Merhabalarr, yine yoonmin ağırlıklı bir bölüm ile geldimm. Umarım beğenirsinizz <33
Yoongi..?
Onu karşımda görmem ile hemen tanıdım. Bunu beklemiyordum. Ona, Jimin'in takıntılı olduğu kişiliğini tanıdığımı söylememe kararı almıştım. Bunu yaparsam bana güvenemez, belkide kendini tamamıyla anlatamazdı diye düşündüm. İçeri tamamen girip karşımda, karşılıklı duran koltuklardan birine oturdu. Merhaba diye konuşmaya başladım.
'Hoş geldiniz, bu yaptığım ilk görüşmem.. umarım ikimiz içinde verimli ve güzel geçer. Sizi tanıyabilir miyim?'
'Merhaba, Adım Min Yoongi...'
* * *
Jimin'in anlattığı kişiliğinin nedeni yaşadıkları, geçmişi olmalıydı. Onun sessiz ve soğuk olduğundan bahsettmişti. Öyleydi. Ama konuştukça anlattı anlattıkça onu daha da iyi anladım. Aldığım derslerin karşılığını alıyordum. Onu çözüyordum.
İlk seansımız bitince not aldım konuştuklarımızı. Çocukluğu yok denecek kadar zor geçmişti. Annesi, babası tarafından katledilmiş, küçük kardeşiyse kaçırılmıştı. Bu zorluklar ile kendisi, tek başına başa çıkıp bir iş sahibi olarak hayatını düzene sokmaya çalışıyordu. Fakat yaşadıklarını unutamaması, son zamanlarda ona kötü şeyler yaşattığı için bir psikoloğa danışma ihtiyacı duymuştu. Bu psikolog ben olduğum için şanslıydım. En yakın arkadaşımı emanet edebileceğim kişiyi daha yakından tanıma fırsatı sağlıyordum. Fakat bunu Jimine söylemeyecektim...
JİMİN
Akşam işten çıkma zamanına kadar gelir diye bekledim. Onu sabah gördükten sonra tekrar görmemiştim. Sorun ben miydim? Benimle konuştuktan sonra bir anda gitmişti. Onu arayabileceğim bir numarası bile yoktu elimde. Onunla birlikte olacağımdan hiç şüphem yoktu ama yine de çok yavaş ilerliyorduk.
Başımı yastığa koyduktan sonra uyuyamadım, bir türlü onu düşünmekten vazgeçemiyordum. Onu ilk gördüğümde aşık olmuş hemen açılmıştım. Bundan sonra ne olacak diye hiç düşünmemiştim. Bunu oda sormuştu 'biz sevgili olursak, sonra ne olacak' bilmiyordum. Tek istediğim oydu. Bundan sonrasını düşünmemiştim.
Onu yavaş tavaş tanıyıp, kendimi ona alıştırmaya karar verdim. Benimle olması için önce beni sevmesi gerekirdi. Ve benim de onu tanımamı..
Ertesi sabah yine aynı yerde, aynı şekilde karşıladı beni. Artık kararlıydım. Ondan net bir cevap alacaktım. Aksi takdirde beni istemiyorsa ilerleyemezdim. Yerime geçip sandalyemin tekerleklerini ona doğru sürdüm.
'Günaydın..'
Bugün olduğundan daha mutsuz görünüyordu. Düşünceli gibiydi ama düşündüğü şeyler onu üzüyor, ona zarar veriyor gibiydi. Ama kafasını bana çevirince bu mutsuz yüzünde güzel bir gülümseme belirdi. Benimle konuşurken yüzündeki soğuk ifadeyi siliyordu.
'Günaydın... Jimin?'
Sonunda ismimi söyleyip doğruydu değil mi gibi baktı. İsmimi bile tam bilmeyen biri ile sevgili olmak için uğraşıyordum. Bu gerçekten zor olacak gibiydi.
Ona karşılık bende gülümsedim. Ama devam etmek için ağzımı açacakken başını tekrardan dosyalara çevirdi. Elbette devam ettim:
'Ee düşündün mü?
Bakışları tekrar yüzümü bulunca kısaca bakındı ve 'Evet düşündüm' dedi.
Çok heycanlıydım. Kısık gözlerimi açabildiğince açıp merakla cevabını bekliyordum..
'Hoş çocuksun, sadece zaman tanımalıyız' dedi.
Bu cevap beni tatmin etmeye yeterdi. Reddedilmemiştim. 'pekala, bu zamanın dolmasını sabırla bekleyeceğim' dedim. Güldü ve bakışlarını çekti.
Gün boyunca yüzümdeki tebessüm silinmemişti. Onu bir an önce tanıyıp gerçekten onun tarafından sevilmek istiyordum. Onu istiyordum...
TAEHYUNG
Kendi görüşmem bitince Jungkook'un odasına doğru ilerledim. Onu masasında aldığı notlarla uğraşırken görünce hastasının çoktan gitmiş olduğunu farkettim. Karşısına oturup, 'Eee doktor Jungkook nasıldı ilk randövün?'
'Farklı, çünkü hastam.. Yoongiydi Tae'
Jungkook'un ilk hastasının Jimin'in aşık olduğu adam olduğunu öğrenince üzülmüştüm. Tek ümidim Yoongi'nin zorlu hayatı Jimin'i etkilememesiydi.
Klinikten ayrılınca birlikte eve geçtik. Çok yoğundu. Ona gelen bir sürü hasta başvurusu vardı ve o ise en çok Yoongi ile ilgileniyordu.
Karşılıklı oturup çalıştığımız sırada kapı çaldı. Jungkook kalktı ve kapıya yöneldi.. Gelen Jimindi. Saat akşam on bir olmasına rağmen Jimin yüzündeki neşeli ifadesi ile gelmiş bir şeyler anlatmak ister gibi hızlıca içeri dalmıştı.
Oturduğumuz yere gelip konuşmak üzere ağzını aralamıştı ki Jungkook'un bilgisayarını fark edip duraksadı. Yakınlaştı ve yazan her şeyde gözlerini gezdirdi. Bir yerde bakışlarını sabitledi...
'Yoongi..?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Tears | ᴛᴀᴇᴋᴏᴏᴋ
General FictionŞimdi Neredesin bilmiyorum ama dalgalardan intikamını alacağım sevgilim...