Pazartesi günlerine sövme merasimi bittikten sonra okula hazırlanmaya başladım. Aynadaki yansımama bakıp kendimi en az 839292944 kez kurduğum teselli cümlelerimle baş başa bıraktım.
Solgun sarı tenimin üstünde kalıplaşmış ve kişiliğimle hiç örtüşmeyen masum bir ifade. Dalgalı sarı saçlar ve maviye çalan çekik gözler . Ve kısmen sexy sayılabilecek yüz hatları. Kendi kendime ettiğim destekli iltifatlarla okula öz güven dolu bir giriş yaptım. Sınıfın en arkasında öğretmenlerden ve gereksiz sınıf arkadaşlarından uzak kusursuz sırama oturup kulaklıklarımı taktım. Öğretmenin girdiğini kapıya doğru attığım kaçamak bakışlar sayesinde görmeme rağmen istifimi hiç bozmadan müziği son sese vererek gözlerimi yumdum. Her seferinde kulaklıklarımı çıkarıp ayağı kalkmamı söylerken geçirdiği sinir krizini görmek hoşuma gidiyordu. Sakince sınıfa girdi beni görmesine rağmen umursamaz bir tavırla kapının arkasında dikilen çocuğa içeri girmesini işaret etti.
Beyaz teninin üzerine cuk oturmuş siyah dağınık saçlar ve okyanus mavisi gözler. Siyah bir kot , kol kaslarını tamamen ortaya çıkaran siyah sıfır kol bir tişört ve kombinasyonu tamamlayan bir çift siyah kuru kafa desenli bileklik. Kusursuz görünüyordu. Ağzımdaki salyaların özgürlüğünü ilan etmesine engel olamayarak bütün kızlar gibi üstüne yapışan tişörtün altında saklanan kusursuz karın kaslarına odaklandım. Kızların hayran dolu bakışlarını es geçerek bana doğru kaçamak bir bakış attı . Sınıftaki tek boş yer olan yanıma yaklaşırken yüzüne çenesindeki minik beni ortaya çıkaracak bir gülümseme yayıldı. Usulca yanıma oturdu. Tamamen derse odaklıydı gözünü hiç kırpmadı , bense dersten kopmuş onun sexy yüz hatlarını ve kusursuz kol kaslarını inceliyordum. Ders zili çaldığında hızla kalkıp koşar adımlarla sınıftan çıktı . Hayallerimin bedene bürünmüş halinin arkasından kapıya dakikalarca baktıktan sonra gün boyunca kapağını açmadığım kitapları çantama tıktım ve eve doğru yola koyuldum.