Zodiac Mahallesi'nde güzel ve güneşli bir sabahtı. Asya, yüzüne vuran güneş ışığını umursamadan huzurlu bir şekilde uyumaya devam ediyordu. Ta ki büyük bir tırın sesi, onu uyandırana kadar. Asya gözlerini açtı ve birkaç saniye boyunca ne olduğunu anlamaya çalıştı. Sonra kalkmaya karar verdi. Ve kendisini uyandıran sesin ne olduğunu merak ederek penceresinden aşağıya baktı. Hemen evlerinin yanında olan pembe çatılı sarı evin önünde büyük bir nakliye tırı duruyordu. Ve durmadan evin içine eşyalar taşınıyordu. Kendisini uyandıran sesin kaynağının yan eve taşınan yeni komşuları oldugunu anlaması uzun sürmemişti. Asya, olan biteni bir süre daha izlemeye devam etti.
Klasik bir şekilde evin içine eşyalar taşınırken, Asya'nın gözüne 3 tane kendi yaşlarında genç kız takılmıştı. Yeni komşuları onlar olmalıydı. Kızlardan iki tanesi kumral saçlıydı, kısa olan kumral kızın saçları da kısaydı ve oldukça sevimli görünüyordu. Uzun kumral saçlı kız ise güneşin altında pırıl pırıl parlıyordu, uzaktan bakınca bile ne kadar güzel olduğu anlaşılıyordu. Bir de koyu yeşil saçlı, siyah şapkalı ve siyah gözlüklü oldukça entel görünümlü bir kız vardı. Diğerlerine göre biraz daha soğuk görünüyor olsa da, onun da kendince ayrı bir havası vardı. Asya kızları inceledikten sonra içinden "bu kızlarla iyi anlaşacağız gibi geliyor," diye geçirdi. Sonra da pencereden ayrılıp odasından çıktı ve aşağı kata indi. Karsu ve Yonca çoktan uyanmıştı, oturma odasında sabah kahvelerini içip birbirleriyle uğraşmakla meşgullerdi.
"Kızlar yandaki eve yeni komşular taşınıyor, gördünüz mü?" diye sordu Asya, Karsu ve Yonca'nın yüzlerine bakıp.
"Görmedik, ama bir gün görürdük herhalde hehe." dedi Karsu umursamaz bir şekilde.
"Aaa, gerçekten mi? Gördün mü kimlerin taşındığını?" diye sordu Yonca Karsu'ya göre daha ilgili ve heyecanlı bir tavırla.
"Evet, bizim yaşlarımızda 3 kız taşınıyor."
"Yeni kankalar geldi desene sen şuna! Oley!!" Yonca hızlıca ayağa kalktı ve mutluluk dansı etmeye başladı. Sonra dansını yarıda kesip kızlara döndü. "Bence yerleştikten sonra onlara bi hoşgeldine gitmeliyiz. Gider miyiz? Gidelim n'olur!"
"Bence de." diyerek Yonca'yı destekledi Asya. Sonra ikisinin gözü sesi çıkmayan Karsu'ya döndü. Yonca ellerini çenesinin altında birleştirmiş bir şekilde yavru köpek bakışıyla yalvarırcasına Karsu'ya bakıyordu.
"Olur gideriz." dedi Karsu, sonra da kahvesinden bir yudum aldı.
"Olleeeyy!!! İşte benim biricik kankalarım ya! Üçümüz beraber olmadan bir yere gitmeyi hiç sevmiyorum biliyorsunuz. Ay Karsu iyi ki oyunbozanlık yapmadın kız, gel buraya öpeceğim!" dedi Yonca, ve Karsu'yu öpmek için üzerine doğru yürümeye başladı. Ama Karsu kahvesini içerken ona orta parmağını gösterince, vazgeçip geri çekildi. Asya, Karsu'nun bu tepkisine kahkaha atarken Yonca da alınmış bir şekilde gülümsedi.
"Kahvaltı ettiniz mi?" diye sordu Asya kızlara.
"Kahve içmek kahvaltı sayılıyor mu?" diye sordu Karsu kahve bardağını havaya kaldırıp.
"Sayılmıyor! Madem henüz kahvaltı yapmadınız, hadi bugün kahvaltıyı dışarıda yapalım. Ben ısmarlıyorum."
"Kanka... Evlen benimle." dedi Yonca mutluluktan parıldayan gözleriyle.
"E yuh, kızım hiç mi sevmediler seni?" dedi Karsu ve kahkaha attı. "Alt tarafı kahvaltıya götürmeyi teklif etti. Evi üstüne yapmadı ya!"
"Bugün gerçekten benim şanslı günüm olmalı, güzel haber üstüne güzel haber alıyorum. O yüzden biraz fazla tepki vermiş olabilirim." dedi Yonca. "Neyse hadi hazırlanalım da gidelim hemen, çok açım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zodiac Mahallesi
HumorAynı mahallede yaşayan kız ve erkek burçların birbirlerine bazen düşmanca bazen de dostça komşuluk ettiği, kaos, aşk ve eğlence dolu bir burç kitabı.