En çok neyden korkuyorum biliyor musun sevgilim?
Sensizlikten ve seni kaybetmekten...~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•
Taehyung'un beklenmedik hareketi Jungkook'u şaşırtmıştı. Önceden olsa sevgilisinin cesur hallerine bayılarak ona karşılık verirdi ancak bugün öfkesi daha ağır basıyordu. Jungkook, Taehyung'u ittirmişti. İttirmenin etkisi ile üzerlerindeki kaban yeri boylamıştı.
"Ne yaptığını sanıyorsun?" Jungkook hiddetle bağırmış ve Taehyung'u korkutmuştu.
"Özür dilerim" Taehyung, onu ittiği için yanlış bir şey yaptığını sonradan idrak etmişti. Gözyaşlarını tutamamıştı.
"Ne yani şimdide yaptığın şey için ağlıyor musun?" Jungkook cevap alamayacağını düşünmüş Taehyung'a yaklaşarak omuzlarından tutarak bedenini duvara yaslamıştı.
"Ağlamayı kes! Gerçekten bıktım" Şimdiden ona bunları söylediği için pişmandı, ancak ona yumuşak davranırsa istediği cevapları alamayacağını da biliyordu.
"Jungkook beni dinlemiyorsun"
"Dinlemek istediğim şeyleri söylemiyorsun. Tanrı aşkına ben ne zaman inanmadım veya seni suçladım? Neden ilişkide bir şeyleri gizli olan sensin?...Ah doğru ya sen bizi hatırlamıyorsun bile" Jungkook öfkeyle nefes alıp verirken Taehyung'un cevap vermeyişi daha da sinirleniyordu.
"Bana cevap ver! Hiçbir kabahatin yokmuş gibi ağlayıp durma. Söylesene o adamın söyledikleri doğru mu?" Taehyung ne duymuş olabileceğini düşünürken, Jungkook tekrar konuşmuştu.
"Belki de benimle ilişkideyken başka bir kızdan hoşlanmaya başladın olamaz mı? Ne o artık erkeklerden hoşlanmadığını falan mı düşünmeye başladım?" Taehyung ne söylemek istediğini anlayamamıştı.
"Ne ima ediyorsun?" Jungkook sinirle elini duvara vurmuş ve Taehyung'un yakalarından tutarak hırlarcasına bağırmıştı.
"BENİ...aldattın mı?" Sonlara doğru sesi kısık çıkmıştı. Çünkü söylediğine kendisi bile inanmıyordu.
"Lanet olsun beni o pislik gibi mi sandın. Beni tanımıyor musun?" Tanımıyordu ki Jungkook, Lena'yı tanımıyordu o Taehyung'u tanıyordu. Ancak bu Taehyung'u tanıyamıyordu.
"Artık seni tanıyamıyorum. Önceden bana yalan söylemezdin söylesene ne değişti. Aslında çok şey değişti. Sen...sen çok değiştin belki de artık duygularında değişmiş ve beni aldat-"
"SUS!" Taehyung, Jungkook'un sözlerine artık dayanamamış ve onu itmişti.
"Hiçbir şey bilmeden beni suçlayamazsın."
"O halde neden o çocuğa 'benim zaten bir sevgilim var' demedin?"
"Beni suçlamaya devam edeceksin. Bu konuşmayı daha fazla devam ettirmek istemiyorum." Taehyung gitmeye hazırlanıyordu ki Jungkook onu bileğinden tuttu.
"Hiçbir yere kaçamazsın. Konuşacağız"
"Bırak beni konuşmak istemiyorum" Taehyung bileğini ondan kurtarmaya çalışıyordu. Ancak Jungkook buna izin vermiyordu.
"Bırak beni dedim BIRAK!" Taehyung var gücü ile bileğini çekmiş ve arkasına bakmadan koşmaya başlamıştı.
"Taehyung dur!" Jungkook'un arkasından seslenmesine rağmen onu duymamış ve bilmediği sokaklarda koşmaya başlamıştı.
~•~
"Lanet olsun burası neresi?" Taehyung yerdeki bir taşı hedefine alıp hem o küçük taşa vuruyor hem de kendi kendine söyleniyordu. Hava soğumaya başlamıştı ve nerede olduğunu kestiremiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Beden *Taekook*
Fanfiction"Bir mucize gerçekleşsin istiyorum" Taekook / Yetişkin İçerik! Same Jungkook\ Uke Taehyung