"Jungkook! Yine telefona daldıysan o ağacı-" Elinde süslerle odaya girdi Jimin, Jungkook ağacı süslemeyi bitirmiş halde telefon oynuyordu.
"Irene Jimin geldi."
"Selam Jimin, mutlu noeller."
"Sana da, ne zaman geliyorsunuz, bu akşamki yemeğe akşam mı geleceksiniz?"
"Bu akşam davet mi veriyordunuz, Jungkook bana haber vermedi..."
Jimin pek sevgili nişanlısına baktı. "Duyduklarım doğru mu?"
Jungkook telefonundaki oyunu oynamaya devam ederken, "Ne alakası var ya, yarın bize gel dedim ya kızım. Oyuna odaklan ayrıca."
"Ben ne bileyim yemek verdiğinizi, başka şehirden sırf bize gel dedin diye gelecek halim yoktu ya, bir de hamile halimle."
"Adı Jungkook olacak değil mi?"
"Hayır, Jimin olacak." Jimin kıkırdayarak elindeki lambayı ağaca dolamak için ağaca ilerledi. "Ayrıca gelin lütfen Irene!"
"Doktor her an doğurabilirsin diyor, sizin de tadınızı kaçırmayayım."
"Kızım saçmalama ya, o heyecanla kocan süremez bile arabayı, ben götürürüm seni. Gel sen. Hem o çocuğu kaçırmam sen doğumdayken daha kolay."
"Jimin nişanlını oğlumdan uzak tut."
"Elimden geleni yapacağım gerçekten."
Gülüştüler. Kapı çaldığında Jungkook ayaklandı oyunu kapatıp. "Hemen hazırlan buraya gel Irene, o sümsük kocana da söyle gelirken oyun kollarımı getirsin. Dikkatli olun, görüşürüz." Kızı dinlemeden kapattı telefonu, kapıya gidip açtı.
"Hay sana onu diyen dillerimi sikeyim Hoseok, oldu mu?" Taehyung ve Hoseok içeri girdiler Jungkook'a bakmadan, Jungkook arkalarından kapıyı ittirdi, kapı çarpınca ikisi de ona dönmüştü. "Ben sikerim dilini."
"Sizin aranızda gizli bir ilişki mi var?" Hoseok ikisinde gezirdi gözlerini, Jungkook Taehyung'un yanına geldi, kolunu beline sarıp boynunu öptü. "Nereden çıkarıyorsun bunu anlamıyorum." Sarmaş dolaş içeri ilerlediler.
Taehyung onu bırakıp Jimin'in yanına gitti, kollarını beline sardı. "Bu hayvan seni yoruyor mu bebeğim?"
"Koca bir grup seks ekibi gibiyiz, harika!" Jungkook koltuğa attı kendini, Hoseok da onun yanına oturdu. "Sen de Tae de yavşak tiplersiniz, grubu bu hale getiren sizsiniz."
"O kendi daha çok yoruluyordur." Jimin süslemeyi bitirmişti, Taehyung'la oturdu.
"Hala mı işkolik?"
"İki işte birden çalışıyor Tae, delirmek üzereyim."
Taehyung ona döndü. "Lan madem paran var geçen istedim niye vermedin?"
"Hepsini sugar baby'me veriyorum."
Göz devirdi Taehyung, arkasına yaslandı. "Bu niye ekstra huysuz ve ofansif bugün?"
"En sevdiği arkadaşı gelemiyormuş yemeğe."
"Ben buradayım?" Taehyung önce Jimin'e sonra Jungkook'a döndü. "Kimmiş senin en yakın arkadaşın?"
"Yoongi." dedi Jimin. "İşi çıkmış son anda."
"Bu da onu tanıdı bizi unuttu ya. Sana evlenme teklifi etmese onunla evlenirdi."
"Hala evlenebilirim..." Mırıldandı Jungkook.
Göz devirdi Jimin. "Dün marketten yarım saat geç geldim diye yirmi maddelik neden ayrılmamalıyız listesi yapan sen mi başka biriyle evlenecek? N'olur evlensene. Kurtulurum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forced ✓
FanfictionFORCED | Gerçek hayattan alınmayan ama en gerçekçi aşk hikayesi. Not: Zorla güzellik olur. && jungkook sabahlara kadar kod yazıp oyun oynarken, camından onu izleyen kadın ve oğlunun hayatına girmesiyle her şeyin bu denli değişeceğini tahmin bile ed...