Merhaba arkadaşlarr :) keyifler iyidir umarım. Arayı çok uzattım biliyorum fakat başka bir hikayemle uğraşıyorum. Ona da göz atarsanız sevinirim. EceSamatt adlı hesabımın 'Eçeçoviç' adlı hikayesii :D keyifli okumalarr..
Ertesi sabah işe gittiğimde bir merasim vardı. Gerçekten de yeni kişiler gelmişti. Hemen nasıl buraya geçiş yapıyorlar anlamıyordum. Ama başarılı bir iş yeri olmalıyız ki bu sene buraya birsürü yeni gelen
Bende tanışmak için bekledim. Hemen onlara çalışma odalarını ayarladılar. 5 kişi gelmişti. 2 tanesi erkek diğerleri bayandı.
İşlerini iyi yapan insanlara benziyorlardı. Çok cıvıl cıvıl ve hareketliydiler.
Çok sıcak insanlardı , hemen kanım kaynadı ve tokalaştım.
İyı insan oldukları davranışlarından belliydi. Onlara müdür odalarını gösterdikten sonra yavaş yavaş dağılmaya başladılar. Yeni gelen erkeklerden bir tanesi yan odamdaydı. Adı 'Rüzgar'dı.
Tekrar memnun olduğumu belirttikten sonra odama girdim.
Çalışmaya başladım.
İşim şimdilik iyi gidiyordu. Açıkçası buradan çıkıp başka bir yerde çalışmak istemezdim.
Hem aramıza yeni yeni insanlar da katılıyordu.
Öğle molası verildiğinde hepimiz aşağı indik. İşyerimizin yanında küçük küçük kafeler vardı. Herkes grup şeklinde kafelere dağıldı.
Ben, eski iş arkadaşım Tuğçe ve yeni arkadaşımız Rüzgar bey ile bir kafeye oturduk. Yemeklerimizi sipariş ettikten sonra sohbet etmeye başladık.
Rüzgar Bey başka şehirden buraya 1 hafta önce geldiğini, eskiden de iyi bir bankacı olduğunu söyledi. Biz de başımızla onayladık.
Fakat bu adamın gözlerinde çok değişik bir şey vardı. Gözleri o kadar keskin bir maviydi ki bakmaya korkuyordu insan. Bu keskin gözler onun surat ifadesine kin ve nefret ekliyordu. Gözlerine bakılınca çok güven verdiği söylenemez ama iyi birine benziyordu. 'Gözleriniz ne kadar keskin mavi, rengi güzelmiş.' dedim fakat renginden pekte hoşlandığım söylenemezdi. O da teşekkür etti ve gülümsedi.
Yemeklerimizi yedikten sonra biz Tuğçeyle biraz daha oturduk. Fakat Rüzgar bey yukarı çıkmayı istedi. Sonra gitti.
Tuğçeyle çok eski zamandır arkadaşız. Daha doğrusu buranın açıldığı ilk günden beri. Çok iyi kalpli güler yüzlü bir kızdır. Bana hep yardımı dokunmuştur. Hiçbir şeye itiraz etmez, benim her teklifimi kabul eder. Tabii ki bende onun kötülüğünü istemem. Beni bu iş yerinde en iyi anlayan kişi Tuğçe'dir.
Hesaplarımızı ödedik ve dolaşa dolaşa yürüdük.
Biz de 5-10 dakika sonra bankaya döndük. Herkes işlerinin başına koyulmuştu. Hemen odama girdim ve kağıtlar yine heryere dağılmış ve buruşturulmuş vaziyetteydi. Hem de yerlerde duran kağıtların üzerinde yazılar yazıyordu. Ama hep aynı cümle: 'Demek öyle?'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kim Var Orada?
Детектив / ТриллерMerhaba arkadaşlarr :) Bu benim wattpad'de ilk deneyimim değil, daha öncede birkaç hikaye yazmıştım, ama yayınlayamadığımdan dolayı silmiştim. Şimdi yepyeni bir hikaye ile karşınızda olacağım. Desteklerinize ihtiyacım var, lütfen desteklerinizi esi...