Yine normal bir gündü. Birkaç dakika sonra tekrar bir AE'ye savaş açacaktık. Yanımda; dust, killer ve horror vardı. Killer benim yeni patronum olan nightmare'in yanındaydı, bende diğer ikiliyle beraberdim. Bana ne yapıp yapmayacağımı anlatıyorlardı, yani anlatmaya çalışıyorlardı.
-dust: en önemlisi Kendine dikkat et ve soğuk kanlı ol
Horror dust'ın lafını böldü, yüzünde bıkmış bir ifade vardı
-Horror: Kısacası ne bok istiyorsan yapabilirsin. sadece patrona ters düşecek bir hareket yapma.
Aslında o kadar uzun ve sıkıcı bir konuşmadan sonra bu açıklama bana daha iç açıcı geldi. ben sadece intikam istiyordum, ınk'tan . . . ben onu arkadaşım sanmıştım ama o bana ihanet etti, kendi evrenimi kurtarmaya çalıştım ama o buna engel oldu. Artık evrenimi kurtarabilme umudum tükendi, arkamda kaybedeceğim hiçbir şey kalmadı. içimdeki tek düşünce şu; ben mutlu değilsem, benim evrenim yokken neden diğer AE'ler mutlu olsun? Hiçbiri benim gibi acı çekmedi sonuçta. iyi sonu haketmiyorlar, mutlu olmayı haketmiyorlar. Özelliklede *ınk*
Ben bunları düşünürken dust horror'u sözünü kestiği için azar çekiyordu. bu sırada killer yanımıza geldi. yüzündeki siyah sıvı, elindeki keskin olduğu her halinden belli olan bıçağı ve göğsünün üstündeki kırmızı yuvarlak işaret, onu yakından daha da korkunç gösteriyordu. yolda gören birisi bu kişinin katil olduğunu hemen anlayabilirdi. her zamanki gibi yüzünden gülümsemesi düşmüyordu.
-killer: Çocuklar, eğlence zamanı =)
Horror neşeyle baltasını eline aldı.
-Horror: İşte şimdi benim kalbimi kazandın kill.
-Killer: hey ne yapacağını biliyorsun değilmi cross?
İç çektim.
-Cross: evet.
Aslında diğerlerine zarar vermeye çok hevesli değilim ama , bunu ınk istedi. AE'ler onun herşeyi onlara zarar verirsem ınk acı çekecektir, böylelikle benimde içimdeki nefret ona bu yolla işkence ederek gittikçe azalacak.
Nightmare'in bana baktığını fark ettim. kendi kendime "pfft, bu adamın olayı ne" dedim. kapkara sıvıyla kaplı olan vücudu, -tek gözünü kapatıyor hatta- bıçakla kesilmiş edasıyla korkunç gülüşü, sırtından yükselen büyük dört tane dokunacı, sadece nefret barındıran bakışıyla bana bakıyordu. onu bir an süzdüğümü anlamış olsa gerek o *güzel* gülümsemesini daha da büyüttü. birden ona bakmayı bırakmam gerektiğini düşündüm.
birden dust beni omzumdan tutarak kendine çekti. şaşırma ve sinir karışımı bir bakışla ona baktım. Düz bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
-dust: ona öyle bakmaya devam edersen gider ayak aşık olacaksın heh.
O kadar çok şaşırdım ki ağzım açık kaldı, killer'da çok bozulmuş görünüyordu. şaşkınlığımı atarak şakayla karışık düz ve ciddi bir tonla çok ta hoşuna gitmeyecek birşey soyledim.
-cross: sanırım patronla sen ilgileniyorsun ha? kıskandın mı yoksa?
diğerleri gülmeye başladı. sonra dust'da çok bozuntuya vermeden o da biraz güldü. horror zar zor gülmeyi bıraktı ve konuşmaya başladı.
-Horror: yalnız ikinizde sözlerinize dikkat edin patronun kill'ı seçtiği apaçık ortada.
killerin çok az da olsa kızardığını görebiliyordum.
Birden nightmare'ın geldiğini gördüm. herkes sustu, nightmare söze girdi.
-Nightmare: şakalaşmayı kesin, gidiyoruz. bugün herkes umutlarını ve sevinçlerini kaybedecek, ama siz bir grup aptal burada gülüşüyorsunuz.
Bana bakarak konuştu.
-Nightmare: ve sana gelince, önüne gelen kimseye acımayacaksın tamam mı? öldürmek yok, ama yaralayabilirsin.
Soğuk kanlılıkla cevap verdim.
-Cross: Evet, patron.
elini şıklattı ve birden önümüzede bir portal belirdi. bu kez bilmediğim bir AE'ye gelmiştik. zaman kaybetmeden içeri girdik, büyük bir savaş bizi bekliyordu . . .

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİNLE BİRLİKTE ❤ ◐CrossxDream◑
Fanfictiono da beni seviyormu? Benimle olmak istiyormu? Hah... sanırım gerçektende çok safım (safmıyım?) Hissetmelimiyim ? AŞKI...