Bölüm 2

14 3 0
                                    

Ben uyurken James bize gelmişti.Annem ona burdan taşınacağımızı söylemiş ama ben ona bunu uygun bir şekilde ifade edicektim. Her neyse artık çok geçti. James ben uyanana kadar odamda beklemişti ve rüyamda onun ismini duygusal bir şekilde ifade ettiğimi duymuştu.Rüyamda "James beni bırakma " diye haykırışlarımı görünce benim yanıma uzanmıştı ve saçlarıma dokunup yanağımı okşayışını hissetmiştim. O sırada bende James'e sarılmış ve gitmesine izin vermemiştim. Bu yüzden o da benimle birlikte uyuya kalmıştı. 

Uyandığımda James'i yanımda görünce şaşırdım. Yatağımdan kalkarken James uyandı ve bana olanaksız gözlerle baktı ve beni kolumdan tutup çekti.

 O sırada James'in kollarının arasına düştüm. James beni göğsünün üstüne aldı ve onun göğsüne uzandım. Sonra bana dönüp üzgün bir ifadeyle "Madison neden buradan gidiyorsunuz" diye sordu. Ona her şeyi anlattım. "James üzgünüm burdan ayrılmamız gerekiyor. Babamın iş teklifi ve benim daha iyi bir öğretim görmem için Alaska'ya taşınacağız" dedim ve bunu dememin ardından James "Alaska mı? bu da ne şimdi" diyerek bana biraz sert sözlerle çıkıştı.

 James'i o halde görmek beni daha da üzmüştü.

 James odamda duran masanın üstünden deri siyah ceketini alıp hızla odadan çıkarken ona "James, James dur lütfen James"diye ağlayarak bağırdım ama çok geçti o ağlayarak odamı terk etti.  Üstümü giyinip dışarı çıktım ve  James'i aramaya koyuldum. Onu ararken aklımdan çokca kötü şeyler geçti. Kaza yapmış olabilirmiydi? veya intihar etmek üzeremiydi ? diye aklıma sorgusuz bir çok düşünce geliyordu.

Öncelikle James'lerin evine gittim kapıyı hizmetçileri Isabella açtı. "Isabell James eve geldi mi?" diye sordum Isabell'de bana telaşlı bir şekilde " geldi efendim ama ağlayarak telaşlı bir şekilde çıktı başına bir şey geleceğinden korktum ve annesi bayan Carol'u aradım ama ona da ulaşamadım"dedi. Hızla ordan uzaklaştım ve James'i daha hızlı aradım. Telefonlarını açmıyordu ona mesaj attım ama mesajlarıma geri dönmüyordu.

Şirketlerine gittim ama orda da yoktu. Arkadaşlarını aradım ama ordan da bir haber alamadım. Son çare olarak her gün gittiğimiz bir kafeye gittim ve oraya da sordum "merhaba Bay Lucas James buraya geldi mi ?" diye sordum.

Bay Lucas " evet James burda Madison ona ne oldu? üzgün bir şekilde buraya geldi ve çok fazla içki tüketti onu çok kez uyardım ama beni dinlemedi" dedi. Bende ona " bir şey yok sadece buradan taşınacağımız için çok üzgün bende onu arıyordum ve son çare olarak da buraya geldim. O hala burda mı ?" diye sordum. Bay Lucas bana dışaraki ahşaptan yapılma bir masa gösterdi. O masada James oturuyordu. Hemen koşarak James'in yanına gittim. Onu bu halde gördüğümde neredeyse içim parçalanmıştı. "Tanrım James sen ne yapıyorsun burda bırak şunları"dedim . O da bana "Madison bırak beni artık ben ve sen diye birşey yok anla artık."dedi.

O anda James'in bu söylediklerine kırıldım ve ona hem ağlayarak hem de bağırarak "benim üzülmediğimi mi sanıyorsun ben sabahtan beri seni arıyorum sana ulaşmaya çalışıyorum ama sen iki şişe alkol ile bunu çözmeye mi çalışıyorsun. Senin söylediklerinin aynısı nı anneme söyledim ama fayda etmedi. Benim bu durumdan hoşlandığımı mı sanıyorsun" dedim ve ağlayarak kafeyi terk ettim ve hızla eve geri döndüm.

Eve geldiğimde koşar adımlarla odama çıktım geceliklerimi giyinip çalışma masamın üstünde duran telefonum ile kulaklığımı alıdım ve kendimi üzücü şarkıların içine gömdüm. 

O gecemi ağlayarak geçirdim. 

Telefonla üzücü şarkılar dinlerken belki bana yazar diye bekledim ama bana yazmadı. Okuldaki son günlerimi geçirirken belki okulda yanıma gelir diye bekledim ama gelmedi.O gün eve döndüğümde annem bana "Madison hadi ama tatlım bak Alaska'ya gidince yeni erkek arkadaşın olur. Biraz dik dur kendini bi erkek için yıpratma" dedi.

O anda annemin bu sözleri bana kendimi iyi hissetirdi ve " evet ya bir erkek için kendimi niçin yıpratıyorm ona gerekli açıklamıyı yaptım beğenmiyorsa kendisi bilir" dedim. Sonra annemi de alıp alışverişe çıktım. Alışverişte annemle kendime bir sürü elbise, makyaj malzemesi, yüz maskesi, oje ve daha bir çok şey aldık ve eve döndük. Eve döndüğümüzde odamı toparladım bütün eşyalarımı kolilere koydum ve annemin yanına gittim.

"Anne benim işim bitti. Bütün eşyalarımı kolilere yerleştirdim" dedim. Annemde "tamam tatlım birazdan eşyaları almak için bir araba gelicek eşyaları arabaya yüklicez o da yeni evimize bırakacak" dedi. Yarın burdan ayrılıyoruk. Bu evimizi satmıştık ve yeni okulum, yeni arkadaşlarım olacak diye bir düşündüm. Aslında kulağı güzel geliyordu. Akşam yemeğimi yiyip odama çıktım ve son kez bu evde uyudum. Sabah olmuştu kalktım ve aynanın karşısına geçtim ve o an bir de ne göreyim...



DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin