HERKESE BONJOUR, NASILSINIZ İMANPOWERLAR ?
Kitaba yeni başlayan arkadaşlar konuyu anlamak için VAMPİR OKULUM 1 kitabını okuyup bitirin ardından buna başlayın yoksa hiç bir şey anlamazsınız...
KİTABIMIII OKUYAN ESKİ OKUYUCULARIM İMANPOWERI ÇOKTAN ANLADI BENCE 😉
HEPİNİZİ ÇOK ÖZLEDİM VE ÇOK SEVİYORUMMMM
Bu kitapta çok fazla Roy ve Alinadan bahsetmeyeceğiz ama ara ara yoğunluk ile onlar da olacaklar. Bu kitap onların çocukları PAMİR AKAY-DOLU-AŞKIN ile devam ediyor...hadi bakalım hikaye'ye ama önce başlamadan beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın...
⭐⭐⭐⭐
Alinadan...
"Geldim sayılır. Biraz daha sabrede bilir misin Roy?"
"Çabuk olmaya bak Alina,gözleri babalarını bile görmüyor."
"Sana çekmişlerse artık"
"Ne al-"
"Tamam Roy!Başlama yine. Geldim ben görüşürüz."
Sinirle gözlerimi devirip telefonu Roy'un suratına kapattım. Haftalık rutin haline gelmiş bir olaydı bu artık. Pamir Akay mutlaka her hafta bir vampir ya da bir kurt ile kavga ediyordu, kavga amacı mantıklı olsa bir şey demeyeceğim de...Beni çok zorluyorlardı. Sinirle gözlerimi kapatıp açtım ve sakinleşmeyi umut ettim,artık çok az kullana bildiğim eski melez hızımı kullanarak saliseler içinde müdür odasının önüne gelmiştim. Bir an önce konu konuşulsun ve evime döneyim istiyordum. Kapının önünde beklediğim sıra tuhaf bir enerji aldım. Üzerinde durmak yerine boş verdim.
Bu sefer ki olay bir az daha büyüktü ki müdür Marcus ve Drew beni çağırmıştı okula. Bizim oğlan hiç durmuyordu ki! Kapıyı bir iki kez tıklattım. Onay komutunu bekledim. İçeriden biri "Gel!" Dedi. Onay komutundan sonra kapıyı açıp girdim. Oda yıllar içinde değişmişti. Odanın bir köşesinde kitaplık diziliydi,duvarlar beyazken kitaplık simsiyahtı. Müdür Drew kitaplığa yaslı bir şekilde gözlerini bir noktaya dikmişti,odanın öteki ucunda dev bir bilgisayar sistemi vardı onunda önünde element koruyucuları bir şeyler izlerken odanın ortasında ki masada müdür Marcus'un koltuğunda müdür İdek oturuyordu.
Müdür Marcus ise elinde bir kasa ile masanın arkasında duruyordu. Odaya girdiğim andan beri yoğun bir duygu içine girmiştim. Yoğun bir enerji vardı. Çok güçlü bir enerji! Bunu hissediyordum.
"Beni çağırmışsın Marcus amca"
"Gel Alina,sana ihtiyacımız var"
Ona ne oldu der gibi bakarken o cevap vermemeyi seçti. Elini pat pat iki kez kasaya vurdu. Ortam da yoğun ciddiyet ve hat safhada olan gerilimi bir ben mi hissediyorum? Ayrıca benim serseri oğlum nerde!?
"Alina oğulların revirdeler,merak etme iyiler sadece bayılan kızla beraberler,biz asıl konumuza gelelim"
Bayılan kız derken kimi kast ettiklerini anlayamamış sorma fırsatı da bulamamıştım. Kasa'yı açtığı anda içinde elimin boyutu kadar renkli bir taş vardı ve o an bilmediğim bir şekilde içim çekiliyor gibi hissettim.
"Bu...bu şey de ne!"
Ruhum çekiliyor gibi hissediyorum,
sanki ona dokunmamı ister gibi parlıyordu,parlak ve koyu renklerinin yanında içinde bir şey hareket ediyor gibiydi de. Taş'a inanamaz gibi bakarken bu sefer burada olduğuna inanamadığım lanet kızın sesini duydum!Harbi bunun gitmiş olması gerekmiyor muydu acaba!? Geçmiş varisin ruhu daha doğrusu geçmiş varisin prenses kızı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir okulum 2
VampireRoy ve Alina sonunda kavuştular ve sonsuz mutluluğa gittiler bu mutluluktan 3 güzel çocuk doğdu ancak 3 çocukta birbirinden farklıydı... Aşkın çocukluğundan beri sessiz kendi halinde takılan biriydi ansızın hayatlarına giren Layla ile hayatlar tepe...