6

27 5 0
                                    

Jeongin sinirden ne dediğinin farkına varamamış,bunun sonucuyla lavaboda derin bir sessizlik oluşmuştu. İki dakika gibi bir süre o kadar uzun geçmişti ki,dakikalar kovalamıştı saniyeleri. Sarışının şuanki tek isteği her şekilde duyulabilecek kalp atışlarının karşısındaki beden tarafından fark edilmemiş olmasıydı. Changbin'in sesi duyuldu,

"Çık,öyle konuşalım istersen Jeongin?"

Jeongin büyüğünün elinde büyüyen aletiyle burdan çıkamazdı. Yeterince sinirli hissediyordu şuan,dışarı çıksa Felix'in kalbini çok kötü kırabilirdi.

"Hyung,birazdan geleceğim. Beş dakika bana müsaade edersin diye düşünüyorum,akşam konuşalım."

Changbin'in onay bildiren mırıltısından sonra tuvalet kapısının kapanmasının sesi geldi,sarışın küçüğünün boynuna yaklaşarak mırıldandı. Tek amacı karşısındakinin sinirlerini germekti.

"Arkadaşını da seninle beraber zor duruma sokuyorum demek,hiç üçlü denememiştim. Sence denemeli miyim İnnie,bana senin yerine Lixie dokuna-"

Jeongin Hyunjin'in boynundaki eli daha da sıkarak konuşmasını zorlaştırdı. İz çıkacak kadar sert sıkmasa da susması için yeterliydi.

"Benden başkasıyla birlikte olmayacaksın,Hyun."

Hyunjin gülerek elinde büyüyen aleti bıraktı,Jeongin irkilmişti pantolonunun üzerindeki sıcak baskı gittiği için. Dizlerini yere değdirmeden küçüğünün önünde eğildi,elleri küçüğünün pantolonunun düğmesini açarken küçüğüne arsızca bakmaya devam etti.

"Neden olmayacağım,İnnie?"

Jeongin'in nefes alış verişleri hızlanırken elleriyle Hyunjin'in saçlarını okşadı yavaşça.

"Çünkü siktiğimin dudakları sadece bana değsin istiyorum,Hyun. Yeterli mi?"

Hyunjin mavi saçlının indirdiği pantolonuyla beraber boxerından belli olan şişliğe gülümseyerek başını kaldırdı,göz göze geldi küçüğüyle.

"Sadece sana değeceğine emin olabilirsin Yang-"

Sarışın mavi saçlının aletine boxerının üzerinden ufak bir öpücük bırakırken arkasındaki sol eliyle kapının kilidini açtı sessizce.

"-Ama ne zaman değeceğini bilemezsin,değil mi?"

Mavi saçlı olan kendinden o kadar geçmişti ki kelimeleri Hyunjin kapıdan çıkarken algılayabildi.

"Sikeyim seni,Hyun. Nereye gittiğini sanıyorsun?"

Hyunjin gülerken küçüğüne baktı. Onu zor duruma sokmak hoşuna gitmişti,bunu daha sık yapması gerektiğini düşündü.

"Dediğini eyleme geçirmek istersen,evimin yerini biliyorsun Yang. Sana sağ elinle başarılar diliyorum."

Mavi saçlı sarışının gerçekten kendini burda bırakacağını düşünmemişti ama öyle oldu. Kapının kapanma sesi gelirken kendi kendine küfürler mırıldandı.

İşini bitirip lavabodan çıkarken dağılmış gibi göründüğünü fark etti,yüzünü yıkadı. Saçlarını elleriyle geriye atarken artık çıkabileceğini düşündü. Arkadaşlarının yanına adımlarken Lia'nın söylenmeleriyle çıktılar bulundukları mekandan. Jeongin'in aklındaki tek şey,Hyunjin'i yalvartacak duruma getirecek olmasıydı.

-----------------------------------------------

Hyunjin sınıfına adımlarken gereksiz enerjik hissediyordu. Soru çözümüne girecekti,kendi saatlerini kendileri belirleyebiliyorlardı ve şuan çözmek istiyordu. Kapıdan içeriye aniden girerken asla böyle bir şey göreceğini düşünmüyordu. Jisung Minho'nun kucağında uyuyordu. Kimseyle konuşmaya tenezzül etmeyen Minho'nun dizlerindeydi Jisung'un kafası,saçlarını okşuyordu Minho.

hyunin-fleshHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin