0.2

562 44 3
                                    

Merhaba!
Bölümü oylamayı unutmayın
lütfen...🤗

Yorumlarınızı heyecanla
bekliyorum✍️

Keyifli Okumalar

💮💮

Aşkın çantasını toplayıp çıkışa doğru ilerledi. Kulağına kulaklığını takıp müzik listesinden rastgele bir şarkı açtı ve beresini başına geçirip otobüs durağına da bineceği otobüsü beklemeye başladı.

Aralık ayının başlarında oldukları
için hava soğuktu bünyesi zayıf olduğu için kendisine ekstra dikkat etmesi gerekiyordu. Ve kat kat kıyafet giymek zorunda kalıyordu. Boyle zayıf olmaktan nefret ediyordu.

Sonunda otobüs gelmiş ve binmişti.

Eve geldiğinde Akın'ın mutfakta olduğunu görünce bir kıkırdama kaçtı ağzında. Çünkü Akın ne zaman mutfağa girse sonu bi felaketle sonuçlandığı için bu tepkisi normaldi.

Sadece makarna yapabiliyordu. Ona da yapabilmek denirse tabi.
Akın'ın yanına doğru ilerledi tezgâha kalçasını dayadı.

"Ne yapıyormuş benim mutfak canavarım bakalım?"diye Akınla dalga geçti.

"Hiç bana bulaşayım deme Aşkın bey hadi doğruca elini yıkayıp geliyosun ve aç karnımızı doyuruyoruz ondan sonra da hazırlanıp çıkıyoruz hadi bakalım o güzel kıçını oradan kaldır ve ilerle hadi hadi..."

"Emredersiniz komutanım" diyerek mutfaktan çıktı.

________

"Hadi ama Akın bir türlü hazırlanamadı. Görücüye mi çıkacaksın anlamadım ki!"

"Tamam geldim geldim patlama. Hem ben kendim için hazırlanıyorum... Yani biraz kızda tavlarım canım o kadar yani" baş parmağı ve işaret parmağıla biraz işareti yaparak.

"Tamam hadi artık çıkalım yoksa vazgeçeceğim en sonunda o olacak." dedikten sonra asansörle apartmandan aşağı inip taksiye bindiler.

Kısa sürede mekana geldiklerinde içeri girip barmenden her zamanki içtikleri hafif kokteyli isteyip
içmeye başladılar.

Bir süre sonra Akın bir masayı gösterip oraya gittiğine dair Aşkın'ın
kulağına birşeyler söyleyip gitti.

Aşkın bir süre sonra Akın'ın gelmeyeceğini anlayınca ayağa kalkıp dans pistine doğru gidip insanların arasına karıştı. İçtiği kokteyl ne kadar hafif olursa olsun biraz çakır keyif olmuştu bu yüzden kendini toparladı ve ellerini havaya kaldırıp kalçalarını hafifçe iki yana çevirerek belini kıvırdı. Derin bir nefes almıştı. İnsanların gözlerine lezzetli bir şov sunduğundan habersiz minik, yuvarlak ve dolgun kalçalarını sallayıp durdu.

Bu vücudunun sırrını Akın'ı zorla ikna edip ikisi beraber haftada iki günde olsa platese gitmesine borçluydu. Tâbi Akın bir süre sonra sıkılıp bırakmıştı.Ama Aşkın hala devam ediyordu.

Ellerini boynundan başlayıp, iki eliyle cesurca  aşağıya doğru indiğinde ve karnının üstünde durduktan sonra, biraz daha ritim kazanarak hareketlenmeye başladığındı.
Müziğin ritmiyle biraz daha hareketlendi.

Işıklar çocuğun güzel cildinde oynaşıyordu.
Kendini evde hayal ediyordu, ayna karşısında dans ettiği o anlardan birindeymiş gibi kendini ana kaptırdı.

Arka tarafında biranda hissettiği sertlik ile kendini geriye çekmeye çalıştı ama başarılı olamadı. Korkuyordu ve çaresizdi hiç kimse onlarla ilgilenmiyordu çırpınırken başka hiçbir şey hissedemiyordu.Korku.

Herkes kendi halinde egelniyordu Aşkın etrafına baktı belki Akın'ı görürüm umuduyla ama Akın'ın olduğu taraf terste kalıyordu onun bulunduğu yer ve buradan Akın'ın onu göremesi imkansızdı. Arkasındaki beden ise ona tabiri caizse sülük gibi yapışmış bırakmıyordu.

MİR | bxb |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin