Merhaba, Minval'e hoşgeldiniz. Minval sakinlerini size karşı kibar olmaları için uyardım :)
Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın;)
Bölüm şarkılarını bırakıyorum: Ruelle - Madness Two Feet - I feel like I m drowning Ruelle - War Of Hearts
:) Keyifli okumalar...
"Sesil?"
Genç kız, öğretmeninin tanıdık sesine kulaklarını tamamen tıkamıştı. Gözleri sırasının üzerine çizilmiş anlamsız çizgilerde takılmışken taptığı o sesten duydu adını.
"Sesil!"Adamın boğuk sesi inlemeyle bir yalvarış gibi dökülmüştü dudaklarından. Sesil bu anı yıllarca hayal etmişti zira şimdi de bir hayali yaşıyor gibi bulanıktı görüşü, o yüzden gözlerini kapattı. Bir nevi teninde gezinen sıcak dudakları daha iyi hissetmek adınaydı bu çaba. Öpücüklerini bir dövme gibi boynuna işleyebilirdi. Başı dönerken derinlerden gelen bir dürtüyle inledi genç kız.
"Sesil?"
Öğretmen dikkat çekmek adına, burnuna indirdiği gözlüğünün üzerinden Sesil'in dalmış ifadesini izlerken bir kere daha seslenmişti ama Sesil o sırada tutkuyla harmanlanmış hatıraları arasında, genç adamın dokunuşlarında kaybolmuştu.
Boşta kalan elini soğuk yatakta gezdirirken adam onu bileğinden yakaladı ve ellerini birleştirirken parmaklarını kenetledi kızın ince parmaklarına. Sesil'in nefesi işte tamda o kenetlenmiş ellerini gördüğü anda kesilmişti. Yıllardır o elleri tutmayı, keşfedilmeyi bekliyordu. Bu gerçekleşiyordu, en yanlış gecede en yanlış yerde...
"Sesil?"
Sol omuzunda hissettiği dokunuşla irkilirken dizleri önündeki sıraya çarparak ufak bir gürültü çıkarmıştı. Ona bu sefer adıyla seslenen başka bir kişi, yani yanında oturan sevgilisi Behzat'tı. Behzat endişeli bakışlarını Sesil'in kızarmış yüzünde gezdiriyordu. Sesil ise şaşkındı, gündüz vakti gözleri açık bir rüya görmüş gibiydi. Aniden uyandırılmasıyla zaman aşımını sorguluyordu. Sınıfındaki herkesin meraklı bakışlarını üzerine çektiğini fark etti. Öğretmeni de sırasına doğru yaklaşmış hüzünlü gözlerle ona bakıyordu. Sesil gözlerin üzerinde olmasına alışkın bir genç kızdı. Çoğu zaman ilgi ve kıskançlık dolu bakışlardı bunlar fakat son bir yıldır da bu hüzünlü gözlere alışmıştı. Siyah saçlarını aşağıdan bir topuz yapmış, mavi renkli gözlerini açığa çıkaracak koyu makyajının üzerindeki kemik gözlüğünü çıkaran müzik öğretmeni anlayışlı bir ses tonuyla konuştu. "İstersen yüzünü yıkamak için çıkabilirsin Sesil."
Eda Hanım'ı bu kadar anlayışlı görmek her zaman olan bir durum değildi fakat bugün tarih ayrıcalıklı bir günü gösteriyordu ve herkesin Sesil'e anlayışlı davranacağı gündü. Sesil at kuyruğunun maşalı dalgalarını omzundan arkaya atarken toparlanmaya çalışıyordu. Hayallerinin can bulduğu tutku dolu andan çıkmak o kadar kolay olmamıştı. Kalbi hala delicesine atıyor onu yoruyordu. Omuzlarını her zaman yapmaya alışık olduğu şekilde dikleştirdi.
"Gerek yok."
Kısa ve öz cümleleri severdi, onu uzun konuşmalar yaparken kimse görmemişti. Son bir yıldır Sesil olduğundan daha katı bir kişiliğe bürünmüştü çünkü onu yumuşatacak etkenler artık yoktu. Şansa bakın ki, Sesil'in hüzünlü bakışlara alıştığı gibi Minval sakinleri de Sesil'in eskisinden daha ciddi yüzüne alışmıştı. Eda Hanım da diğer herkes gibi Sesil'e alışık olduğundan duvar kenarındaki sıranın önünden tekrar öğretmen masasına döndü. Israrcı bir insan değildi zira ısrarcıları da hiç sevmezdi o nedenle hemen konuyu değiştirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/297584215-288-k152471.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNVAL
Teen FictionBurası sırlar kasabası gibidir. Minval'e herkes cebinde bir sırla girer. Onu iyi sakla çünkü burada kimse sırların ortaya çıkmasını sevmez. Minval'in en büyük ironisidir bu. İnsanlar bir çok şeyi kaybedebilirdi. Çorabının tekini, tel tokalarını, ell...