[𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı]
Sirius bunun nasıl olduğunu anlamıyor.
Bir bebek! O daha 17 yaşında! Bebeğe bakabilecek mi? Ailesi ne diyecek?
Ve siktir... Sev bebeği isteyecek mi?
Alınması gereken zor kararlar, sınanan bir aşk, muhtemel bir aile draması ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
///////-----///////
Sirius dehşet içinde bembeyaz olmuş bir halde odaya girdi. Kadına bakmamak için odada gözlerini gezdirirken elleriyle üzerindeki ceketin eteklerini sıkıyordu.
Oda tam anlamıyla temiz kokuyordu. İçeriye beyaz ve saf bir ışık giriyor ancak rahatsız etmiyordu. Camın önündeki büyük saksılarda büyük çiçekler vardı. Duvarlarda sevimli bebekler, hamile bir kadın, bir aile, birkaç resimli bilgilendirme tabelası vardı. Sirius onlardan gözlerini çabucak kaçırdı. Sadece rahatsız hissettiriyordu.
Yavaş adımlarla koltuğuna oturan kadının önündeki rahat görünen koltuğa oturdu ve gözlerini ona dikti. Nihayet kadını tanımıştı. Üç Süpürge'deki bebeğin annesi. Chris! Demek şifacısı oydu...
"Hoşgeldiniz Bay Black," dedi kadın yumuşak bir sesle. "Poppy bana durumunu anlattı. Bu nedenle uzun prosedürleri atlayacağız. Sana sadece tek bir şey soracağım. Bundan emin misin?"
Odada can yakıcı bir sessizlik oluştuğunda Sirius dişlerini sıktı. Kalp atışlarının sesini kulaklarında duyabiliyordu. Tüm benliği hayır dese de yutkunarak başını salladı. "Evet." dedi kısık bir sesle.
Kadın ayağa kalkınca daha da gerildi. "O zaman yan tarafa geçebiliriz."
Sirius korkuyla onu takip ederken arkadaşlarının refakat etme teklifini reddettiği için kendine sövüyordu. Şu an burada yalnız olmamak için her şeyi verebilirdi... Gözlerini dolaştırdığı oda bambaşka bir hikayeydi. Bir yatak, birkaç makine, ışığı içeri veremeyen bir cam ve yapay ışıklandırma. Odadakiyle aynı gibiydi ama Sirius'a nedense çok daha kötü geldi. Ayrıca bu oda çok daha özensiz ve soğuktu.
"Pekala, uzan bakalım."
Sirius ceketini çıkarıp uzandı ve hızlanan nefeslerini düzenlemeye çalıştı. Işık şimdi yüzüne vuruyor, daha da kötü hissetmesine sebep oluyordu. Gözleri kadının uğraştığı makineye kaydı. Tereddütle konuştu.
"Bu... Bebeği kontrol etmek için mi?"
Şifacı iç çekti. "Hayır, aslında kürtajın anneye zarar verip vermeyeceğini görmek için bebeğe bir bakış atmamızı sağlıyor. Burası kürtaj odası, buraya gelen kişiler bebeklerini kontrol ettirmezler. Onlardan çoktan vazgeçtikleri için sanırım."
Sirius acıyla yutkundu. Doğru, çoktan vazgeçmişti bebeğinden. Tam o sırada kadın uğraştığı makineye bir şeyler fısıldayarak kızarken Sirius'un gözleri odada bulunan tek postere kaydı. Bu, bebeğin haftası ve boyutunu anlamak için gösterilen meyvelerin olduğu, tanıdık bir şemaydı.
Sirius titrediğini hissetti.
"Tamam, karnını aç ve uzan," dedi kadın aynı yumuşak ve nazik sesle. Asasını çıkarıp açılan tenine soğuk bir jelin sürülmesini sağladı. Sonra makinenin bir uzantısını aldığı gibi karnına yapıştırdı. "Aslında bunun için büyüler de var ama makine çok daha net bir görüntü veriyor." diye açıkladı sakince. "Nedense bugün biraz yavaş!"
