-5-

51 3 0
                                    

Bölüm şarkısı: Cem Adrian- Yalnızlık

                Onun benimle konuşmasını engellemeliydim, ondan uzak durmalıydım. 9 sene boyunca nasıl uzak kalabildiysem şimdi de uzak durmalıyım, kalbime yenik düşemezdim. Öyle bir adam için değmezdi.

Otoparkta ve sorguda dedikleri aklımı karıştırmaya yetmişti. Gerçi söylediği en ufak bir kelime de bile aklımı karıştırabiliyordu. Gerçekleri anlatacağım demişti, ama zaten bütün her şeyi biliyordum. Başka ne olabilir ki?

                Eve geldiğimde annem sofra kurmuştu, oturup birlikte yemek yemeye başladık. Masadayken annem birden;

"İyi misin Deniz? Birkaç gündür kafan karışık gibi."

"İyiyim. İşte olanlardan başka bir şey yok." derken yemek yemeye devam ediyordum.

"İşte her zaman bir şeyler oluyor ama sen daha önce hiç böyle bir olayı kafana takmazdın, sürekli bir şeyler düşünüyor gibisin." Galiba hiç susmayacaktı.

"Bir şey yok dedim anne."

Annem, Kerem'i bilmiyordu, hiçbir zaman söylemedim. İlk zamanlarda, bir anda dış dünyayla iletişimim kesilince anlamış gibiydi ama o sıralar onunda hayatı mahvolmaya başladığı için pek ilgilenecek zamanı yoktu. Ömer abinin ölümünden sonra çabuk toparladı kendini ama o olaydan sonra evlenmeyi artık aklının ucundan bile geçirmiyor.

Yemekten sonra annem masayı toplarken yardım ettim ve çok yorgun olduğumu söyleyip odama kapandım. Sabah güneşiyle uyuyabildim ancak. Bütün gece çok düşündüm Kerem konusunu, bütün hayatımı. Şimdi babam yanımda olsaydı bana akıl verebilirdi. Bu konularda hep bana yardımcı olurdu. O benim en büyük sırdaşımdı. Özellikle Kerem konusunu iyi biliyordu babam. Hep yanımdaydı, hep arkadaşım gibiydi. Ama şu an istese de yanımda olamazdı fakat ben onun yanında olabilirdim.

En alt çekmecemdeki kutuyu çıkarttım ve dışarıda bıraktım. O kutunun içinde babamın bana cezaevindeyken yolladığı mektuplar vardı. Neredeyse her hafta yazmıştı fakat ben hiç birine cevap vermeyince son birkaç senedir yazmayı bıraktı. Hiç birini açıp okumamıştım bile. Onları okumaya karar verdim ve belki cevap bile yazarım. Çünkü şu an gerçekten babama ihtiyacım vardı. Ama bu işi daha sonraya ertelemeliydim çünkü uykusuzluktan ölüyordum.

MART-2015

                Otoparkta bana söylediklerinden sonra Kerem'i hiç görmedim. Tam da ondan beklenilecek bir hareket. Geldi, aklımı karıştırdı ve yine ortalıktan yok oldu. Her ne kadar ondan uzak kalmaya çalışsam da 9 sene sonra karşılaşınca onu bulmak istemiyordum sanırım. Gerçekten çok özledim onu.

                Geçen hafta babamın gönderdiği mektupları okumaya karar vermiştim fakat bu işi 1 haftadır erteliyordum. İş çıkışı eve gittiğimde her hafta sonu olduğu gibi annem yoktu, teyzeme gitmişti. Odama girdim ve kutunun içinden rastgele bir mektup aldım;

                                                                                                                                                             Mayıs 2007

                Canım Kızım,

Her şey için senden özür dilerim. Elimden gelen her şeyi yapmaya çalışsam da sana iyi bir baba olamadım, senin yanında olamadım. Mezuniyetinde seni ben bırakacağım diye söz vermiştim. Çok özür dilerim kızım. Biliyorum, verdiğim hiçbir sözü tutamıyorum, yalancı ve kötü bir adamım. Anneni de çok üzdüm. Her ne kadar kötü şeyler yaşasak bile seni hep seviyorum. Biliyorum bu mektubuma da cevap vermeyeceksin. Olsun, belki bir gün açıp okuduğunda ne kadar pişman olduğumu anlarsın. Belki benden nefret ediyorsundur size yaşattıklarım yüzünden. Benden nefret babacım. Benim sana ihtiyacım var. Bu dünyada artık kimsem kalmadı. Sende benimle konuşmazsan ben nasıl yaşarım. Seni çok seviyorum biricik kızım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 05, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İZMİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin