red

70 5 0
                                    

Sevgili sevgilim;

Küçüklüğümden beri bu yeteneğimle çok takdir edilirdim. Şuana kadar sadece bende olan 'insanların gelecekleri ile ilgili bir renk görme' yeteneğim çok konuşulurdu, bilirsin. Okulda seni gördüğümde rengine en şaşırdığım sen olmuştun. Rengin beyazdı. Yorumlamak zordu evet ama olumlu şeyler hissetmiştim. Seninle ilgili hep olumluydum ben. Seninle ilk konuştuğumda ses tonun nefesimi kesmişti. O kadar güzel,bir yandan o kadar karamsardı ki çözmek zordu. Sana ilk sorduğum şey ödevdi. Ters cevap vermiştin ama pek umrumda olmamıştı. Çünkü ben sana aşık olmuştum. O destansı kokuna, yeşil gözlerine, sürekli elma yiyişine,her şeyine aşık olmuştum. Aylarca konuşmadık. Ama ben seni hep izledim. Hiç gözümü ayırmadım ki senden. Bazen göz göze gelirdik. Bana hep sinirle,nefretle bakardın. Ama ben ümidimi yitirmedim. Beni bir gün seveceğine o kadar inandım ki. Bir gün içimdeki cesareti toplayıp karşına çıktım. Seni sevdiğimi söyledim. Sen benden nefret ettiğini,benimle olmanın fareyle olmaktan bile kötü olduğunu söyledin. O gün çok ağladım biliyor musun sevgilim? Hiç anlamadığım kadar ağladım o gün. Yine de ümidimi yitirmemiş,hâlâ beni sevebileceğini düşünmüştüm. Bunun için salak olunmalı diyorsun belki ama ben sana çok aşıktım sevgilim. Uzun süre okula gelmedim. Kendime defalarca zarar verdim. Bir mesaj ya da bir arama bekledim senden. Ve mesaj atmayan tek kişi de sendin be sevgilim. Devamsızlığım 1 ya da 1,5 aya çıkarken sana özel yaptığım mesaj sesi yankılandı kanla süslenmiş odamda. Telefonu almam ve sevinç çığlığı atmam bir oldu. Sen mesaj atmıştın. Tek kelimen beni hayata döndürmüştü. "Nerdesin?" Yıllarca bunu bekliyormuşcasına mesaja girmiş ve "Evdeyim" demiştim. Sanki hiçbirşey yokmuş gibi. Herşey normalmiş gibi. 2 saniye sonra kapı çalmıştı. Bu hâlde kapıyı açmamam gerekirken kapı deliğinden seni gördüğümde düşünmemiştim bile. Kapıyı açtım ve sen bana şok içinde bakıyordun sevgilim. O an neden öyle baktığını anlamamıştım ama üstümün çıplak ve kanlar içinde olması gerekli bir sebepti.  "Siktir! Sen naptın kendine?" Demiştin bağırarak. Omuz silkmiştim benim için basitti. Belki senin için garipti,farklıydı ama benim için kolaydı,hemde çok kolaydı. İzin almadan içeri girdiğinde hiç alınmamıştım. Benim de hatam buydu. Ben senin yaptığın hiçbir şeyi kötü niyetli olarak algılamıyordum. Bana göre sen mükemmeldin. Evet, öyleydin. İçeri girdiğinde yüzün daha çok şok olmuştu. Sanki daha fazla olabilecekmiş gibi. "Kendine zarar verme! Bunu nasıl yapıyorsun?" dedin. Çok kolay diyemedim. Sustum öylece.
Keşke susmasaydım. Çok büyük bir hataydı ama dilim çoktan dolanmıştı. Odadan birşey aldın,o an fark etmedim ama şuan biliyorum sevgilim. Hep giydiğim ve o an kan bulaşmış tişörtümü almıştın. Bir daha hiç bulamadım. Sende, biliyorum. Ya da çoktan atmışsındır belki. Çıktın ve gittin. Ne ben okula gittim ne sen tekrar geldin sevgilim. O zamanlar seni çok özlüyordum ama okula gidecek hâlim yoktu. Şuan da da özlüyorum ama gelecek yüzüm yok be sevgilim. Okuldan atıldığıma dair mesaj geldiğinde pek de önemsememiştim. Okulu hiç önemsememiştim. Tek önemsediğim sendin. Sende gittin be sevgilim. Yıllar geçti, tam 3 yıl. Ben büyüdüm, olgunlaştım. Bende tek değişmeyen de sana olan sevgim oldu sevgilim. Yıllar sonra o gün ilk defa dışarı çıktım, ilk defa hava aldım o gün. Sahili çok özlediğimi fark ettim. Yıllar önce okul ile birlikte gittiğimiz ve yürürken yanına gelmek için çok uğraştığım geziyi hatırladım. Her bir dakikasını. Yine bana nefretle baktığın ama benim sana çok aşık olduğum günlerden birisiydi. İnsanların renklerine baktım gezerken. Herkes sarı,pembe,mordu. Bense siyahtım sürekli. Siyahın tonu her gün daha da kırmızıya dönüyordu ama hiçbir zaman tam olarak kırmızı olmadı. O gün seni gördüm. Yanında bir kız vardı. Sarılıyordunuz. O an gülümsedim. Mutluydun. İlk defa gülerken görmüştüm seni. O gün yanında sevgilin olmasına rağmen sevinmiştim biliyor musun? O güzel gülüşünü görmek ödüldü benim için. Evet, o zaman öyleydi. O kadar az yemek yiyordum ki paraya fazla ihtiyacım olmuyordu. Zaten tek gelirim de halamdı. Yurt dışından az da olsa yardım ediyordu bana. Fazlası gerekmiyordu zaten. Olduğum yere doğru geldiniz o gün. Ben yine ruhsuz ruhsuz bakarken göz göze geldik sevgilim. Bana ilk defa nefretle değil de acıyarak baktın. O an kızdım kendime. Karşında acınacak duruma gelmiştim. Acımıştın bana. Sinirle gülüp koşarak uzaklaştım oradan. Seni son görüşüm olduğunu bilmeden gittim. Eve gittiğimde yine rutin hayatıma geri döndüm. Kalk,otur ve yat. Aylar geçti ve her gün senin ünlü oluşunu ve karınla mutlu oluşunu izliyorum sevgilim. Artık buradayım ve hayatımda vereceğim en doğru kararı veriyorum. Seni burada beklemektense o dünyada bekleyeceğim sevgilim. Belki daha az acıtır? Halatı sıkıca bağladım ve sandalyeye çıktım. Boynumdan ipi geçirdiğimde geleceğim hakkında gördüğüm tek şey kırmızıydı. Sandalye ayaklarımın altından kayarken hafif bir gülümsemeyle ayrıldım bu hayattan. Bu da sana veda mektubum sevgilim. Hayatta olamayacağın kadar mutlu ol olur mu?

Biricik sevgilin Harry Potter

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 25, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

red; drarry /oneshotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin