KARANLIK ODA

583 27 5
                                    

Bu bölüm Beliz'in ağzından.

Ellerim titremek istiyordu. Sıkıyordum !
Bacaklarım ayağımdan kayıp duran plastik terliğe rağmen kirli fayansların hüküm sürdüğü zeminde ritim tutuyordu. Lanet olsun ! Tedirgin görünüp dikkat çekiyordum. Ensemde sıkıca  topladığım saçlarım ,başımı etrafımda volta atan adamı izlemek için her hareket ettirdiğimde ensemi acıtıyordu .

Bu kaçıncı tur !

Üzerine oturduğum deri sandalye,  giyindiğim ince pijamanın da müsaade etmesi ile popmu yakmaya başlamıştı.  Kaç dakikadır burada , karanlık bir odada deri bir sandalyede oturmuş, bakılınca beyaz önlüğü ile tam bir doktor gibi görünen bu değişik adamın etrafımda dönüp durmasını izliyordum .

Bir tımarhanede izlenecek  manzara değildi, değişik doktorun kel kafasını taşıyan göbekli vücudu! Sanki şu an eli kanlı bir katilmişim de sorgu odasında terfi almayı hayal eden ama koca göbeğinden de belli olduğu gibi sahada değil de merkezde suçlu ayıklayan bir polis tarafından gerilip açık vermem için mercek altına alınmış gibiydim .

Allah aşkına ben bir deliyim, değil mi ? Bana soru sorup not alsana! Bana bir form doldurtup formda yazdığım hayali arkadaşlarım ,gaipten duyduğum sesler  , durduk yere aldığım kokular hakkında soru sorsana ! Bana ailemi ve çocukluğumu sorup çocukluk döneminde veya yakın zamanda bir travma yaşayıp yaşamadığımı öğrenmeye çalışsana !

Bu gergin ve can sıkıcı ortama daha fazla katlanmak istemiyorum . Sonunda popmu yakan sandalyeden kalkıp kirli fayans zeminde ritim tutan ayaklarıma bedenimi dimdik tutmasını emredip ayağa kalkmak ve " Yeter artık! " diye çıkışmak istesem de göbekli doktorun bana olacak olan " Kes sesini!" Diyen bakışlarını hayal ettim de, hiç iyi bir istek değildi.

Bilmem kaçıncı turdan sonra (bir noktadan sonra saymayı bıraktım ) durdu . Tam önümde.  Görüş alanıma göbeğini örtüp pantolonu ile buluşan gömleği takıldı. Düğmeleri koca göbeğine dayanamıyor her an fırlayıp özgür kalacaklarmış gibi duruyordu. Hemen altında karanlık odada parlayan metal kemer tokası ilişti gözüme.  Onun da altında açık unuttuğu pantolonun zinciri ,ya da açık bıraktığı. 

Bundan bize ne Beliz ? Sen numara yapmaya bak bebeğim .

" Ben psikiyatrist Mesut KIRAÇ . Sen de Beliz KARA olmalısın? "

Başımı yavaşça kaldırıp buz gibi bakışlar ile yüzüne baktım.  Kısa süreli bir duraksamadan sonra
" Evet " Dedim .

" Tanıştığımıza memnun oldum Beliz . Umarım hastanemde kendini daha güvende ve daha iyi hissedersin. "

Hastene değil, tımarhane! Hele ki konuşmak için böyle izbe ,karanlık ve ürkütücü bir yere  geldikten sonra burası asla bir hanstene gibi gelmiyor .

" Ekibim ve ben bunun için çabalıyoruz.  Bundan kuşkun olmasın ."

Bunu bizzat tecrübe edinecek.  Kuşkun olmasın göbekli kel doktor amca .

Bir deli olsaydınız ne derdiniz ?

" Benim bunlara ihtiyacım yok ki ! Gayet iyiyim ."

" Aaa evet ... Öylesin. " Dedikten sonra köşedeki boş sandalyeyi alıp tam karşıma geçti. Oturunca diz kapağı benim diz kapağıma deyiyordu.  Bunun üzerine dizimi biraz çekip " Öyleyim" Dedim .

Deli olduğunu kabullenemeyen bir hasta. En kötüsü ama en doğrusu. Bir deli ,deli olduğunu kabul etmezdi ki zaten . Doğru olan buydu . Ama bu bir doktor için kötü ve zor bir durumdu. Kendini normal gören  bir insana yardım etmek ,onu iyileştirmek... Zor olan da buydu.

ODA:18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin