"çok güzel olmuşsun."
hayranlık kokan sesi duyan zerrin arkasını dönüp kendisine bakan kıza utangaç bir tebessüm sundu. "teşekkür ederim, sende çok güzel olmuşsun."
"biliyorum." dedi melisa göz kırparak, bu zerrin'in gülmesine sebep oldu.
bir süre onun gülüşünü izleyen melisa zar zor kendine gelip onun elini tuttu ve parmaklarını iç içe geçirdi. "gidelim mi?"
nereye gideceklerini sormadı zerrin, şu an ellerini tutan sıcacık ellerin büyüsü altındaydı. "gidelim." dedi uysal bir tavırla, bu hali ise melisa'nın gülümsemesine sebep oldu.
güzel aşkı ondan hoşlanıyordu.
bunu iliklerine kadar hissedebiliyordu.︶^︶
"burası çok güzel."
sessiz ve kısa geçen bir yolculuğun ardından melisa zerrin'i bir göl kenarına getirmişti. buraya kimseler gelmezdi, çünkü yırtıcı hayvanların olduğu düşünülürdü. bu yüzden bu göl kenarı melisa'nın mutlu olabildiği tek yerdi.
"hey daha küçük evimi görmedin!"
gözleri büyüdü zerrin'in ve melisa'ya şaşkınlıkla baktı. "zengin misin sen yoksa?"
"ne zengini canım tek başına geçinen bir öğrenciyim ben."
zerrin melisa'dan büyüktü. melisa şu an yirmi üç yaşındaydı ve zerrin'de yirmi beş. aralarında o kadar büyük bir yaş farkı yoktu lakin zerrin çoktan mezun olmuştu, fakat o bir öğretmendi. atanmayı bekleyen bir öğretmen.
"hadi gel seni küçük kulübüme götüreyim."
yine birleşti elleri ve ağaçların arasında ki küçük kulübe gözler önüne serildi. küçük bir külübeydi ve eskiydi ama yenilenmiş gibi görünüyordu. bu retro tarz hoşuna gitmişti.
melisa kapıyı açmadan önce onun gözlerini kapattı. "hey, beni yatağa atmayacaksın değil mi?"
"yuh zerrin burada romantik bir şey yapıyoruz." ikili saçma konuşmalarına gülerken melisa zerrin'i açık kapıdan geçirdi ve ellerini gözlerinden çekti.
"tadaa! nasıl buldun küçük evimi."
şaşkınlık ve hayranlıkla evin içine bakan zerrin ona döndü ve gülümsedi. "çok çok güzel, ama şömineyi sen mi yaktın?" dedi aklında ki soruyu dile getirirken.
melisa onu koltuğa oturttu ve başını iki yana salladı. "hayır balım ben arkadaşımı önceden çağırdım şömineyi yakması için. hava ne kadar güzel olsa da evin içi hep soğuk olur."
başını sallayıp duvarda ki tablolara döndü zerrin, utanmıştı biraz ve ne diyeceğini bilemiyordu. melisa'nın durumu da farklı değildi, hâlâ alışamamıştı onun kendisinden hoşlanmasına.
"ah bekle beni balım sana küçük bir sürprizim var."
kıkırdadı zerrin. "bugün süprizler bitmiyor yahu! ama benimde sana bir sürprizim var."
heyecanla ayağa kalkıp zıplayarak içeride ki küçük odaya gitti melisa. zerrin hoşlandığı kızın bu tatlı hallerine gülümsedi ve çantasında ki kutuyu çıkarttı. buraya gelmeden önce güzel bir şey almak istemişti.
"gözlerini kapat bakalım."
melisa içeriden seslendiğinde zerrin derin bir nefes alarak gözlerini kapattı. kısa süre sonra boynunda önce bir soğukluk ardından sıcak eller hissetti.
gözlerini açtığında eli boynuna gitti ve gördüğü desen duraksamasına sebep oldu.
bal sarısı renginde papatya olan bir kolyeydi bu. melisa ile resmen aynı şeyleri düşünmüşlerdi. hızlanan kalbine lanetler edip ayağa kalktı ve melisa'nın boynuna sarıldı.
"teşekkür ederim, seni seviyorum."
işte buydu, gerçek mutluluk iki kelimeye bakıyordu tamamen.
"şimdi sırada benim hediyem var, istediğim gibi bir şey bulamadım ama umarım beğenirsin."
lacivert kutuyu melisa'ya uzattığında genç kız parlayan gözlerini zar zor onun gözlerinden çekip kutuyu aldı.
"kış çiçeği aradım bulamadım, bende bir kar tanesi kadar eşsiz olduğuna karar verdim. hiç kimseye benzemiyorsun, kendin gibisin ve sana çok yakışacağını düşündüm."
sözlerini bitiren zerrin derin bir nefes alıp bir kolyeye bir kendisine bakan kızın gözlerine baktı. "bir şey söylemeyecek misin?" dedi kısık çıkan sesiyle.
boğazı düğümlenmişti melisa'nın, istemsizce eğilip kendi dudaklarını kızın dudaklarına bastırdı.
sık nefesleri birbirine değerken çok erken olduğunu idrak edip geri çekildi melisa. "z-zerrin ben çok özür dilerim. istemeden oldu, yani istedim ama senin iznin olmadan-"
"sorun değil, bunu sevdim." dedi zerrin onun konuşmasını bölerken. beyaz teni yüzünden yanaklarının kızarıklığı belli oluyordu.
bu sefer melisa uzanıp kızaran yanaklara uzunca bastırdı dudaklarını. "iyiki sen." diye mırıldandı kısık bir sesle.
karşılık verdi ona zerrin. "iyiki sen."
...
AZ ÖNCE YANLISLIKLA YAYINLADIM BÖLÜMÜ ÇOK KORKUNÇ BIR HISMIS. KIMSE OKUMADI DEGIL MIay yazdim
kontrol etmeden atiyorum, iyi okumalar ballarimm 🍯🥺🌼💝❄
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay with me | gxg
ChickLitzerrin bir kütüphane görevlisi, melisa ise yasaklı elmayı tatmış bir üniversite öğrencisi. tamamlandı.