On Altıncı: Asla

75 11 24
                                    

Kagami

Bu yılın gerçek anlamda başlaması, şimdiye kadar sürmüş gibi geliyordu. Sonunda sahiden normale, makul bir şekilde oynamaya, döndüğüm için koçun bana her gün saldırması hakkında endişelenmeme gerek yoktu. Normale döndüğümü fark etmiştim çünkü kendime en son normal olup olmadığımı sormamın üzerinden haftalar geçmişti; Kuroko ile normal bir şekilde oynayıp oynamadığımı sormamın. Bir noktadan sonra, bu soruyu sorma ihtiyacı kaybolmuştu ve şimdi de her şey... Olduğu gibiydi. Normaldi.

Tanrıya şükürler olsun. Kulüpte yeterince yeni mesele vardı zaten. Koçun iki yeni üyeyle ilgili düşünmesi gereken epey şey olmuştu, onlardan en iyi nasıl yararlanabileceğini falan; ama her nasılsa, tatilden önceki kadar dengesiz görünmüyordu. Galiba çoğunlukla her zamanki tanıdık somurtuşuna geri dönmüştü. Hâlâ birçok şeyin belirsiz olduğunu biliyordum ama bu beni artık rahatsız etmiyordu. Daha çok, en başta beni rahatsız eden şeyin ne olduğunu merak etmeme sebep oluyor gibiydi. Ne zaman ilerideki her şeyin net ve planlanmış olmasına ihtiyaç duymuştum ki? Ben plancı birisi değildim ve neden öyleymiş gibi yaptığımı bilmiyordum. Eğer koçun strese tepkisine dengesiz diyorsam benimki de öyle olmalıydı. Hah. Şu anda çok aptalca görünüyordu ve bunu sevmiyordum. Şimdi anlıyordum gerçi, Kuroko'nun ilkbahar tatilinden önce bana söylediği şeyi... Her şeyin, yalnızca yerine oturacağını, bir noktada. Ben de normalde tam böyle düşünmez miydim?

Kuroko; yeni çocukla, Yagi'yle, iyi geçiniyor gibi görünüyordu. Galiba bir iki ortak noktaları vardı. Anladığım kadarıyla, bu çocuk fena bir inekti. Yani sanırım Kuroko'nun daha başka ineksi arkadaşlar edinmesi güzeldi; her ne kadar ben onlardan hoşlanmasam da. Yani, o kız, hoşlanmıyordum ondan. Yagi de ileride beni uyuz edebilecek gibiydi.

Her gün koşuşturmacalıydı ama su gibi akıp gidiyordu. Yani, tamam, dersler akıp gitmiyordu ama antrenmanlar akıp gidiyordu ve neredeyse ben uzun bir süredir uykudaymışım, en azından yarım olarak uykudaymışım, ve şimdi sonunda tekrar tüm enerjimle ilerliyormuş gibiydim. Yalnızca daha ve daha da çok basketbola ihtiyacım vardı, sanki, neden başka şeyler hakkında endişelenmiştim ki. Takımdaki bazılarını antrenmandan sonra dışarıda oynamaya ikna etmek zor değildi ama basketbola duyduğum bu susuzluk yine de kaybolmuyordu. Belki beni tamamen tüketen bir oyun oynayalı uzun zaman olduğu içindi. Belki. Ama bu yerinde durmama hâlini tanıyordum. Ve içimdeydi, vardı, tabii; ama başka bir şey de vardı. Önsezi gibi bir şey, belki. Sanki... Doyamama hissi neredeyse olumlu bir şeymiş gibi. Sıkışıp kalma hissi gibi değildi. Bir yere ilerleme ama henüz oraya tam olarak varmamış olma hissiydi. Sanki doğru yoldaymışım gibi. Nedense... Her şey doğru geliyordu. Başka nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum bu yüzden kulağa saçmalık gibi geliyordu; ama bazenleri, bir şeyin ne olduğunu bilmeden varlığını bilebilirdiniz.

Kuroko'yla ben yalnız kaldığımızda da hoştu. Tabii, daha çok insanla oynamak bir yönden daha iyiydi. Ama bazenleri, onunla yalnız olmak güzeldi işte. Yalnızca ona odaklanabilmek. Ve "hislerim" olduğu için değildi bu. Demek istediğim; tabii, varlardı; ama sebebi bu değildi. Daha çok, ona baktığımda... En berrak o zaman görüyordum. Sanki belirli bir şey yapmadan odaklanmama yardım ediyor gibiydi. Sanki, kötü veya belirsiz anlar yaşasam bile, yalnızca onunla birlikte olarak eski seyrimi daima yeniden kazanabiliyordum. Bazenleri benden karşılığında bir şeyler alıp almadığını merak ediyordum ama... Onda değişen belirli bazı şeyler vardı, mesela, bugünlerde gülümseyişini veya kahkaha atışını daha çok görmem gibi. Herhangi bir insanın karşısındaykenki hâli ve benim yanımdaykenki hâli arasındaki fark çok şaşırtıcıydı. Başta benimle de böyle mesafeli ve kapalı olduğunu neredeyse unutmuştum. Ama bunu fark ettiğimde; sadece benim böyle düşünmediğimi, onun da yakın olduğumuzu hissetmiş olması gerektiğini, yoksa benim yanımdayken daha... Serbest davranmayacağını düşünüyordum. Ve bu benim biraz sırıtmama neden oluyordu.

Diğer Şeyler 「火黒、KagaKuro」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin