kelebekler 'drarry

8, ... sevgi bazıları için yeterlidir, bazıları için değil.

Draco, başını tutarak kısık gözler ile merdivenlerden inerken bir yandan da çocukları görmeye çalışıyordu. James, Pansy'nin kucağından fırlayarak babasına ulaştığında hızla konuşmaya başladı. Çoğu kelimeyi yuttuğundan Draco onu anlamak için daha çok çaba sarf ediyordu.

"Baba, baba! Halam ve amcamlar geldi ve büyükbabam! Biliyor musun, Sirius ile büyükbabam birbirini tanıyor! Ama bence büyük babam Sirius'u sevmiyor. Olsun, bende Sirius'u çok sevmiyorum Sev hep onunla takılıyor!"

James derin bir nefes alıp tekrar konuşmaya hazırlanırken birden havaya doğru kalkması ile sesini kesmişti. Ağzını kocaman açmış, kimin onu havaya kaldırdığını görmeye çalışıyordu, ama ne mümkündü! George, derin bir nefes alarak çocuğu omuzlarına oturttu ve konuşmaya başladı bir yandan da ikizinin yanına mı gitse yoksa annesinin yanına mı gitse karar vermeye çalışıyordu.

"İnan bana o kadar çok konuşuyorsun ki baban sana yetişemiyor James! İyi bir çapulcu olmak bunu gerektirir! Çok konuş başkalarının kafası karışsın! İşte bizim adamımız!"

James daha ne olduğunu anlamadan Harry gülerek onu George'un omuzlarından aldı ve "Amcan, sadece konuşur bebeğim onu boşver." dedikten sonra yerine oturdu. Draco herkese selam verirken Snape ile uzun bir sarılma anı yaşamış sonra koltukta oturan Lily ile Scorpius'u kucağına oturtarak onların yerine oturmuştu.

İçeride büyük bir sohbet havası hakimdi, 6 senedir görüşmeyen sevgililer sanki dün ufak bir tartışma yaşamışlar gibi birbirleri ile sohbet ediyordu. Theo, Ginny dışında kimseyi görmüyor gibiydi; Hermione Pansy'nin omzuna yaslanmıştı; Fred ve Blaise ise garip bir pozisyonda dipdibe oturuyorlardı.

Garip bir şekilde kucağında Orion Severus'u tutan Snape çok sakin bir biçimde küçük çocuğun Sirius'u övmesini dinliyordu. Scorpius sıkılmış bir şekilde babasının kucağından kalkarak Ron'un yanına doğru adımladı ve onu kendisi ile satranç oynamaya ikna etti, Lily ise başından beri hayranlıkla baktığı George sonunda yaklaşacak cesareti bulmuş olacak ki onun yanına gidip kucağına oturmuş, büyüler hakkında bir şeyler sormaya başlamıştı.

Molly derin bir iç çekerek evin içinde oturan herkese şöyle bir baktı ve sıcak ortamı görünce kıkırdadı. Sonra bunca sevgilinin arasında gözü Draco ve Harry'e takıldı Draco belli ki eğlenerek Sirius ile sohbet ediyordu ancak Harry gözlerini sadece Draco'ya dikmişti.

Molly ne yazık ki bu aptal çocuğun yaptığı hataların farkındaydı. Harry, en başında Draco'nun kendisine olan inancını zedelemişti. Draco'nun bu evde yaşayan ve arkadaşı olduğuna inandığı herkese mektuplar gönderdiğini hatırlıyordu, herkes onu sorgulasa bile yapmıştı bunu ancak kimseden geri dönüş alamamıştı. Molly sonradan gördüğü ve okuduğu mektupları hatırladı, tam bir mektup bile değildi bunlar Draco her birine aynı şeyi yazmıştı.

*
Herhangi biriniz ile görüşmem
gerek, bu tahmin ettiğinizden
çok daha önemli.
*

Molly iç çekti, bazı çiftler için sevgi yeterlidir, bazıları için değil.

Molly artık bunu da biliyordu; Harry aşık olan taraftı, Draco ise seven. Birinden hoşlanırsanız, onun aldığı hasarı önemsemezsiniz; birine aşık olursanız, onun kendinize aşık olması için elinizden geleni yapar ve onu kırmayı önemsemezsiniz; birini severseniz, yalnız onu düşünerek hareket edersiniz ve kendinizi hiçe sayarsınız, onun en nefret edilesi özellikleri bile sizin için sevginizi katlamaya yeterdir.

Molly derin bir iç daha çekti, bir sürü aptal çocuğu vardı; ne yazık ki.

🦋

Pekala, bu benden size karne hediyesi. Dönem sonu ortalamanız nasıl geldi bilmiyorum ama umarım buna çok takılmamışsınızdır. Hepinizin çokça dinlenmesini dilerim bu tatilde. Bir sonraki dönem çalışıp daha iyisini yapacağınıza inanırsanız, hiçbir şey buna engel olamaz. Sevgilerimle.

Ala'smarladık.

İyisiniz umarım.

Ne zaman okuyorsunuz bilmiyorum bu yüzden;günaydınlar, iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler dilerim.
-Lolia