Aklına gelen şeyle birlikte muzip bir ifadeyle kollarını iki yana açıp, "Hem..." dedi. "Beni almışsın kendine daha allahtan belanı mı istiyorsun be adam?"
Yekta,"Seni bacaksız" dediğinde hemen oradan kaçtı.
****
Aşkın Mir Yengi & Yekta Acar
[Kitapt...
Kitap güzel mi pek anlayamıyorum ama yine de yazmak istedim. Siz de yorum yaparak belirtebilirsiniz beğenip beğenmediğinizi sevinirim.
Açtığım arayı kapatmaya çalışıyorum.
Oy ve yorum atmayı unutmayın.
Medya: Aşkın'ın kıyafetleri
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşkın Mir ✨
Akın ✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli okumalar
🌸🌸🌸
Aşkın hızla kendi dairelerinin katına gelmişti. Kapıda bir adet Akınla karşılaşmayı beklemiyordu tabi ki.
Daha içeri girmeden sorular başlamıştı.
"Arabasından indiğin adam kimdi. Yoksa sen sevgili yaptın ve bana söylemedin mi? Kesin eniştem var ve sen bana bunu söylemedin. İş ayağına gece onda kalmaya gidiyorsun değil mi? İş diye bir de beni yiyorsun. Ben böyle numaraları yer miyim? Bak bakayım benim gözüme bir yer miyim hı. Ama dur sen hani bekar ölecektin.."
"Ayy. Akın bi sakin olur musun. Sevgilim falan yok. Sana doğruyu söyledim. O sadece hastam. Ve beni eve bırakmak istedi o kadar. Sevgili falan yok ortada."
" Rminsin değil mi sadece hastan oldugunay. Sevgilin yok. Yani olsada ilk bana söyleyeceksin."
"Evet Akın sana söyleyeceğim. Benim senden başka arkadaşım mi var da ona söyleyeyi."sinirli bir şekilde konuşmuştu.
"Tamam tamam kızma hemen. Sinirlenince çirkin oluyorsun. Hem üzerindeki kıyafetler nerden çıktı. Sen pijamalarınla çıkmıştın evden yanlış hatırlamıyorsam."
"Evet. Yekta vermiş bende giydim o kadar."
"Yekta." Akın soru sorar gibi bakmıştı çocuğa.
"İşte beni bırakan gece evinde kaldığım adam yani Akın. Ne çok soru sordun ya."
" Merak ediyorum oğlum ne yapayım. Sen benim kardeşimsin. Seni merak etmeyecegimde kimi edeceğim?"
"Tamam. Tamam drama bağlama hemen.".diye beraber koltuğa oturmuştu.
Akın dadün gece neler olduğu hakkında sorular soruyordu Aşkın'a.
"Adam yakışıklı mı bari?"
"Ne yapacaksın yakışıklıydı Akın. Allah sahibine bağışlasın ne yapalım. O sadece benim hastam. Gerisi beni ilgilendirmez."
"Evet bende şimdi yedim sadece hastan olduğunu. Onu anlatırken gözlerinin içi gülüyor resmen."
"Abart. Abart."
"Abartmıyorum oğlum. İlk defa benim dışımda birisinden bahsederken böyle heycanlandığını görüyorum."
"Yok dedim öyle bir şey akın sadece hastam."
"Tamam. Tamam. İnandım."
"Akınnn"dedi uyarır tonda.
"Neyse kahvaltı yaptın mı? Yapmadıysan birşeyler hazırla da kahvaltı yapalım. Yaptıysan da hazırla kankam hadi be ."
"Ben yaptım aslında ama sana birşeyler hazırlayalım madem."diye oturduğu koltuktan kalkıp mutfağa ilerledi.
*****
Kahvaltıdan sonra mutfağı beraber toplamış ve koltuğa kurulmuşlar ne yapsak diye düşünüyorlardı.
"Dışarı mı çıksak?"
"Olur aslında. Biraz kafa dağıtırız. Ama nereye gideceğiz?
"Bara gideceğiz tabi ki bebeğim başka nerde kafa dağıtılır."
"Geçen sefer ki gibi kafa dağıtacağız diye yine başımıza iş almayalım."
"Hayır bebeğim bu seferiyle bir şey olmayacak. Seni yalnız bırakmayacağım. Bu gece beraberiz."
"Tamam ama ben çok içemem ona göre yarın staj var kafan bir milyon gidemem oraya."
Beraber akşam bara gitmeye karar kıldılar. Akşama kadar vakit geçirmek için Aşkın'ın bir türlü vazgeçemediği bl dizilerden kaldığı yerden açıp izlemeye başladılar.
***
Akşam olmuş ve ikili odalarına çekilmiş hazırlanıyordu.
Sonunda Akın hazırlanmış içerden Aşkın'a bağırıyordu.
"Hadi Aşkın geçe kalacağız. Sonra da eğlencenin yarısında uykum geldi diyorsun. Biraz hızlı ol."
"Tamam ya geliyorum hemen" diye bağırdı. Bir yandan da giydiği cropu düzeltip üzerine montunu giymişti.
Her ne kadar Türkiye şartlarında böyle giyinmek hele ki erkeksen hiç uygun karşılanmasa da Aşkın gece kulübüne giderken giyiniyordu.
Ve dolabının köşelerinde birkaç tane etek, şort ve elbise olsa da giyemiyordu. Evde tek başınayken giyer fotoğrafını çeker geri dolabım kuytu köşelerine saklardı.
Her ne kadar Akın'ın bir şey demeyeceğini ve onu yargılamayacağını bilse de daha hiç onun karşısına öyle çıkmamıştı.
Hızla telefonunu ve cüzdanını cebine sıkıştırıp odasından çıktı. Kapıya doğru gidip Akın'a baktı. Orada dikilmiş kollarını göğsünde bağlamış Aşkın'ı bekliyordu.
Çocuk onu daha fazla bekletmemek için hızla ayakkabısını giydi ve yola koyuldular.
Bir saatin ardından bu sefer farklı bi mekana gelmişlerdi. Buraya ne kadar sık gelmeselerde arada bir gelirlerdi. Yaşanan olayın üzerinden biraz zaman geçsin diye Akın Aşkın'ı o mekana götürmemişti.
Boş ayakta bir masa bulup oraya geçtiler. Ve yanlarına gelen garsona istediklerini söylediler.
Aşkın terlemis olacak ki üzerinde ki montu çıkarıp masanın alt kısımda bulunan yere astı.
Akınla beraber olduğu için rahattı. Biraz sonra içkileri gelmişti. Aşkın meyve kokteyli içiyordu. Fazla kaçırıp baş ağrısı çekmek istemiyordu.
İçeceklerinden içmiş ve yavaş yavaş sallanarak dans etmeye başlamışlardı.
Kimse kimsenin umrunda değildi herkes kendi halinde takılıyordu.
Onlarda beraber dans etmiş ve doyasıya eğlenmişlerdi.
