4

97 11 6
                                    

Tam 6 koca gün Rosella'ya veda etmeden gözlerinden, ellerinden, hissettiklerinden geçip gitmişti. Bu süre boyunca kararından vazgeçmedi. Hep beklediği gibi bekledi. Ama o gelmedi. Gidişler sadece gidiş diye haykırdı kendi içine.
Rosella Septem -rose denmesinden daima nefret ederdi- kimsenin gözlerini üstüne dikemediği, sanki rahibelerin lanetlediği cadılardan biri olmuştu. Kimsecikler kişiliğinin neden böyle olduğunu idrak edemezdi. Bakmazlardı ki. En yakın arkadaşı fotoğraflarla kaplanmış bir duvardı. Ailesini kaybedeli 20 yıl olmuştu. Ölen ailesinden kalan mirasla geçinirdi. Sevgisiz büyümüş genç bir kadındı.O hiç kimseydi. Değeri yoktu. Çünkü hiçbir birim onu ölçemezdi. Ah aptal insanlar hiç mi dikkat edemezlerdi? Ölse arkasından üzülen veya sevinen olmayacaktı. Çünkü ölmesi veya yaşaması hayata yemek ve uyumak olarak bakan insanların etkilenebilecekleri bir olay değildi. İnsanlar onu tanımazdı. Hoş, kendini tanımayan biri başkalarına nasıl anlatabilirdi ki kendini?
Beyninden diline düşmek için bekleyen bütün kelimeleri yuttu. Kiminle konuşabilirdi duvarla mı? Duvar bıktı dinlemekten bizimkisi yorulmadı anlatmaktan. Saçlarına gelen yaprak parçaları gibi aklında ne var ne yoksa salladı kafasını uçurdu hepsini. Kanat takmayı unutmuş, hepsi denize düştü.
Cumartesi günleri sahile inilmezdi buralarda. "Hiç değilse gören olmaz." Diye düşündü.
Cumartesi, bugün cumartesi. Normal insanlar eğleniyor. Bense oturup hayal kırıklığımı düşünüyorum. Kırıklar bazen batsada kendimi alıkoyamıyorum. Birden gözlerim yuvalarından çıkacak gibi bir ızdırapla sarsıldım. Öyle bir vahşet ki kasımpatılar arasında ölüme koşmak istedim. Dinmedi. Birden fısıltılar başladı. Ah benim küçük iblislerim ne severlerdi bana işkence yapmayı.  "Rosella," dedi kafasında ki iblislerden farklı bir ses tonuyla yabancı. "Kurtulmak istiyorsan eğer; Ölümün dudaklarından cesetlere üflediği saat, kıvılcımları. Olmalısın ölümün kendisi."
50 yıllık eskitilmiş bir şarabın kadehinden koca bir yudum aldım. Sanki ölmüş geçmişe doğmuş gibi hissettim. Ne kadar saçma? Vakit gece yarısını geçmişti. Günün mumunu söndürdüm ve hayat bitti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 02, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kiralık AnılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin