1.3

308 33 9
                                    

Uzuuuuun bir aradan sonra merhaba 😇
Aslında yazmayı bırakacaktım ama bir kaç okuyucum olduğunu görünce vazgeçtim.

Yani artık burdayım elimden geldiğince yazmaya devam edeceğim. Lütfen sizde yorumlarınızı eksik etmeyiniz.😊

Bölüm sonunda oy vermeyi unutmayın...

                                     Aşkın Mir 💋 ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                     Aşkın Mir 💋 ✨

                                     Aşkın Mir 💋 ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                      Akın🔥🖤


Keyifli okumalar

Aşkın ve Akın kendi hallerinde takılıp hem kafa dağıtıyor hem de eğleniyorlardı.

Bu sefer Akın söz verdiği gibi Aşkın'ın yanından ayrılmamış ve onunla birlikte kalmıştı. Şimdi ise gönlünce eğleniyorlardı.

Gece devam ederken kendilerine bira aldılar.Aşkın aslında her zaman içmezdi ama arada Akın yanındayken kaçamak yapardı.  Ve tabi ki hemen sarhoş olurdu. Şimdi yanında Akın olduğu için sorun yoktu doyasıya içecekti.

Oldukları yerde hem dans edip hem de içeceklerini içiyorlardı. Aşkın biraz çakır keyif olsada hiç kendisini bozmadan eğlenmesini devam ediyordu..

Uzun zamandır böyle eğlendiğini hatırlamıyordu genç adam. Bu aralar staj ve kampüs arasında gidip gelmekten çok yorulmuştu.

Şimdide yarının tatil olmasını fırsat bilmiş doyasıya eğleniyordu.Tabi üst katta kendisini izleyen bir çift gözden habersiz.

Genç adam şirkette işlerini bitirmiş. Arabasına ilerlemişti. Ferdi kapısını açtıktan sonra arka koltuğa yerleşmiş. Hemen kravatını çıkarıp yan tarafa atmış gömleğinin birkaç düğmesi açarak göğsünü açığa çıkarmıştı.

Ferdi de şoför koltuğuna oturduktan sonra dikiz aynasından Yektaya bakarak

" Eve mi gidiyoruz abi yoksa mekana mı?"

"Mekana uğrayalım önce aslanım bi görünelim bakalım ne varne yok."

Ferdi başını sallamış arabayı çalıştırarak yola koyulmuştu.

Kısa süre sonra mekana geldiklerinde arabadan inerek mekana adımladı. Kapıdaki adamları onu görünce saygıyla selam vermişlerdi.

Yekta içeri girip kalabalığın içinden geçerek üst kata adımladı. Odasının olduğu koridora geldiğinde hemen şifreyi girerek içeri adımladı.

Odasının şifresini sadece kendisi ve güvendiği iki adamı bilirdi. Zaten onun odasının olduğu koridora girmek yasaktı. Belli başlı kişiler girebilirdi.

Hemen masanın üzerine olan mekanla ilgili dosyaları alıp incelemeye başladı. İmzalanacaklari imzalayarak köşeye koydu. Bi yarım saat sonra işlerini hallettikten sonra saatine baktı gece yarısını çoktan geçmişti.

Odasından çıkıp üst kattaki kendisi için ayrılmış locaya gidip viski istedi. Bugünde uyku yoktu anlaşılan. Ne zaman huzurlu bir uyku çekecekti çok merak ediyordu. Bir türlü uyuyamıyordu. Ne yaparsa yapsın olmuyordu.

En sonunda bu durumu kabullenmiş günlük bir iki saatlik uykuyla ayakta duruyordu. Artık bu tempo ve düzene alışmıştı.

Arkasına yaşlanmış içkisini yudumlarken bir yandan da gözleriyle etrafı tarıyordu ne var ne yok diye.

Daha sonra gözlerine o muhteşem saçlar ve beden ilişti. Nasıl unutabilirdi ki zaten ilk gördüğü andan beri ilgisini çekmişti bu küçük adam kabul ediyordu. İnkar etmeyecekti.

Oturduğu koltuktan biraz daha öne gelerek bakmaya başladı. İlk başta yüzünü inceledi daha sonra gözleri aşağılara doğru kayınca elindeki bardağı sinirle sıkmaya başlamıştı.

O nasıl kıyafetti öyle göbeğini gösteriyordu her hareket edişinde ve kollarını yukarı kaldırarak dans ettiğinde daha da açılıyordu. Ve o dümdüz olan göbeğini ve pürüzsüz teni açığa çıkıyordu.

Sinirle ayağa kalkmış ve trapzana tutunarak aşağıya daha doğrusu çocuğun üstündeki kıyafet demeye bin şahit isteyen bez parçasına parcalayacak gibi bakıyordu. Gözleri resmen alev atıyordu.

Biraz daha zorlasa oradan aşağı uçacaktı resmen.

Sinirle elindeki içkiyi kafasına dikmişti. Hala hırsla çocuğun açıkta kalan beline bakmaya devam ediyordu.

Aşkın herşeyden habersiz hem dans ediyor hem içeceğinden yudumluyordu. Her ictiginde de yüzünü buruşturup duruyordu. Bir türlü alışamamıştı tadına.

Yekta ise yukarda hem çocuğun açık üstüne hem ona bakan biri varmı diye etrafa bir yandan da çocuğun içkiyi içerken yüzünün aldığı şekile bakıyor bı onun tepkisine hafif dudakları kıvrılır gibi oluyor daha sonra kıyafeti aklıma gelince içinden küfürler savuruyordu. Gözleri resmen dört dönüyordu tabiri caizse.

Biraz sonra çocuğun beline sarılan kollarla neye uğradığını şaşırdı Yekta. Gözleri yuvalarından çıkacak gibi açıldı. O yukarda içten içe sinirden kendisini yiyordu resmen.

Birbirlerinin kulağına birşeyler söyleyerek gülen ikiliye sinirle bakmıştı.

Daha sonra ikiside ayrılmıştı ordan. Tabi Yekta'nın göz hapsinde ordan ayrıldılar.

"Çok belli ediyorsun abi. Bu işin sonu hiç iyi bitmez bunu çok iyi biliyorsun." Yekta bir anda arkasında duyduğu sesle oraya dönmüştü.

"Sen bana akıl mi veriyorsun Ferdi. Ben ne olacağını bilmiyorum mu sanıyorsun ha gelmiş burda bana akıl veriyorsun."

"Hâşâ abi sana akıl vermek değil amacım. Öyle bir bakıyorsun ki için gidiyor resmen etraf çakal dolu onlar fark ederse durmazlar. O masum çocuğun başı da yanar o yüzden şey ettiydim ben.."

"Sen şey etme Ferdi ben ne olacağını olmayacağını bilirim. Bu da diğerleri gibi geçici bi heves. Bir anlık birşey."

"Sen öyle diyorsan abi."

"Öyle diyorum koçum öyle. Öyle olmak zorunda."

Son cümleyi kendisinin duyacağı şekilde söylemişti.
Ama kendisi de bilmiyordu ki o geçici bir heves dediği duyguda öyle bir yanacaktı ki onsuz yaşayamaz hale gelecekti.

........

Bölüm sonuuu

Bölümle ilgili sevmediginiz kısımları buraya yorum bırakabilirsiniz her türlü eleştiriye açığım. Yeter ki yorum yapın 🥺

Oy vermeyi unutmayın bebekler😙

Bir sonraki bölümde görüşürüz 👀

MİR | bxb |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin