda gidiyordu. Bu ümidi gerçekleştirip ona sahip olacağımdan hiç şüphem yoktu...

JUNGKOOK

İlk iş günüm için erkenden kalkıp Taehyung ile bir şeyler atıştırıp evden çıktım. İddialıydım, yapamayacağımdan hiç şüphem olmasada ilk hastam ile ilk randövüm için heyecanlıydım. Taehyung'un yanımda oluşu beni rahatlatıyordu.

Kliniğin giriş katındaki personel hastamın yarım saate burda olacağını söyledi. İlk hastamı merak ediyordum. En çokta hikayesini, neden burda olduğunu. Odama geçip bir süre bekledim. Ardınan kapı çaldı ve içeri giren kişiyi görmem ile onu tanıdım...

'Min yoongi?'...

'Min yoongi?'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Black Tears | ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin