3

0 0 0
                                    

Telaş içinde titrek ellerle karıştırdı çantasının içini. Ve araba anahtarını çıkardı.
Anahtarı arabaya tutarak düğmesine bastı. Fakat işlemiyordu. Buradan anahtar arabayı göremiyordu. İşe yaramıyordu.

Maddie tezgahın arkasından çıkıp cama doğru sürünerek ilerledi. Lavabonun altındaki dolaplarına yaslanırken tekrar düğmeye bastı ama hala anahtar arabayı görmüyordu. Derin bir nefes alarak cama iyice yaklaştı ve düğmeye bastı tekrar. Tekrar, tekrar ama işe yaramıyordu.

Ani bir kararla, derince bir nefes alarak kilit kısmına doğru yaklaştırdı elini ve hızlıca hareket ederek kilidi çevirip kapıyı açtı. Bir yarısını verandaya atarken düğmeye tekrar tekrar bastı.

Bu sefer işe yaramıştı. Arabanın alarmı çalıştı ve ışıkları yanıp sönerken ses çıkmaya başladı. Hala az önceki yatak odasının camında duran adam sesi duyduğunda kaşlarını çattı.  Maddie kendini can havliyle içeri attı tekrar ve kapıyı kapatıp kilitledi. Nefes nefeseydi. Planının işe yaramasını umuyordu. Adam şimdi olduğu yerden ilerleyip arabaya doğru harekete geçmişti.

Maddie bunu gördüğünde hızlanarak tekrar yatak odasına ilerledi ve camı açtı. Sarah camın biraz aşağısında cansız bir halde duruyordu. Maddie korku içindeyken kotunun arka cebine ulaşmaya çalıştı ama böyle ulaşamıyordu. Kendini biraz daha camın dışına çekti ve eğilip Sarah'nın arka cebine ulaştı.

Maskeli adam bu sırada arabanın camını sinirle kırdı ve alarmı susturdu. Maddie telefonu arıyordu hala. Diğer cebe ulaşmak için biraz daha kendini dışarı attığında adam diğer tarafta belirdi.

Adam onu dışarıya sarkmış bir halde gördüğünde  yakalamak için koştu. Neyse ki Maddie onu fark ederek kendini hızla içeri attı. Adam cama ulaşıp elini uzattığında Maddie yukarı - aşağı sürülerek kapanan camı aşağı çekerek kapatmak istedi. Adamın eli cama sertçe sıkıştığında acıyla inledi.

Adam acı ve öfke içinde camı yukarı doğru ittirmeye çalışırken, Maddie ise korku ve dehşet içinde camı açılmaması için aşağı ittiriyordu. Olağan gücüyle. Yapamayacağını anladığında ise yerde duran çekiç gözüne çarptı. Camı bırakıp hızla yerdeki çekici kaptı. Adam camı yukarıya doğru açarken Maddie çekici hiç düşünmeden ona doğru savurdu.

Şimdi adam çekiçten aldığı yaralayıcı darbe ile geriye doğru savrularak acıyla inledi. Maddie camı hemen kapattı ve kilidi çevirdi. Korku içinde ellerini cama yaslayarak adama baktı. Çekiç elinden gitmişti çünkü adamın koluna saplanmıştı.
Adam inlerken çekici kolundan çekip çıkardı. Bileğinin biraz üstü çekiç darbesi ile resmen yarılmıştı ve kanlar akıyordu. Acıyla inlerken dişlerini sıkıyordu. Dönüp öfkeyle Maddie'ye baktı.

Eğilip yerden bıçağını aldı ve kenarda duran Sarah'nın gömleğinden hızla bir parça kopardı. Kopardığı parçayı bileğindeki yaraya bağlarken Maddie onu korku içinde izliyordu. Adam şimdi Sarah'nın telefonunu Maddie'ye göstermek için havaya kaldırdı ve cama iyice yaklaştı. Cama vurdu.

Telefonu Sarah'nın sırtına bıraktı. Maddie'ye telefonu alması için meydan okumuştu. Maddie ağlamamak için kendini sıkarken adam Sarah'nın kulağından küpesini çıkarıp salladı ve küpeyi cebine soktu.

Maddie şimdi hipnoz olmuş gibi ona sırtını döndü ve içeri doğru harekete geçti. Adam arkasından bağırarak cama vuruyordu. Bitmişti. Maddie ölmeye mahkum muydu? Tek planı da işe yaramamıştı. Telefonu alabilseydi yardım çağırabilirdi. Ama yapamamıştı. Katil telefonu tıpkı kapana koyulan bir peynir gibi koymuştu Sarah'nın vücudunun üzerine. Bunu yapamazdı. Anında öldürülürdü.

Maddie çaresizlik içinde salona geri dönmüştü. Ellerini yüzüne kapatırken hızlıca nefesler alıp veriyordu. Bir yandan da başka bir şansı olup olmadığını tartıyordu kafasında. Bu kadar endişe, korku ve paniğin içinde doğru düzgün düşünmesi imkansızdı ama çabalıyordu. Ölmek istemiyordu.

HUSH (SESSİZ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin