Geldiğim kasabanın adını bile telafuz edemiyorum çok uzun bir adı var kısa ca "Valley"Diyorlar kasabaya.İngilizcem iyi ve kendime bir pansiyon bulabilirim herhalde.Biraz daha ilerleyince bir pansiyon buluyorum sokak sonunda.Sonbaharın başlarındayız ama hava kapalı.Pansiyona yerleştikten sonra şehri gezmek için indim aşağıya.bir lisenin önünde durdum.Tam çıkış zamanıydı galiba bütün öğrenciler koşuşturarak çıktı."Geldiğim yerden ne farkı var burasının?"gitmeliyim.
Biraz daha ilerleyince kasabanın dışındaki ormandaki yürüyüş yolunu buldum ve devam ettim.Sonra birden yağmur çok şiddetli yağmaya başladı."Bu nasıl bi hava böyle ya??"hava garipti ama bunu sevmiştim aslında.
Var gücümle sığınıcak bi klübe bulmak için koştum.Hasta olmak istemiyorum hele gelir gelmez.Sonra birden ayağım ıslak yapraklara kaydı ve kayarak yuvarlanmaya başladım.
Uyandığımda evden çıkalı 1 saat olmuştu ve hava birkaç saate kararırdı herhalde ayağa kalktım ve üstümdeki toprağı temizledim.
"gözlerime inanamıyorum."Sesli düşünmüştüm.Gerçekten gördüğüm görüntü tam bir mucizeydi.O eski park,her yerde sarı ve kırmızının tonları yapraklar,eski bir klübe vardı.Rüyamı hatırlayınca umutla klübenin önüne koştum.Kütüphane değildi ama ne fark eder değil mi?
Hava hafif esiyordu klübenin önüne gelince kimsenin olmadığını fark ettim.Ah,ne kadar kaçarsam kaçayım hayalkırıklığı peşimi bırakmıyordu.klübenin önüne oturdum ve ağlamaya başladım.Hata mı yapmıştım buraya gelerek?Napıyordum ben burda?
"Hava ne kadar güzel değil mi?"
Önüme bakmamla onu gördüm.Gökyüzü mavisi gözleri,güzel bir gülüşü ve şekilli bir çenesi vardı.Ben amatörce göz yaşlarımı silince elini uzattı"Kusura bakma biraz yanlış bir cümleydi galiba ben Jan "
"Şey...biraz öyle oldu "gülümsedim.O da gülümsedi.Ay vallaha içim gitti ne diyim yani."Benim adım.."dur.kendime yeni bir ad bulmalıydım.Eski ben yoktu artık."Benim adım Serenity."
"Değişik bi isimmiş.İstersen sana buraları gösterebilirim.Burda doğdum."
"Tabi benim için de iyi olur."
Bana uzun bir tur yaptırdıktan sonra geri dönüp parktaki salıncaklardan birine oturduk.
"demek öylece çıkıp geldin?"
"Evet,bunu yapmak zorundaydım"
"Cesur bir kızsın ve güzelsin de.Aksini kimseye söyletme"
güldü ve gözlerimin içine baktı.Onda birşey vardı ki dış görünüşü değildi bu.
"Neden ağlıyordun?"
"Bazen insanlar umduklarını bulamaz ya.Umutları kırılır.Galiba benim kırılıcak umudum bile kalmadı."
Uzun bir sessizlik.Jan elleriyle oynuyordu,gözlerini benimkine dikti gene;
"İstersen umudun ben olabilirim"
NEY???
--------
Evet gençleeeer umarım beğenmişsinizdir galerideki Jan bu arada haftada 1-2 bölüm mutlaka gelir okuduğunuz için teşekkür ederim 😘❤️
