O gün uyandığımızda tarif edemeyeceğimiz bir mutluluk hakimdi. Karanlık gitmiş, güneş hiç olmadığı kadar ışıltılıydı. Sıcağı iliklerimize kadar hissediyorduk.
Telefon hatları kilitlenmişti, herkes birbirini arayıp sevinç gözyaşlarıyla tanrıya şükürlerini dillendiriyordu.
Devlet başkanları lanetten kurtulmanın şerefine 29 Eylül'ü her yıl görkemli şekilde kutlayabileceğimiz bir bayram olarak çoktan ilan etmişti bile.
Tüm dünya huzur içindeydi, neredeyse her ülkeden gelen muhteşem kutlama videolarıyla sosyal medya ve TV başlarında vakit geçiriyordu insanlar.
99 günlük karanlık biraz daha uzasaydı psikolojisi bozulmaya yüz tutmuş insanlık adına büyük yıkımlar gerçekleşebilirdi ve bundan gerçekten ucuz kurtulmuştuk.
Birkaç ay sonra artık hiç konuşulmamaya bile başlanmıştı, sanki hiç yaşanmamış gibi...
Başta Müslümanlar ve Vatikan önderliğinde Katolikler yaşananlardan ders çıkarmamız ve artık O'nun emir ve yasaklarına tüm insanlığın uyması gerektiğini büyük kitlelere ulaştırma gayretindeydiler. Çok büyük bir çoğunluk bilimin hiçbir şekilde açıklayamadığı bu doğa üstü olayın karşısında fikir önderlerinin tavsiyelerine uyarak kutsal kitaplarda yazılı neredeyse tüm günahlardan uzaklaşmıştı.
Alkol, zina, hırsızlık ve hatta sigara içmek gibi diğer tüm kötü alışkanlıklar ciddi oranda azalmıştı. Bir çok üretici ve işletmeci iflas etmek zorunda kalmış ve eğlence ekonomisi çok büyük zarar görmüştü. Bunun tam tersine ise camiler, kliseler, sinagog ve benzeri ibadethanelere girebilmek için ciddi efor sarfetmek gerekiyordu.
Benim ise içimde garip bir huzursuzluk hakimdi.
"Onlar tuzak kurdular. Allah da tuzak kurdu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Döngü
FantasySoluksuz okuyacağınız, size hayatı tekrardan başka bir açıdan sorgulatacak kısa bir hikaye...