Eve girdiğimde kuzenimin ağladığını görmüştüm. 2 yıldır birlikte yaşadığım birinin ilk kez gözyaşlarını gördüğünde insan biraz garipsiyor durumu...
-Yapamayacağım Adam... Sonumuz geldiyse gerçekten, neden en sonuna kadar gitmeliyiz? Bunu neden şimdi, hatta hemen yapmıyoruz? Kazanamayacağını bildiğin bir oyunda nereye kadar ileri gidebilirsin? Daha fazla yaşamanın kime ne faydası var? Söylesene Adam! Jael ile tam 12 aydır aralıksız çocuk yapmaya çalıştık. Herkes gibi o da bir erkek çocuk doğurabilirdi en kötü ihtimalle... Tanrı bize lanetli bir erkek çocuğunu bile çok görmedi mi sence?
-Güçlü olmaya çalışmalısın Aaron...
Aaron, sesini aniden yükselterek...
-Adam! Jael dün Gabriel ile birlikte Ghosdopin'deki toplu intihar eyleminde ilk ölen insanlardı! Hem karımı hem de lanet olası arkadaşımı kaybettim!
Kulağımdaki çınlama ve Jael'in değil de Gabriel'in ölmeyi hak etmediğini düşündüren zihnim saatlerce şarap içmişçesine çalkalanırken, Aaron'un gözyaşları kalbimin en derinine çivilenmişti bile...
Jael, dinine bağlı her insanın nefret edebileceği bir inançsızdı. Öyle ki, herhangi bir dine saygısı olmadığı gibi ironi bu ya şeytanın ta kendisiydi! Defalarca Aaron'u aldatmasının dışında en yakınlarına bile lanet bir umutsuzluğu aşılamayı başarabilmiş bir tanrı düşmanıydı! Ölmesine üzülmediğimi çok net anımsıyorum! Ancak Gabriel'in onun tuzağına düşmesine hiç anlam verememiştim.
***
Sokaklar eskiye nazaran garip bir hal almaya başlamıştı. Caddelerde umursamadan seks yapan erkekler, sürekli gelen toplu intihar haberleri, cinayetler ve erkek çocuklarıyla ilişkiye giren anneler teslim oluşun kusursuz bir göstergesiydi. Tüm bu kaos ortamında akıl sağlığımı kaybetmemek için Aaron tutanacak tek kişiydi.Çalışan belki de herkes başkaldırınca tüm dünyada üretim ve hizmet sektörleri durma noktasına gelmişti. Gerçekten kendi ayaklarımıza sıktığımızın farkında bile değildik. Gerçekten aç ve çaresiz kalmanın ne demek olduğunu herkes anlamaya başlamıştı ama ok o kadar hızlı çıkmıştı ki yaydan, bu karmaşayı sakinleştirmenin neredeyse bir imkanı kalmamıştı.
Ve bir gün... O kara gün... Bir şey oldu. Tüm dünyanın aynı anda şahit olduğu bir şey...
Bilim adamı Ryouma Bateson, insan ve smilodon dnalarıyla yaptıkları çalışmalarda ciddi başarı oranına ulaştıklarını ve uygun gen dizilimine ait taşıyıcılar bulunması durumunda her gebeliğin kız doğumuyla sonuçlanacağını açıkladı.
Tüm insanlık bu haberle birlikte, insan olmanın en önemli içgüdüsü olan hayatta kalma dürtüsünün verdiği zaferle sarhoş olmuştu adeta. Daha ilk günden bu projede gönüllü olmak isteyenlerin sayısı 100milyonları geçmişti bile...
Her birinin amacı insanlığı mı kurtarmaktı yoksa kahraman olmak mı? Sebebi ne olursa olsun tanrıyla savaşımızın ilk rounduydu bu... O bizi yok etmeye and içmiş bir yaratıcı, biz ise ringe çok yorgun çıkan bir ahmak ordusuyduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Döngü
FantasySoluksuz okuyacağınız, size hayatı tekrardan başka bir açıdan sorgulatacak kısa bir hikaye...