Bilim insanlarının adlandıramadıkları doğa olayı tam 7.günündeydi. Sadece ülkemizde yaşandığını düşündüğümüzde ise henüz 12 dakikadır tutulmuştu gökyüzü... Tüm dünyanın aynı anda aynı olayı yaşamış olduğu haberini aldığımızda artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını hisseder gibiydik.
KAT yani Kusursuz Atmosferik Tutulum... Sonradan ona bu isim verildi ve tüm yayın organları neredeyse tüm gün KAT'ın ne kadar daha süreceğini tahmin etmeye çalışıyor, TV programlarında sabah saatlerine kadar bilirkişiler konuşuyordu.
Gerçek anlamda kimsenin herhangi bir fikri olmadığını, yazışmaları ve konuşmaları dinlediğinizde anlayabiliyordunuz. Bu, insanlarda büyük bir çaresizlik ve kabullenmişlik hissi yaratıyordu. Dünyanın her anlamda en büyük ülkesinde yaşıyor olmak bir uzaylı saldırısında bile güven verebilirdi belki ama bu sefer işin içinde Tanrı'nın olduğu fikri korkuyu iliklerinize kadar hissetmenize sebep oluyordu.
62.gününe geldiğimizde çoğu insan için artık kabullenilmiş bir çaresizlik hakimdi. Neredeyse hiç kimse artık tekrardan aydınlığı göremeyeceğimizi düşünüyor ve hayata bir şekilde devam etmemiz gerektiğini savunuyordu. Haksız da sayılmazlardı aslında... Havanın karanlık olması dışında herhangi bir sorun görünmüyordu.
Hatta öylesine hızlı alışılıyordu ki bu duruma, bir TV kanalında Tromsø'den bir ailenin "Karanlıkta Yaşamak" temalı güzellemelerine şahit olmuştu insanlar... TV şovlarında ve haber programlarında gezen bilim insanları korkulacak bir durum olmadığından ve bunun geçici bir durum olduğundan bahsedip duruyordu.
Karanlığa gömülmüştük ve buna sesi çıkmıyordu kimsenin çünkü Tanrı haksızlık etmemişti ve hepimizi uyarıyordu ayırt etmeden... Aslında, yani... Nasıl denir? Uyarıyor sanıyorduk dersem daha doğru olur. O'nun tam olarak düşündüğü şey bambaşkaymış!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Döngü
FantasySoluksuz okuyacağınız, size hayatı tekrardan başka bir açıdan sorgulatacak kısa bir hikaye...
