kelebekler 'drarry

11, ... Ah, merhaba babamın ateşi var.

Scorpius koltuğun üstünde zıplıyor, James Lily'nin saçlarını örmek için ter döküyor, Severus kocaman bir elmayı yemeye çalışıyor, Harry Potter ateşler içinde yanıyor ve Draco Harry Potter'ın nazlı bir hasta olması ile savaşıyorken kapının önünden iki ateşböceği geçti.

Bilen bilir, ateş böcekleri yeniden başlayacak aşkların temsili ve yardımcısı olmak için aşıkların etrafında gezer. Ancak bu iki aşığımız - aptalımız desek yalan olmaz diye umuyorum - bu sevimli ateş böceklerin ne farketti ne de yaydıkları o minik sevimli soğuk ışığa hayranlık duydu. Çünkü o an büyük bir dertleri vardı. Harry Potter, yemesi gereken otu biraz fazla kaçırmıştı ve ateşi birazdan çok daha fazlaydı.

Draco, derin bir nefes aldı. Nasıl bu kadar hasta olduğunu bilmiyordu ve hiçbir fikri de yoktu. Harry bir kez daha uykusunda pekmezli turtayı sayıklarken yalnızca saçlarını geriye doğru yatırıp iksir ile karıştırdığı soğuk suya bezi batırıp alnına geri yasladı ve derin bir nefes daha aldı.

Harry'nin ateşi düşüyordu ama hala bir şeyler sayıklıyordu, bu sayıklamalar arasında çokça kendi adını ve pekmezli turtayı duymuştu. Bu herifin acilen pekmezli turta yemesi gerekti. Ateşler içinde yanarken bile böylesine onu sayıklıyorsa...

Draco, üzerine çöken uyku ile kollarını bağdaştırıp derin bir nefes aldı. Hiç canı kalmamış, çok yorulmuştu. Öyle yorgundu ki, gözlerini biraz dinlendirmek iyi gelebilirdi. O yüzden oturduğu sandalyeden kalktı ve yatağa oturup Harry'i biraz ittirdi ve sırtını yatak başlığına yaslayarak gözlerini yumdu.

🦋

Severus eline aldığı telefonu rahatça karıştırmaya başladı. Yaptığı babasının ve büyükbabasının öğrettiği ne ahlak ne de asil kurallarına uyuyordu ama bu umurunda değildi. Şu an bu operasyonun gerçekleşmesi dört kişilik kurul tarafından onaylanmıştı.

Yavaşça mesaj bölümüne girerek sırıttı, Lily babalarına gözcülük yapıyordu, James sanki onlara kahvaltı hazırlamayı denemişler gibi sanmaları için domatesleri kesmeye çalışıyordu - aslında onlara eziyet ediyordu - ve Scorpius herkese emir yağdırdıktan sonra babalarının kendilerine verdiği bitki bilim ödevini tamamlamadığını öğrenince o işe girişmişti.

Severus yavaşça yüzünü buruşturdu, Merlin kadın her gün mesaj atmıştı ve dönüş alamamasına rağmen devam etmişti. Severus kafasını aşağı yukarı sallayarak omzunun üstünden mesajlara bakan kardeşini onayladı. "Bu hanımefendi sanırım gururunu yerlerden de toplamayı akıl edememiş, onun için üzülelim Sev."

Aniden telefon çalmaya başlayınca dört kurul üyesi de telefonun başına toplanmıştı. Severus yine yüzünü buruştururken Lily telefona uzanırken aynı anda konuştu. "Çalan telefonlara cevap vermeliyiz sevgili kardeşlerim, bazen nezaket kurallarını unutuyorsunuz."

James kıkırdarken Lily çoktan karşı tarafı dinlemeye başlamıştı. "Merhaba Harry! Bana dün sabah önemli birini görmeye gideceğim dedin ama hala ortalarda yoksun merak etmiştim!" Scorpius yüzünü buruşturdu, fazla cırtlak bir sesti.

"Ah, merhaba babamın ateşi var. O yüzden diğer babam onunla ilgileniyor eğer bu kadar çok merak ettiyseniz ben babamı haberdar edebilirim?"

Karşıdan bir süre ses gelmezken merdivenlerden birkaç takırtı geldi. James nefesini hızla tutarken Scorpius sesi tamamen dışarı çıkan telefonu kapatmak için uzandı ancak kadın ondan önce davrandı.

"Baba? Baban Harry mi?"

Lily, kısa bir an onları şaşkın şaşkın izleyen iki adama baktıktan sonra "Evet, Draco Malfoy ve Harry Potter babalarım, babalarımız üç kardeşim daha var."

-Telefon kapandı.

🦋

Aslında pek iyi bir dönemden geçmiyorum, o yüzden bu kadar geç kaldım. Görüşmek üzere. Bol su içip meyve yiyin.

Ala'smarladık.

İyisiniz umarım.

Ne zaman okuyorsunuz bilmiyorum bu yüzden;günaydınlar, iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler dilerim.
-Lolia