hyunjin, bu gece felix'in evinde kalmaya karar vermiş, ikisi eve giriyordu."benim odana çık sen, yada aç mısın?"
"yok, yedim bir şeyler. uyuyalım."
"gel o zaman." elini hyunjin'e uzattığımda o da gülümseyerek tuttu, ikisi beraber felix'in odasına girdi.
felix dolabından birkaç büyük, rahat parçalar çıkarıp hyunjin'e vermişti.
"yarın gitmeyelim okula, tümmm gün seninle kalmak istiyorum." hyunjin'in üstünü giyerken söylediği şeye güldü felix.
"olur. tümmm gün benimle kal."
ikisi de yatağa girdiğinde felix hyunjin'in koluna yatmış, boşta kalan ellerinden birini beline sarmış, diğerini göğsüne atmıştı.
"iyi misin?"
felix'i izlerken onaylayan birkaç şey mırıldandı.
"tepkileri ne olursa olsun zamanla kabul edeceklerdir. bu yüzden üzülme. hem yalnız da değilsin."
"biliyorum, ama.." yerinde kıpırdandı biraz. "babamın suratındaki o ifadeyi asla aşamayacağım sanırım. sanki tüm emekleri boşa gitmiş gibi bakıyordu, ona karşı bir hayal kırıklığıymışım gibi."
"baban da zamanla davranışının ne kadar yanlış olduğunu anlayacaktır. hem, hayal kırıklığına uğrayacak bir durum mu sence bu? birini sevmen?"
"o öyle düşünmüyor. sadece babam da değil, annem bana zamanla alışacaklarını söyledi, onlara zaman vermemi istedi, bana sarıldı... ama onun gözündeki üzüntüyü gördüm. sadece numara, desteği gerçek değil."
koluna uzanan sarı saçlarla oynuyordu bir yandan. "o yemek masasında yapayalnız hissettim. bir an önce yanına gelip bana sarılmanı istedim.""hiçbir zaman yapayalnız olamazsın. sence seni bir an rahat bırakır mıyım?"
"şikayetçi değilim."
felix kollarını ve bacaklarını ona sımsıkı sardığında hyunjin güldü. "şimdi de mi şikayetçi değilsin?"
"hayı- ah! tamam. ama yine de değilim."
"her yerini öpesim var."
"her yerimi mi?"
"hyunjin ya."
"noldu edepsiz sosyal medya hesabına?"
"sus. utanç verici."
"çok çekiciydin oysa."
"şimdi değil miyim?"
"düşünmem lazım"
karnına yediği yumrukla susarken ikisi konuşarak, çok geçmeden uyuya kalmışlardı.
(...)
felix
yüzüme atılan suyla yerimden sıçrarken kahkahanın sahibine baktım. jisung aptalı kişniyordu.
"piç! hyunjin nerede?"
"seni bırakıp kaçmış. bak komodinde para var."
"ya bir sus amk, çekil önümden."
jisung arkamdan gülerek gelirken bir yandan beni sinir etmeye devam ediyordu, onu merdivenden kaldırıp atmayı planlıyordum ki salonda oturan yarimi görmemle onun yanına ilerledim.
"günaydın."
"günaydın. jisung'un aptal kahkahası yerine senin öpücüklerinle uyanmayı tercih ederdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
flort
Fanfictionat gibi giden it gibi döner hikayesi ama felix biraz sapık ##hyunlix