3. BÖLÜM

585 34 5
                                    

Multimedya; Ali Arsoy

" ve son olarak ... halil akının yeni sevgilisi. yani sizin en büyük düşmanınızın sevgilisi " diyince ağzım kocaman açıldığına yemin edebilirim ne diyor bu kas yığını şimdi bana inanması bir mucize olsa gerek aliye baktığımda kaşlarını catarak kağıdı hakanin elinden cekti sanki inanmak istemiyir gibiydi kağıdı okuyunca bana döndü ve hızlı bir tokat atti neye uğradığımı şaşırmıştım benim merakım yüzümden düştüğüm duruma bak elin adamlarına kendini inandırmak zorundayım. o hızla yere kapandı saçlarım sayesinde gözlerim gözükmüyordu gozlerimden istemsizce yaş akıyordu ve ben kimsenin beni ağlarken görmesini istemiyordum. ali " hakan! işini bitir ve cesedini pakete katıp meşhur sevgilisi halile yolla " diyerek arkasını döndü. kapıya doğru yürüyünce ayağına sarıldım ve " lütfen yalan söylüyor yemin ederim sana dediklerim doğru hem... hem ben daha ahhh kahretsin öldür beni ama dokunmasin bana! " bana bakarak " neden? sen sadece halilemi aitsin bitir isini " Diyerek ayağından beni itekledi kapıyı tam açarken " ben onu tanımıyorum ben daha bakireyim yemin ederim " diye bağırdım kapıdan bana dönerek " bende " dedi sinirli şekilde sırıtarak sonra açtığı kapıdan dışarı çıktı aglamam dahada sidetlenmisti hakana baktığımda bana sinsice gülüyordu " yalan söyledin! " diye bagirdigimda arka saçımı tuttu ve kendine yaklaştırdı " sırf tadına bakabilmek için güzelim kusura bakma ama seni aliye bırakmazdim hem halil patronum sana bakmaz bu kadar aptal olmamalıydı " dedi kahkaha atarak iğrenç birşey ya ağzının suları resmen suratıma su gibi yağıyordu elinden destek alarak ayağa kalktı başımı eğip ağlamaya başladım ben bu kadar anladığımı hiç hatırlamıyorum galiba babam ölünce veya annrannem ölünce aglamistim hakandan ses çıkmayınca başımı kaldırıp ona baktım kemerini çözmeye çalışıyordu bende elimden güç alarak ayağa kalktım ve arkasından koşarak kapıyı açmaya çalıştım ama kapı kilitliydi kahkaha atıyordu p*ç ayağımla kapıyı tekmeledim belki bir mucize kırılır diye ama yok ayağım kırılır kapı kırılmazdı. Tam kapıya bir tekme daha vurunca arkamdan saçımı tuttu ve beni deponun ortasına kadar sürükledi ellerimi yerde sabitleyerek üstüme çıkmaya çalıştı yerde çırpındım ama hayvan gücü vardı artık imdat diye değil anne diye bağırıyordum belki o beni kurtarır diye küçükken babam bi keresine ne zaman üzülsen anne de annen senin yanına gelir ama göremezsin derdi şimdide gelsin sadece yardım edip gitsin istiyordum adam üstüme tam çıkınca ayağımla şeyine tekme atmaya çalışıyordum ama degmiyordu acıyı gözüme alarak yaklaştıran kafasına hızlı bir kafa attım çok acıdı kafam ama değerdi. Yüzünü tutup inleyince istifadan faydalanıp suratına üst üste bes kere tekme attım yere serilince şeyini topluğumla ezmeye başladım " şimdi dene istersen! Şimdi karart bakalım genç kızların hayatını! " diye bağırdım hakan yerde baygınlık geçirirken istifadan faydalanıp kapıya koştum tabi ya kilitliydi tek çare üstünü arayıp anahtarı bulmamdı önce üstünü aradım anahtar yoktu telefonu bulunce sevinçten uçacam sandım telefonu elime alıp busenin numarasını çevirdim ilk çalışta açmadı ikinci çalışımda ses geldi " efendim?" Diyince " buse benim güneş" lafımı kesip " güneş nerdesin sen? cabuk eve gel sevim kriz geçirdi kac kere " diyince bi gebermedi gitti bu kadın demek isterdim ama uzatmaya gerek yok " buse olanları sana anlatacam ama şimdi be--" demeden arkadan biri telefonu tuttu ve cekti arkamı dönüp baktığımda ali arkamdaydi bana a acıyarak bakıyordu " bana öyle bakma " birden afaladı sanki ama hemen kendini duzeltip " nasıl? " dedi " böyle, acıyarak " dedim gözümden inadima akan yaşı görmezden geldim birden kaşlarını catarak " hadi git! " dedi şimdi afalama sırası bendeydi " ne? Nasıl yani ?" Diyince " on saniyen var ya şimdi git ve olanların hiç birini kimseye anlatmadan hayatını yaşa yada burda çürüyerek geber " diyince teşekkür ederim diye mırıldandım farkındayım çok atalım hem suçsuz hem saf ama benimde hatam vardı onları hemen şikayet ettim kim olsa aynısını yapardı herhalde. koşar adımlarla kapıya koştum dışarı çıktığımda derin bir nefes almak icin havayı icime cektim ama daha bırakmadan nefesim kursağımda kaldı silah sesini duyunca kalbim sanki sıkıştı. aciyordu.. elimi kalbime koydum ayaklarım tutmuyordu.. elim ayağım boşaldı sanki koşar adımlarla depoya girdim keşke girmeseydim şimdi boku yemistim.

"Suskunluğum haykırışımdır,
Çığlık çığlığa susuyorum ."

SESSİZ ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin