-1-

131 6 0
                                    

16 ŞUBAT 2015

DOĞUM GÜNÜ SÜRPRİZİ

“Tamam anne erken gelmeye çalışırım ama biliyorsun ki bu sıralar işler yoğun.”

“Biliyorum ama bugün senin doğum günün ve birlikte biraz zaman geçirelim istiyorum ama sen sürekli iştesin.”

“Evet, çünkü işini seven nadir insanlardan biriyim ben.” Saatime baktım, eğer şimdi kalkmassam geç kalacaktım. Son birkaç lokmayı da ağzıma zar zor sıkıştırıp sofradan kalktım.

“Niye ben polis olacağım diye tutturduysan hala anlamış değilim.” İşte bu sorunun cevabını anneme anlatmak çok zor. Ona göre ben avukat olmalıydım, liseden beri bunu söyleyip duruyordu.

“Annecim ben geç kaldım hadi görüşürüz. Eğer akşam gecikirsem ararım sende teyzeme git yalnız kalma evde.” dedikten sonra hızlıca kapıdan dışarı çıktım. Kapıyı kapatırken sanırım annem bir şey diyordu ama anlamamıştım.

                Bu sabah kulaklığımı takıp yürümek istiyordum, belki de biraz koşmak. Ama kesinlikle araba sürmek istemiyordum. Kulaklığımı taktım ve hızlı adımlarla karakola doğru yürümeye başladım. Kulaklık takıp yürümeyi gerçekten çok seviyordum. Sadece ben varım; sadece ben, düşüncelerim ve peşimi hiç bırakmayan geçmişim.

                Emniyete girdim, direkt üst kata, odama çıkıp yarın ki baskın için hazırlık yapmalıydım. Odadan girdiğim an; “İyiki doğdun Deniz!!” diye bağırmaya başladılar. Bütün iş arkadaşlarım bana sürpriz yapmışlar, unutmamışlar doğum günümü. Her ne kadar doğum günü sürprizlerinden pek hoşlanmasam da bunu sevmiştim. Pastayı Nazlı tutuyordu elinde. Yanıma geldi ve “hadi bakalım üfle pastayı, komiser hanım.” dedi. Gözlerimi kapadım, her yıl dilediğim dileği tekrarladım ; onu son bir kez daha görebilmek. Mumları üfledim, herkes tebrik etti. Güzel bir doğum günü sürpriziydi. Ama sonunda odamı boşalttıkları için mutluydum. Bittiğine göre artık işime geri dönebilirdim.

                Dün gece yeni bir suçlu yakalanmış. Galiba haftalardır izlediğimiz ve yarın akşam baskın yapacağımız çetenin torbacısı. Bu gece ki devriyeme kadar sorgusuna girmeliyim. Sokakları o pisliklerden temizlemeliyim, babam gibi pisliklerden.

                Bu mesleği seçmemin nedeni yaşadıklarım. Hayal kırıklığı ve kötü insanlarla dolu geçmişim. İşte geçmişimdeki o kötü insanları yakalayıp içeri tıkmak için polisim. Yaşadığım bütün o hayal kırıklıkları yüzünden bu kadar katı ve soğuk birisi oldum. Çok fazla yara aldım ve çok fazla üzüldüm ama artık hiçbir şeye üzülmüyorum. Bu da donmuş kalbim sayesinde.

                Saate baktım, işe geleli 3 saat olmuş bile. 3 saattir dosyalarla uğraşıyordum, hiç odadan çıkmamıştım. Dosyaları toparlarken telefonum çaldı. Arayan Batıkan’dı. Liseden beri çok yakın arkadaşız, çok severim onu. O da benim gibi aşka yenik düşmüştü.

“Alooo!”

“İyiki doğdun Deniizz!”

“Çok sağol bitanem benim.”

“Ama öyle kuru kuru kutlamayla olmaz, akşama bir yerlere gidiyoruz.” Sesi çok neşeli geliyordu.

“Ya çok isterdim ama akşama devriyem…”diyemeden sözümü kesti.

“Akşam 8’de evden alırım seni bebek.”

“Tamam ama bari nereye gideceğimizi söyle de ona göre giyineyim.”

“Asla söylemem,sürpriz. Ama ilerleyen saatlerde birazcık dağıtabiliriz haberin olsun. Hadi çok öptüm seni Deniz’cim”

                 

İZMİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin